Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
uncertain |
kesin olmayan (s) |
uncertainty |
belirsizlik (i) |
uncertainty of measurement |
ölçüm belirsizliği (i) |
uncertainty principle |
belirsizlik ilkesi (i) |
unchannelized intersection |
kanalize edilmemiş kavşak (i) |
unconditional jump |
koşulsuz dallanma (atlama) (i) |
unconditionally |
kayıtsız şartsız olarak (s) |
unconsolidated test |
konsolidasyonsuz deney (i) |
unconstrained |
kısıtsız (s) |
unconstrained operation |
sınırlandırılmamış operasyon (geometrik şartların örülme araçlarının hareketini etkilemediği örülme alanı operasyon durumu) (i) |
uncontrolled access |
kontrolsüz erişme (yol veya cadde üzerinde yetkisi olan otoritenin, yolu veya caddeyi kullananların güvenliği için gerekli bağlantıların yerleştirilmesi ve geometrilerinin kontrolu dışında giriş ve çıkış noktalarının sayısını sınırlandırmamaları) (i) |
uncontrolled junction |
kontrolsüz kavşak (i) |
uncorrected result |
düzeltilmemiş sonuç (i) |
uncorrelated |
ilintisiz (s) |
uncouple |
çözmek (f) |
uncouple |
ayırmak (f) |
uncover |
1. üstten açmak, üstünü açmak 2. ortaya çıkarmak, meydana çıkarmak (f) |
uncrated |
sandıklanmamış (s) |
uncritical |
kritik olmayan (s) |
unction |
1. Merhem |
unconscousness |
Bilinçsizlik. (i) |
unconscious |
Bilinçsiz, hissiz (s) |
unconfined compression strength |
serbest basınç dayanımı (i) |
unconfined compression test |
serbest basınç deneyi (i) |
unconfined compressive strength |
silindir basınç dayanımı, serbest basınç dayanımı (i) |
unconfined cylindrical sample |
serbest silindirik numune (i) |
unconfirmed |
doğrulanmamış, teyit edilmemiş (s) |
unconfirmed |
teyitsiz (s) |
unconfirmed |
doğrulanmamış (s) |
unconfirmed letter of credit |
teyitsiz akreditif, doğrulanmamış akreditif (i) |
unconformability |
uymazlık (i) |
unconformity |
uyumsuzluk, diskordans (birbirleri ile dokanaklı olan tabakalar arasında çökelmede gözlenen eksiklik) (i) |
unconjugated |
Bkz. Uncombined. (s) |
unconnected |
Birbiriyle ilişkisiz, birbiriyle bağlantısız. (s) |
unconscious |
Freud nazariyelerine göre zihnin bilinç kısmı. (i) |
unctuous |
Yağlı. (s) |
ultrasonic |
ses ötesi bilimi (i) |
ultraviolet |
ultraviyole (s) |
ultraviolet |
Ultraviyole, mor ötesi (dalga boyu 2000- 4000 angstrom olan ışın). (s) |
ultraviolet |
mor ötesi (s) |
ultravirus |
Filtreden geçen virüs. (i) |
umpire |
hakemlik etmek (f) |
umpteen |
birçok (s) |
UN |
bkz. United Nations (i) |
un- |
olumsuz, tersi anlamı veren ön ek ek |
Unable |
olanaksız (s) |
unabridged |
kısaltılmamış (s) |
unacceptable |
kabul edilemez (s) |
unaccounted-for gas |
gaz kayıpları (i) |
unactuated |
kumandasız (s) |