Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
streamline form |
aerodinamik gövde (i) |
streamlining |
anayola sokma (i) |
streching |
germe (i) |
Stredian |
(sr) Yan çapının karesine eşit küre yüzeyi alanını gören küre merkezi dolu açısı. (i) |
street |
kent içi yol, cadde (kısmen veya tamamen yerleşme bölgesi içinde kalan, genellikle iki tarafında bordür, yaya kaldırımı veya kaplanmış hendek bulunan yol) (i) |
street |
sokak, cadde (i) |
street corner |
cadde köşesi (iki yaya geçişinin kesişimini çevreleyen alan) (i) |
street elbow |
dirsek, “L” dirsekli rakor (i) |
street network |
kent içi yol ağı (i) |
street sprinkler |
arazöz (i) |
streetcar |
tramvay (i) |
strenght |
dayanım, mukavemet (i) |
strenght |
takat (i) |
streamline flow |
laminer akış (i) |
streamline body |
düzgün yüzeyli cisim, akım cizgisel cisim (i) |
stream line |
akım çizgisi: Belirli bir anda, bir akışkanın hız alanındaki hız vektörlerine her yerde teğet olan eğri. Akım çizgisi her noktada akışın yönünü gösterir. (i) |
stream of jet |
fışkırma akımı (i) |
stream slope |
dere şevi (i) |
stream tube |
akım borusu (i) |
streaming |
duraksız işlem (i) |
streaming mode |
duraksız kip (i) |
streaming mode |
duraksız kip, akma kipi (i) |
streaming potential |
akımdan doğan gerilim (i) |
streaming tape drive |
duraksız manyetik bant sürücü (i) |
streamline |
akım çizgisi (i) |
streamline |
anayol (i) |
streamline |
akım çizgisi: Her yerde anlık yerel hız vektörüne teğet olan bir eğridir. (i) |
streamline |
aerodinamik biçim (i) |
strength |
1. Güç, kuvvet, güç ve kuvvet derecesi |
straight angle |
dik açı (i) |
stone filled sheet asphalt |
taş dolgulu ince asfalt tabakası (i) |
stop |
tahdit mekanizması (i) |
stop |
ara (i) |
stop |
Makine veya mekanizmanın hareketini durduran veya yönünü değiştiren metal pim veya blok. stopcock musluk (i) |
stop |
1. durmak, stop etmek, durdurmak, kesmek, engel olmak 2. tahdit etmek (f) |
stop |
durdurmak (f) |
stop |
durma (i) |
stop |
kapamak (f) |
stop |
kesmek (f) |
stop |
stop (i) |
stop |
takoz (i) |
stop band |
söndürme kuşağı (i) |
stop bit |
durma biti (i) |
stop button |
durdurma düğmesi (i) |
stop |
kapatmak (f) |
stop |
durmak (f) |
stone fragments |
taş parçaları (i) |
stone masonry |
taş inşaat, kargir inşaat (i) |
stone mastic asphalt |
kaba agrega danelerinin birbirine temasının sağlandığı bir iskelet ile boşlukları dolduran ince agrega, filler ve bitümlü bağlayıcıdan oluşan bir aşınma tabakası karışımı (i) |
stone pitching |
pere (i) |