TMMOB 70. YILINI KUTLADI

Emek ve meslek mücadelesini bir adım daha ileri taşımak için çalışan, 26. ve 27. dönem başkanımız Bülent Tanık, örgütümüzün önemli emekçilerinden, 28. ve 32. dönemler arasında 5 dönem başkanlık yapan Teoman Alptürk, Türkiye emek mücadelesinde sesini yükselten, Emek Platformu’nun kuruluşunda ve eylemlerinde önemli sorumluluklar alan, 36. ve 37. dönemler arası başkanlık yapan Kaya Güvenç, AKP’li yılların ilk dönemlerinde; Birliğimize saldırıların gittikçe arttığı, tek adam rejiminin kurumsallaştığı zamanlarda, geçmişin ayak izlerinden, örgütümüzün mücadelesini geleceğe taşımak için çalışan, 38. ve 43. dönemler arası 6 dönem başkanlık yapan Mehmet Soğancı birer konuşma yaptılar. Ülkemizin çalkantılı yıllarında, 25 ile 35. Dönemler arası 4 dönem başkanlık yapan, o zor günlerde Birliğimizin mücadelesini sürdüren Yavuz Önen sağlık sorunları nedeniyle etkinliğimize katılamadı. Bizlere birlikte mücadele ve dayanışma duygularını iletti.

Konuşmalar sonrası TMMOB’nin 70 yıllık öyküsünün konu edildiği 70. Yıl Belgeseli gösterimi gerçekleştirildi.

Ayrıca TMMOB tarihinin 70 yılını konu alan TMMOB’nin 70 Yılı Andacı, web sayfasıyla birlikte meslektaşlarımızın beğenisine sunuldu.

Belgesel gösterimi ardından bizlerle el ele, omuz omuza olan; her etkinliğimizde her raporumuzda alın teri döken çok değerli hocalarımıza teşekkürlerimizi iletmek için plaket törenine geçildi.

Sayın Korkut Boratav, sağlık sorunları nedeniyle aramızda olamazken Türkiye’de planlama, strateji, kalkınma ve ekonomi politikaları dendiğinde; kamucu sanayi ve kalkınmacı ekonomik anlayış dendiğinde akla gelen ilk adlardan duayen iktisatçı Bilsay Kuruç’a; Birliğimizin önemli çalışma ve mücadele alanlarından kentler ve kent politikalarında referans alınan fikirlerin öncüsü, ‘nasıl bir kent nasıl bir yerel yönetim’ sorularına birlikte yanıt aradığımız Değerli Hocamız Ruşen Keleş’e; Birlik Başkanımız Emin Koramaz teşekkür plaketlerini takdim etti.

Plaket törenimizde emekten, iyilikten, barıştan, insandan, doğadan yana olan; halkın haber alma hakkı için mücadele eden ve iktidarın her türlü baskısına ve cezasına karşın ayakta durmaya çalışan, sesimize ses katan, mücadele arkadaşlarımız, basın kuruluşları ile dayanışma duygularımızı paylaşmak amacıyla BirGün Gazetesi Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir’e, Cumhuriyet Gazetesi adına Işık Kansu’ya, Anka Haber Ajansı adına Demircan Ülger’e plaketleri takdim edildi.

Etkinliğimizin son bölümünde değerli meslektaşımız Mimar Nejat Yavaşoğulları’nın meslekteki 50. yılını tebrik etmek amacıyla kendisine takdim edilen plaketi sonrası Bulutsuzluk Özlemi konseri gerçekleştirildi. Etkinliğimiz kokteylin ardından sona erdi.

Etkinlikte TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz şöyle konuştu:

"Hepinizi Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği ve şahsım adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Birliğimizin 70. yaşını  hep birlikte kutladığımız bu anlamlı etkinliğe hepiniz hoş geldiniz.

70 yıl çok uzun bir süre, ama aklınıza artık yaşını başını almış bir meslek örgütü gelmesin. TMMOB şimdi delikanlı yaşında, bilim ve tekniğin ışığında kamu yararı için daha da fazla çalışacağı bir döneminde.

En genç en coşkun çağında.

Bundan, tam 70 yıl önce, ülkedeki 8.000 mühendis ve mimarı kapsayan 10 meslek odasıyla yola çıkan TMMOB, bugün 24 meslek odası, 231 Şube, 673 İl Temsilciliği, 399 İlçe Temsilciliği, 54 İl Koordinasyon Kurulu, 121 farklı disiplinden 700.000’i aşkın mühendis mimar ve şehir plancısı ile mücadelesini sürdürüyor.

Ne büyük bir mutluktur ki yılları ve yolları omuz omuza yürüyerek bugünlere geldik.

Sizlerle aynı mücadelenin parçası olmaktan, hiç tereddüt etmeden aldığımız sorumluluklardan, ülkemizin ve mesleğimizin geleceği için birlikte çalışmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.

İyi ki varsınız. İyi ki TMMOB var.

Bir kez daha hoş geldiniz diyorum.

Değerli Mücadele Arkadaşlarım,

Konuşmama başlamadan evvel şunu söylemeliyim. TMMOB’ye dair hangi cümleyi kurarsak kuralım, ne anlatırsak anlatalım söyleyeceğimiz her şey eksik kalacaktır.

Çünkü TMMOB demek memleket demektir.

Çünkü TMMOB demek 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin 70 yılına tanıklık demektir.

Çünkü TMMOB demek Türkiye’deki toplumsal mücadeleler tarihinin en önemli dinamiklerinden birisi demektir.

Özel Mühendislik Okullarına karşı 1960’lı yıllarda verilen mücadeleyi anlatmadan; ‘68 Hareketinin coşkusunu ve Dev-Genç’i anlatmadan; 1970’li yıllardaki toplumsal muhalefetin yükselişinin anlatmadan; ülkede verilen antifaşist mücadeleyi anlatmadan; 19 Eylül 1979 İş Bırakma Eylemini anlatmadan; 1989 Bahar eylemlerini anlatmadan; Özelleştirmelere karşı verilen mücadeleleri anlatmadan; Emek Platformu’nu-Demokrasi Platformunu anlatmadan; Kamuda çalışan meslektaşlarımızın sendikalaşma mücadelelerini anlatmadan; TMMOB Demokrasi Kurultayını, Mühendislik-Mimarlık Kurultayını anlatmadan; Sosyal sigorta ve sağlıkta dönüşüm yasasını anlatmadan; TEKEL Direnişini anlatmadan; bu ülkenin aydınlık yarınları için bir umut doğuran Gezi Direnişini anlatmadan TMMOB tarihini anlatamazsınız.

TMMOB, yakın tarihimizde yer eden tüm bu toplumsal hareketlerin parçası ve en önemli dinamiğidir. Ülke tarihimizde içinde umut olan, içinde aydınlık olan, içinde emek olan ne varsa TMMOB o olayın mutlaka parçasıdır.

Hani Sabahattin Ali o meşhur şiirinde diyor ya:

“Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş,

Üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun,

Biz istiyoruz ki bu topraklar üzerindeki insanlar,

Fikirlerinden dolayı değil bu yurdun bu halkın yararına veya zararına yaptıkları işlerden dolayı hesap versinler”

TMMOB işte böyle bir bilinç ve sorumlulukla 70 yıl boyunca çalıştı, örgütlendi, mücadele etti.

Yıllardır her çalışma raporumuzda yazdık, her toplantıda dile getirdik;

TMMOB ortamı bir üretim, çaba ve mücadele ortamıdır.

TMMOB ortamı; üyeleriyle, Odalarıyla birlikte oluşan bir ortamdır.

TMMOB ortamı sermayenin yolsuzluklarına, sömürüsüne, özelleştirme üst başlığıyla sürdürdüğü yağma ve talanına karşı bir ortamdır.

TMMOB ortamı; yabancı tekellerin ülke kaynaklarını yağmalayan, çevremizin ve insanımızın sağlığını tehdit eden yatırımlarına karşı bir ortamdır.

TMMOB ortamı; kentsel rantın kamuya dönüştürülmesini savunan; SİT alanlarının, ormanların yağmalanmasına karşı duran bir ortamdır.

TMMOB ortamı; mücadeleyi kendi üye tabanında yaygınlaştırma çabasına girerken, işçilerle, kamu çalışanlarıyla, öğrencilerle, köylülerle dayanışma içinde olmayı gerekli bulan ve bu dayanışmayı birlikte düşünce üretecek meydanlarda ortak eylemlerle yaşayan bir ortamdır.

TMMOB ortamı; demokratik mücadelenin bir siyasi mücadelenin altyapısını oluşturduğunu bilen bir ortamdır. Bu nedenle muhalif, emekten yana, siyasi partilerle de dayanışma içerisinde olmayı bir zorunluluk olarak gören bir ortamdır.

TMMOB ortamı; bugün Türkiye’de herkesin kendini demokrat ilan ettiği bir dönemde, demokrasi taleplerini açan, işkence, yargısız infaz, zorla göç ettirme, Kürtlere asimilasyon ve benzeri tabuların üzerine giden gerçekten demokrat bir ortamdır.

TMMOB ortamı; militarizme ve otoritarizme karşı sivil demokratik bir toplumu, faşist çete devletine karşı insan haklarına saygılı hukuk devletini savunan özgür bir ortamdır.

TMMOB ortamı; Yeni Dünya Düzeni’nin toplumumuzu işsizliğe, açlığa ve geleceği konusunda umutsuzluğa düşüren rant politikalarına karşı, sanayileşmeden, sosyal kalkınmadan, üretimden yana bir ortamdır.

TMMOB ortamı; yurttaşların ve tüm çalışanların, aydınların düşünce ve örgütlenme özgürlüğünden, insan haklarından yana bir ortamdır.

TMMOB ortamı; sağlıkta, eğitimde, sosyal güvenlikte sosyal devleti savunan bir ortamdır.

Yani TMMOB ortamı; gücünü kendi üyesinden, kendi halkından alan, üyesi ve halkı için var olan,

Sermayeden, devletten bağımsız, ülkede, bölgede ve dünyada barıştan yana, bağımsız, demokratik, laik bir toplum ve sosyal devletten yana bir ortamdır.

Ne bizi bu ülkeden ayırabilirler ne de bu ülkeyi bizim kalbimizden, geleceğimizden, emeğimizden söküp atabilirler. Bu ülkede biz varız. Bu ülkede TMMOB örgütlülüğü var.

Değerli Mücadele Arkadaşlarım,

Uzun bir serüvendir TMMOB. Bitmeyen bir yolculuğun sayısız kahramanının hikayesidir

TMMOB’nin sırtını dayadığı bu değerlerin ve görkemli mücadele tarihimizin mimarı TMMOB’nin ilerici, devrimci, demokrat, yurtsever kadrolarıdır.

Ben burada bu vesileyle bugünkü etkinliği yaptığımız tesisimize de ismini verdiğimiz, unutulmaz başkanımız Teoman Öztürk’ün şahsında Birliğimizin 70 yıllık onurlu tarihini yaratan  tüm değerlerimizi saygıyla anıyorum.

Yine TMMOB’nin bu 70 yıllık tarihinin son elli yılında  bizlere rehberlik  eden ve ne zaman ihtiyacımız olsa yanı başımızda olan  geçmiş dönem başkanlarımız Yavuz ÖNEN, Bülent TANIK,  Teoman ALPTÜRK, Kaya GÜVENÇ ve Mehmet SOĞANCI’ ya da bir kez daha sizlerin önünde teşekkür etmek istiyorum.

Düzenin akıntısına kapılmadan, kimsenin ‘arka bahçesi’ olmadan, ayakta durmaya gayret göstermeleri; halktan yana, insandan yana, özgürlükten, demokrasiden ve barıştan yana tercihleri bugün birer onur sembolüdür bizim için.

Sağlık sorunları nedeniyle bugünkü etkinliğimize katılamayan ama aklının ve yüreğinin burada  olduğunu bildiğim Yavuz abiye de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.

İyi ki varlar, iyi ki yolumuz kesişti.

Sevgili Arkadaşlar,

70 yıllık tarihimiz boyunca bizim en büyük gücümüz üyelerimiz ve meslektaşlarımızla kurduğumuz güçlü ilişkiler ve savunduğumuz kamucu değerler olmuştur. İktidar sahiplerinin ve sermaye kesimlerinin ağır saldırıları altında geçen bu mücadele sürecinde kendimizi asla yalnız hissetmedik.

Türkiye’deki emek mücadelesinin, işçi sınıfı mücadelesinin taşıyıcısı olan DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, emekten ve halktan yana partiler ile   diğer mücadele arkadaşlarımız alanlarda, barikatlarda bizleri asla yalnız bırakmadılar.

Birbirimize daima sahip çıktık, birbirimize yoldaşlık ettik. Bugün de bizleri yalnız bırakmayan tüm emek ve meslek örgütlerimizin ve siyasi partilerimizin yöneticilerine çok teşekkür ediyorum.

Tüm bu mücadele dönemi boyunca her zaman yanımızda olan bir diğer kesim de, yıllardır emekçiden, emekten, başka bir dünyadan yana sözünü esirgemeyen, bu memleketin yüz akı basın kuruluşları oldu.

Bugün dayanışma plaketi vereceğimiz Cumhuriyet, BirGün, Evrensel gazetesi ve Anka Haber Ajansı şahsında bu yolda sesini sesimize katan, halkımızın, emekçilerin yanında duran tüm basın yayın kuruluşlarına, gazeteci dostlarımıza, emekçilerine en içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Hepsini yürekten alkışlıyorum.

Teşekkürlerimiz tabi ki bu kadarla sınırlı değil.

Mücadelemiz boyunca bize güç ve güven veren bir diğer kesim de hocalarımızdı. Memleketin en karanlık günlerinde her türlü fikrin sesi kısılırken, kamu yararı için, bilimsel bilgi üreten, zaman ne gerektiriyorsa kaçmadan o sorumluluğu alan, çok değerli hocalarımız, bilim insanlarımız verdiğimiz mücadelede bizi hiç yalnız bırakmadılar.

Bugün kendilerine teşekkür plaketlerimizi takdim edeceğimiz hocalarımız Korkut Boratav, Bilsay Kuruç ve Ruşen Keleş’in şahsında Birlik ve Oda çalışmalarımıza katkı ve emek sunan tüm bilim insanlarına bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum.

Yine sanatçı kimliğinin yanı sıra mimarlık mesleğinde de bu yıl 50.yılını geride bırakan ve her zamanki gibi  bizleri yalnız ve müziksiz bırakmayan sevgili sanatçımız ve meslektaşımız Nejat Yavaşoğulları’na ve ekip arkadaşlarına hepinizin huzurunda minnetlerimizi sunuyorum.

Bu topraklarda üretilen her bir değerde, her bir mücadelede sizlerin sonsuz emeği ve bilgisi var.

İnanıyor ve biliyorum ki, bu karanlığı hep birlikte dağıtacağız. Mutlaka ama mutlaka düşlediğimiz yarınlara ulaşacağız.

Değerli Mücadele Arkadaşlarım,

TMMOB tarihinin hiçbir döneminde bu karanlığa teslim olmadı. 70 yıllık tarihimiz ülkemizin, mesleğimizin ve halkımızın yararına mücadeleyle geçti.

Hani büyük usta Nazım Hikmet diyor ya;

“Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,

Bu cehennem, bu cennet bizim.”

Dost da düşman da duysun.

Bu, bizi yetiştiren memleketimize, meslektaşlarımıza ve geleceğimize karşı sözümüzdür.

Ant olsun ki;

70 yıldır ne yaptıysak bundan sonra da öyle yapmaya, bilim ve tekniğin ışığında halk için çalışmaya devam edeceğiz.

Ant olsun ki;

Bildiğimizden dönmeyeceğiz.

Kimseye teslim olmadan, kişisel çıkarlarımızı gözetmeden; üreten, sanayileşen, hakça bölüşen bir ülke için mücadele edeceğiz.

İnanıyor ve biliyorum ki doğup büyüdüğümüz bu gökyüzü altında, emek emek büyüttüğümüz mücadele mutlaka boy verecek.

Eşit, özgür, bağımsız ve demokratik  bir ülke mücadelesini mutlaka ama mutlaka kazanacağız.

Bu inanç ve coşkuyla sizleri en içten duygularımla bir kez daha selamlıyorum. 

Yaşasın TMMOB örgütlülüğü!

Yaşasın mücadelemiz!

Hep var olsun TMMOB. Nice 70 yıllara!"