Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
storage in porous rock |
stoklama/yer altı boşluğunda (i) |
storage water heater |
boyler (i) |
storage, memory |
bellek (i) |
storage/ daily |
stoklama/ günlük (i) |
storage/ more than one year |
stoklama/ bir yılı aşan (i) |
storage/ seasonal |
stoklama/ mevsimlik (i) |
store |
depolamak (f) |
Store |
Ambar, depo, antrepo, stor depo etmek, ambarlamak (a) Bilgisayar hafızasına veri kaydetmek, (b) Bilgisayar hafızasında bilgi korumak, bilgisayar hafızasında veri muhafaza etmek. (i) |
store |
depolamak (f) |
store |
ambar (i) |
store |
depo (i) |
store |
saklamak (f) |
store and forward |
sakla ve ilet kipi (i) |
store away |
ambara kaldırmak, ambara almak (f) |
storage tank |
depolama tankı (i) |
storage tank |
depo tankı (i) |
storage in underground cavities |
stoklama/ yer altı boşluğunda (i) |
storage instruction |
saklama komutu (i) |
storage life |
depolama ömrü (i) |
storage management |
depolama yönetimi |
storage medium |
saklama ortamı (i) |
storage on consumer’s premises |
tüketici stokları (i) |
storage place |
saklama yeri (i) |
storage pool |
bellek havuzu (i) |
storage reservoir |
biriktirme havuzu (i) |
storage room |
depo (i) |
storage room |
depo odası (i) |
storage stability |
depolama stabilitesi (i) |
storage surface |
bellek yüzeyi (i) |
store room |
kiler (i) |
store tank |
depolama tankı (i) |
stove |
ocak (i) |
stove |
soba (i) |
stove heating |
sobayla ısıtma (i) |
stove pipe |
soba borusu (i) |
stow |
istif (i) |
stow |
istif etmek (f) |
stow, to (windows) |
ikonlaştırma (i) |
stowage |
istif (i) |
straddle carrier |
liman konteyner taşıyıcısı (i) |
Straddle Milling |
Tezgah kalem koluna (kalem tutacağına) yan yüzey freze çakılan monte ederek aynı anda bir çok yüzey işleme işi. Örneğin aynı anda çift yan yüzey işlendiği gibi üst yüzeyde işlenebilir (i) |
straight |
dümdüz, dosdoğru, doğrudan (s) |
straight |
düzgün (s) |
straight |
doğru, düz (s) |
stove |
fırın (i) |
story |
kat (i) |
store, to |
saklamak, depolamak (f) |
stored |
saklanmış, bellenmiş (s) |
stored program control |
bellenmiş programlı denetim (i) |
stored return address |
bellenmiş dönüş adresi (i) |