Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| straight plunger |
doğrusal pimli (i) |
| straight run gasoline |
etil ilave edilmemiş benzin (i) |
| straight shank |
düz saplı (i) |
| Straight Shank Drill |
Kendi kendini merkezleyen ayna (mengene) ile kullanılabilmesi için parelel düzgün saplı matkap (i) |
| straight stairs |
düz merdiven (i) |
| straight travel valve |
sapma önleyici valf (i) |
| straight wing |
düz kanat (ok açısız kanat) (i) |
| straightdozer |
düzdozer (i) |
| straight-edge |
1. gönye, cetvel 2. tesviye edilmiş beton yüzeyini kontrole yarayan bir çeşit mastar (i) |
| straight-edging |
tesviyenin kontrolü (i) |
| straighten |
düzeltmek (f) |
| straighten |
doğrultmak (f) |
| Straightening Mechine |
(a) Haddehane merdanelerinden çıkan çubuk ve rayları düzeltmek için kullanılan makine, (b) Zorluyarak demir boru, çubuk, profil bükme makinesi (c) Metal lehvaları sargı yapıldıktan sonra düzeltme. düz hale getirme makinesi. (i) |
| Straight Link |
Üzerinde kanal bulunan, uzuv ile kayar eleman arasında geri dönüş hareketini oluşturan uzuv (i) |
| straight line of sliding |
doğrusal kayma çizgisi (i) |
| Straight Bevel Crown Gear |
Diş açıklık eğrileri doğrusal olup uç noktada kesişen dişli çark (i) |
| straight bill of lading |
isme yazılı konşimento (i) |
| straight blade |
düz bıçak (i) |
| straight bulldozer |
düz bıçaklı dozer (i) |
| straight dozer |
düz dozer (i) |
| straight fibre |
düz lif (i) |
| straight flute drill |
oluklu matkap (i) |
| straight fluting |
düz oluklu (s) |
| straight girder |
düz kiriş (i) |
| straight hand reamer |
düz el raybası (i) |
| straight joint |
düz ek (kablo) (i) |
| straight line |
düz çizgi (i) |
| straight line motion |
doğrusal hareket (i) |
| Straight-flute Drill |
Düz oluklu matkap. Gövdesinde boyuna kanal bulunan konik uçlu matkap kalemi (i) |
| Straight-line Edger |
Düz kenar kesici, düz kenar açıcı Tablası üzerinde bulunan ve bir mil tarafından taşınan kesici testereye sahip, kesilecek kalası tabla üzerindeki hareketli merdaneler ile testereye besleyen düzgün yan yüzey kesici marangoz aleti (i) |
| strain at failure |
kopma uzaması, kırılma uzaması, kırılmaya sebep olan deformasyon, kırılma sırasındaki deformasyon (i) |
| strain conditions |
şekil değiştirme şartları, deformasyon şartları (i) |
| strain control |
deformasyon kontrolü (i) |
| strain deviator |
deformasyon deviatörü (i) |
| strain due to torsion |
burulma deformasyonu, burulma şekil değiştirmesi (i) |
| strain ellipsoid |
deformasyon elipsoidi (i) |
| strain energy |
birim uzama enerjisi (i) |
| strain gage |
uzama ölçer (i) |
| strain gage |
gerinim ölçer (i) |
| strain gauge |
uzama ölçeri, birim deformasyon ölçer (i) |
| Strain Gauge |
Zorlama (kuvvet) ölçücü, zorlama müşiri, zorlama mastarı Zorlamayı elektriksel sinyale dönüştüren cihaz incelenecek numuneye tutturulan sarılmış ve sarım oluşturulduktan sonra düz hale getirilmiş ince bir telin numune ile beraber zorlanmasından dolayı deği (i) |
| strain gauge rosette |
gerineç rozeti (i) |
| strain hardening |
deformasyonla pekleşme, deformasyonla sertleşme (i) |
| strain acceleration |
şekil değiştirmenin hızlandırılması (i) |
| strain |
gerilmek (f) |
| straight-run bitumen |
direkt destilasyon ürünü bitüm (uygun tipteki bir petrolün destilasyonun son kademesinden sonra elde edilen, viskozitesi veya kompozisyonu yumuşatma veya destilat yağları ile karıştırılmaksızın veya başka bir işleme tabi tutulmaksızın ayarlanmış petrol bitüm (i) |
| straight-run petroleum asphalt |
direkt destilasyon ürünü petrol asfaltı (i) |
| straight-run pitch |
direkt destilasyon ürünü zift (ilk destilasyon işlemi sonunda istenilen kıvamlılıkta elde edilen ve bu sebeple sonradan yumuşatmaya tabi tutulmayan zift) (i) |
| straight-tilt dozer |
düz tiltdozer (i) |
| strain |
1. birim deformasyon, birim değiştirme 2. zorlama, yük altında bırakma 3. süzgeçten geçirme (i) |