"YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYORUZ"

 Denizli‘de her gün artan hava kirliliği kırmızı alarm vermeye başladı. Yaşanan tehlikeye dikkat çekmek için eylem yapan TMMOB Denizli İKK üyeleri yetkilileri göreve davet etti. TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mehmet Sarıca "Yavaş Yavaş ölmek istemiyoruz. Kaliteli ve sağlıklı hava teneffüs etmek istiyoruz" dedi.

İKK Sekreteri Mehmet Sarıca tarafından yapılan basın açıklaması metni ;

 Basına ve kamuoyuna,

Zehirlenerek yavaş yavaş ölmek istemiyoruz.

Denizli`mizin son yıllarda kaydettiği hızlı değişim; tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra, bilim ve teknolojik gelişmelerin artması ve sanayisinin sürekli gelişme göstermesi ile olmaktadır. Bu hızlı değişim beraberinde nüfus artışını da getirmektedir. İlimizde nüfus artışı, sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak hava kalitesinde de değişimlere sebep olmaktadır. Son dönemlerde gündeme sıkça gelen ve şehrimizin bazı bölgelerinde özellikle "Dokuzkavaklar, Anafartalar, Fatih, Deliktaş, Sümer, Üçgen ve Garaj" bölgesinde çok yüksek oranda görülen hava kirliliği kış aylarının gelmesiyle sağlığımızı tehdit eder seviyeye ulaşmıştır. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın hava kalitesi izleme istasyonları verilerinin yayınlandığı resmi web sayfasına baktığımızda Denizli`nin hava kirliliği durumunun ne kadar vahim hale geldiğini görebiliriz. Üstelik bu ölçümler buradan değil istiklal caddesinden yapılmaktadır. Bu istasyonlarda ölçülen "partikül madde 10" değerleri Avrupa Birliği tarafından sınır değer kabul edilen 50 mikron/metreküp`ün ortalama 5 katına ulaşmış durumdadır. Hatta bazı günlerde 610 gibi sınır değerlerin 12 katına ulaşan değerlere ulaştığı da görülmektedir.

Hava kalitesinin bu kadar kötüleşmesini 3 temel başlıkta değerlendirebiliriz.

1-Sanayiden Kaynaklı hava kirliliği:

Yürürlükte olan SANAYİ KAYNAKLI HAVA KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ gereği fabrika bacaları her 2 yılda bir emisyon ölçümü yaptırılarak raporlanması gerekir. Yapılan bu emisyon ölçüm sonuçlarının sınır değerlerin altında kalmasının sağlanması gerekmektedir.

Yetkililere soralım? Şu an Denizli`de kaç firma bu raporları alabilmiştir? Uygun olmayan fabrika ve işletmelerle ilgili herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Günlük yakıt tüketimleri ortalama bir dairenin yıllık yakıt tüketiminin onlarca katı olan firmalar neden denetlenmemektedir?

Kullanılan yakıtlar ne kadar kalitelidir ve bu yakıtların şehrimize girişlerinde denetim yapılmakta mıdır?

Zaman içerisinde yaşam alanlarımızın içerisinde kalmış tesislerin bacaları ne kadar uygundur? 

2- Isınmadan kaynaklı hava kirliliği: 

Hava kalitesinin iyileşmesi için konutlarda ısı yalıtımının önemi vurgulanmalı ve ilgili idareler bu konuda denetim ve yaptırımlarını artırmalıdır.   

Kalorisi düşük kükürt oranı yüksek kömür yakılmasının önüne geçilmelidir. 

Sobaların doğru yakılması hem kirliliğin hem de karbon monoksit zehirlenmelerini engelleyecektir.

3-Ulaşımdan kaynaklı hava kirliliği:

Toplu taşımanın yerine özel araçlarla ulaşımın öne çıktığı, trafiğin bu kadar keşmekeş olduğu bir durumda hava kalitesinin düşmesinden doğal bir durum olamaz. 

Özel sektörün eline bırakılmış vize den vizeye yapılan emisyon ölçümleri ne kadar sağlıklıdır.

Değerli basın ve değerli kamuoyu

Yetkililere buradan bir kez daha sesleniyoruz. Bizler zehir solumak istemiyoruz. Yavaş yavaş ölmek istemiyoruz.

Gerekli tedbirleri almanızı ve kaliteli ve sağlıklı hava teneffüs etmek istiyoruz.

Bir an önce; Toplu taşımanın önemi vurgulanmalı ve özel araç trafiğinin azaltılması konusunda gerekli tedbirler alınmalı. Yoksulluk ve başka nedenlerle doğalgaz kullanımından uzak duranlara maddi destek sağlanmalı ve doğal gaz kullanımı teşvik edilmeli. En önemlisi de kalorisi düşük ve kükürt oranı yüksek kömürlerin şehrimize girişlerinin engellenmesi denetimlerle sağlanmalıdır.

Daha yaşanılır bir Denizli, daha temiz bir çevre istiyoruz.    

TMMOB DENİZLİ İL KOORDİNASYON KURULU