ODA BAŞKANIMIZ EMİN KORAMAZ'IN ULUSLARARASI YAPIDA TESİSAT SEMPOZYUMU KONUŞMASI
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ'ın Uluslararası Yapıda Tesisat Sempozyumu'nda Yaptığı Konuşma
Değerli Katılımcılar,
Hepinizi TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, tesisat alanındaki en kapsamlı ve nitelikli etkinliklerden biri olan Uluslararası Yapıda Tesisat Sempozyumu'nda bizleri yedinci kez buluşturan Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerine çok teşekkür ediyorum. Sempozyum süresince sunulacak bildirilerin, panel ve forumda dile getirilecek görüş ve önerilerin tesisat sektörünün ve sektörde çalışan meslekdaşlarımızın geleceğine ışık tutmasını diliyorum.
Uluslarası bir niteliği olan bu sempozyumun bilgi ve teknolojik gelişmelerin paylaşılmasının yanısıra tesisat mühendisliğinin uluslarası standartlara kavuşmasında da önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum.
Değerli katılımcılar,
Mekanik tesisat cihaz ve sistemleri, endüstride, binalarda, otomobillerde, tarımda, sağlık sektöründe yaygın bir şekilde kullanılmakta ve uygulama alanları gün geçtikçe artmaktadır. Ürün tasarımından imalata, satış hizmetlerine, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetlerine, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makina mühendisleri görev yapmaktadır.
Bu nedenle Odamız çalışmalarında tesisat ve bağlantılı konular önemli bir yer tutmakta, sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel önem taşımaktadır.
Ancak ülkemizde diğer sektörlerde olduğu gibi tesisat sektörü de kararlı bir gelişme çizgisi gösterememektedir. Planlı sanayi politikalarının olmaması, ekonomik krizler, tutarsız ihracat politikaları ve yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi bunun başlıca nedenleridir. Küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ'ler) giderek tekelleşen büyük firmaların ve yabancı çok uluslu şirketlerin boyunduruğu altına girmekte, fason üretimle dünya pazarlarına düşük kâr marjıyla çalışarak imalat yapmaktadır.
Büyük firmalarımız ise giderek artan oranda ithalata yönelmektedir. Sektörde ihracatın ithalatı karşılama oranı ortalama % 30 civarındadır. Yerli imalatta ise sadece % 55 oranında yerli ürün kullanılmaktadır. AR-GE ve yeni ürün geliştirmeye dolayısıyla mühendislik çalışmalarına ayrılan paylar büyük firmalarda bile şirket cirolarının binde beşini aşmamaktadır. AB uyum yasaları çerçevesinde uygulanmakta olan düzenleme, talimat ve direktiflere uyum zorlukları ortaya çıkmaktadır. Bir yandan yerli ürün ve cihazlar için kısıt ve denetleyici direktifler konulurken, diğer yandan denetimsiz ve kalitesi düşük ithal ürün ve cihaz akışı ile haksız rekabet yaratılmaktadır. Bu haksız rekabet karşısında yerli sanayi sürekli olarak gerilemektedir.
Bu durum biz makine mühendislerine de düşük ücretler, mesleki körelme, meslek uygulama alanlarımızın daralması ve işsizlik şeklinde yansımaktadır.
Oysa gelişme ve kalkınmanın, küresel rekabette ayakta kalmanın yolu, ulusal sanayilerimizi korumaktan, yerli üretimi teşvik etmekten, ülkenin mühendislik alt yapısını güçlendirmekten, ülkenin tüm olanaklarını bilim ve teknojide yetkinleşmek için seferber etmekten geçmektedir.
Diğer yandan tesisat alanında, etkin bir mesleki denetim sisteminin olmayışı ve yasal düzenlemelerin yetersizliği sağlıklı, konforlu, güvenli ve ekonomik yapıların üretilmesi önünde en önemli engellerden biri olarak karşımızda durmaktadır. Depremlerde kayıpların bile %80'e varan kısmı, taşıyıcı sistemlerin gördüğü zarara bağlı olarak tesisatlarda oluşan hasarlar sebebiyle meydana gelmektedir. Yangın koruma sistemlerinin yetersizliği nedeniyle karşılaşılan can ve mal kayıpları, hijyenik kurallara aykırı tesisatlar nedeniyle hastanelerde kaybettiğimiz insanlar, hatalı tesisat tasarım ve uygulamalarından kaynaklı ölümlü kazalar, enerjinin etkin ve verimli kullanılmaması ve yalıtım hatalarından kaynaklı ekonomik kayıplar hepinizin malumudur.
Bu sonuçların hazırlanmasında tesisat mühendisliği hizmetlerinin konusunda yetkin olmayan üyelerimizce verilmesi, tasarım, uygulama ve denetim süreçlerindeki yetersizlik, başıboşluk ve çarpıklıkların doğrudan etkisi bulunduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu felaketler meslek alanlarımızda uzmanlaşmanın ve mesleki denetimin önemini açıkça gözler önüne sermektedir.
Odamız bu doğrultuda önemli çalışmalar yürütmektedir. Özellikle 1996 yılından itibaren tesisat mühendisliği alanına ilişkin yoğun bir yayın ve eğitim programı başlatılmıştır.
Tesisat ve bağlantılı konularda Odamız çok sayıda bilimsel-teknik kitap yayınlamaktadır. Periyodik yayınlarımızda ve Tesisat Mühendisliği dergimizde bilimsel makalelere yer verilmektedir. Odamız, sürekli eğitim ilkesi çerçevesinde, ülke geneline yayılmış 49 noktadaki Meslek İçi Eğitim Merkezleri kanalıyla, Mekanik Tesisat Mühendisliğine ilişkin Isı Yalıtımı, Sıhhi Tesisat, Soğutma Tesisatı, Kızgın Sulu, Kızgın Yağlı Buharlı Isıtma Sistemleri, Klima Tesisatı, Havalandırma Tesisatı, Basınçlı Hava Tesisatı, Otomatik Kontrol Tesisatı, Yangın Tesisatı, LPG Tesisatı, Doğalgaz Tesisatı, Sanayi Tip Çamaşırhane Tesisatı, Sanayi Tip Mutfak Tesisatı, Havuz Tesisatı, Arıtma Tesisatı konusunda eğitimler vermektedir. Mekanik tesisat mühendisliği konusunda eğitim verdiğimiz 19 alana ilişkin eğitim ve uygulama kitapları hazırlanarak üyelerimizin ve kamuoyunun kullanımına sunulmuştur.
Kurulduğu yıl olan 1998'den beri MİEM çerçevesinde, bu konularda 998 kurs açılmış olup, kurslar sonrasında yapılan sınavlarda başarılı olan üyelerimiz Resmi Gazete'de yayımlanan Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliğimiz uyarınca belgelendirilmiştir. MİEM kursları sonucunda düzenlenen belge sayısı nisan ayı sonu itibarıyla 20.456 sayısına ulaşmıştır.
Odamızca yürütülen eğitim ve belgelendirme çalışmalarının kurumsal bir yapıya kavuşturulması amacıyla Oda merkezinde Personel Belgelendirme Kuruluşu oluşturulmuş, tüm sistem dokümanları yeniden hazırlanmış ve belgelendirme faaliyetlerimizin akredite edilmesi için TÜRKAK nezdinde girişimde bulunulmuştur.
Yine Odamızca, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik olark sürdürülen kazanlar ve basınçlı kapları da içine alan periyodik kontrol hizmetlerimiz TÜRKAK'a akredite ettirilmiş ve Odamız bu alanda A tipi muayene kuruluşu olmuştur.
Değerli meslekdaşlarım,
Bildiğiniz gibi Odamız 2004–2005 çalışma döneminde bakım teknolojilerinden iş güvenliğine, makine imalat sanayinden tekstil makinalarına, iş makinalarından tesisat sektörüne, kaynak teknolojilerinden tıbbi cihaz endüstrisine, yenilenebilir enerji kaynaklarından mühendislik eğitimine varana değin uzmanlık alanlarımıza ilişkin 24 adet kongre kurultay ve sempozyum düzenlenmiştir. Başta ulusal tesisat kongreleri olmak üzere bu kongre ve sempozyumların birçoğu tesisat alanıyla yakından ilgilidir.
Bütün bu çalışmaların ana amacı üyelerimizin mesleki bilgi birikiminin artırılması, etkin bir mesleki denetimin alt yapısının oluşturulması, mühendislik hatalarının önüne geçilmesi, ülke kaynaklarının verimli kullanılması, kısacası ülkemizin sanayileşmesi ve kalkınması, insanlarımızın gönenç içerisinde yaşamasıdır.
Ne yazık ki, Odamızın bu doğrultuda yürüttüğü çalışmalar siyasi üst yapıda yeterince yankı bulamamakta, yasal düzenlemelerde meslek Odalarına yeterince yer verilmemektedir. Oysaki yapıların standartlara, yönetmeliklere ve yapı kodlarına uygun yapılmasını sağlamak için, TMMOB'ne bağlı Meslek Odalarının da içerisinde yer aldığı etkin denetim mekanizmaları oluşturulması bir tercihten öte zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Bu noktada Meslek Odalarının konuya ilişkin, mesleki yeterliliğin saptanması ve belgelendirilmesi noktasındaki çalışmaları ve yürüttükleri meslek içi eğitim programlan desteklenmelidir.
Mesleki ünvanların kullanılması, mühendislik eğitiminin program içeriği ve planlanması, meslek içi eğitim, belgelendirme ve akreditasyon esaslarının oluşturulması konularında TMMOB ve bağlı Odaların yetkisini artırıcı idari ve teknik düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemelerde meslek odalarının yetki ve sorumluluğu AB düzeyine getirilmelidir.
Planlama aşamasından başlanarak yapı tasarım, üretim ve denetim süreci bütünlüklü olarak yeniden ele alınmalıdır. Çağdaş, planlı, güvenli, sağlıklı ve konforlu yapılar hedefleyecek idari ve teknik düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Bu doğrultuda öncelikle İmar Kanunu ile Yapı Denetim Kanunu yeniden düzenlenmelidir. Bu kanunların mesleki denetim alanında temelini oluşturacak ve TMMOB tarafından hazırlanan Yetkili/Yetkin Teknik Eleman Kanunu Taslağı da ivedilikle meclis gündemine taşınmalıdır.
Sevgili Katılımcılar,
Bu konulara sempozyumunuzun da dikkat çekeceğini umuyor, sempozyuma emeği geçenleri yürekten kutluyor, Oda Yönetim Kurulumuz adına saygılarımı sunuyorum.