DÜNYA GÜNEŞ GÜNÜ KUTLANDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Mersin Şubemiz tarafından, 29 Haziran 2024 tarihinde Güneşpark Enerji Kompleksinde Dünya Güneş Günü Kutlama Etkinliği gerçekleştirildi.

 Etkinliğin açılış konuşmalarını, MMO Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı İsmail Oğuz, Oda Başkanı Yunus Yener, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tarık İrde ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından etkinliğin gerçekleşmesinde destek olan kurum ve firmalara teşekkür plaketleri takdim edildi. Etkinlik kapsamında "Zamanın İzleri Fotoğraf Sergisi", " Sivil Toplumun Sesi Çok Sesli Korosu" ve "Tuna Kiremitçi - Müge Alpay Konseri" gerçekleştirildi.
 

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener’in 
Dünya Güneş Günü
Kutlama Etkinliğini Açış Konuşması

"TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve kendi adıma sizleri saygıyla, dostlukla selamlıyorum.

Dünya Güneş Gününü Kutlama etkinliğine hoş geldiniz. Bu günü, güneş kenti Mersin’de her yıl kutluyoruz. Bu vesileyle önceki ve şimdiki Mersin Şube Yönetim Kurullarımızı kutluyorum.

Etkinliğimizi yaptığımız Güneşpark Enerji Kompleksi Uygulamalı Eğitim Merkezinin temeli, Mersin Şubemiz ile Mezitli Belediyesinin işbirliğiyle 2016 yılında atılmış, 2017 yılında açılışı yapılmıştı. Bu kompleksi Mersin’e kazandıran Mezitli Belediyesine ve emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkürlerimizi tekrar ifade etmek istiyorum.

Bu vesileyle Güneşpark Enerji Kompleksi’nin kuruluşunda o yıllarda özel emekleri bulunan, Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı merhum Oğuz Akar Tülücü’yü saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.

Bugün Güneş Park Enerji Kompleksi’nin adında bir değişiklik yapılarak Oğuz Akar Tülücü’nün adı verilecek. Bu vefalı yaklaşımından dolayı Mersin Şubemizi özel olarak tebrik ediyorum.

Sayın Konuklar,

Enerji konusu, biz makina mühendislerinin uzmanlık alanlarındandır ve Odamız bünyesindeki disiplinlerden biride Enerji Sistemleri Mühendisliğidir ve enerji ve ilgili konularda bir dizi çalışma yürütüyoruz.

Kongre ve sempozyum etkinlikleri kapsamında; Enerji Verimliliği Kongreleri, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumları, Mersin’de Güneş Enerjisi Sempozyumları, Rüzgâr Enerjisi Sempozyumları, İklimlendirme Kongreleri ve enerji bağlantılı Tesisat Kongreleri, ulusal ölçekli etkinliklerimizin başlıcaları arasında yer almaktadır.

Eğitim ve belgelendirme faaliyetleri kapsamında; Enerji Yöneticisi, Enerji Kimlik Belgesi Uzmanı ve Uzman Oryantasyonu ile enerji alanında değişik eğitimlerimiz bulunmaktadır. Ayrıca enerjinin yapılarda etkin kullanımının tasarım ve uygulamasında bulunan meslektaşlarımızın uzmanlıklarına yönelik Mekanik Tesisat alanında eğitim ve belgelendirme çalışmalarımız da devam etmektedir.

Enerji Çalışma Grubumuz oldukça üretkendir ve birçok önemli rapor hazırladı, hazırlamaya da devam ediyor. Bir iki hafta içinde de Türkiye’nin Enerji Görünümü 2024 Oda Raporunu yayımlayacağız. Raporun bulgu ve sonuçlarını içeren Sunuma Odamızın internet sitesinden ulaşılmaktadır.

Enerji ve güneş enerjisiyle bağlantılı bazı konulara kısaca değinmek istiyorum.

Enerji, tüm toplumsal yaşamın ve üretimin en temel girdisi olarak “kamusal tekel/kamu tekeli” alanlarından biridir. Ancak bu tekel serbestleştirme/liberalleştirme ve özelleştirmelerle el değiştirmiş ve enerji alanı zamanla tekelleşen özel şirketlere teslim edilmiş, firmaların “garantili kârları” ile enerji, hayat pahalılığının ana kaynaklarından biri olmuştur.

Dün 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak şekilde elektriğe yüzde 20 ila 38 oranında zam yapılması özel şirketlere yeni bir destektir ve üretim ile hizmetlerde yeni bir zam yağmuru başlayacaktır. En yüksek zammın meskenlere yapılması ve zammın Haziran ayı enflasyonu dışında tutularak 1 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olması, zaten gerçeğinden az gösterilen enflasyonun emekli aylıklarına yansımasını engellemek içindir ve iktidarın acımasızlığının bir göstergesidir. Bu zammı, Temmuz ayında olmasa da, doğalgaz zammı izleyecektir. Başka bir deyişle halkın canına okunmaktadır ve bu durum sürecektir.

Elektrik arz eksiği olmamasına karşın, sürekli zamlarla artan elektrik ve doğalgaz fiyatları ve faturalarını ödeyemeyen milyonlarca yurttaş söz konusudur. Bu gerçeğe karşın kamu kaynaklarından özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerine milyarlar aktarılmakta, bankalara kredi borçlarını ödemeyen enerji şirketlerine sürekli destekler verilmekte, kamu zarara uğratılmaktadır. İktidar şirketlere bonkörce davranmakta, emekçileri ve emeklileri ise açlık ve yoksulluğa mahkûm etmektedir. Sermaye çevreleri ise azıcık vergiden bile söz edilmesinden rahatsız olmakta ve ilgili vergi taslağı geri çekilmektedir.

Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığın artması, kaynak çeşitlemesinin kısıtlı olması, enerji arz güvenliği sorununun artması da söz konusudur. Çünkü özel şirketlerin çıkarlarını temel alan bir enerji yönetimi var.

Uzun süreli ve yüksek fiyatlamalı birim fiyatı olan, atık sorunu ortada duran, çevresel felaketlere neden olabilecek, Mersin’in ve ülkenin çıkarlarına aykırı olarak ilerleyen Akkuyu nükleer santral projesi de ülkenin geleceğine konulmuş bir ipotektir.

Türkiye’de birincil enerji arzının kaynaklara göre dağılımında güneş enerjisinin oranı yüzde 1,5; yenilenebilir enerji kaynaklarının toplamı da yüzde 19,5 gibi yetersiz bir düzeydedir.

Ülkemiz, ekonomik potansiyeli 380 milyar kWh/yıl olarak tahmin edilen güneşe dayalı elektrik üretim kapasitesine sahip olmasına karşın şu anda bu potansiyelin sadece yüzde 5’i değerlendirilmektedir.

Başta güneş enerjisi olmak üzere su, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik gibi yenilenebilir kaynaklarımızdan elde edilebilecek kurulu güç olanaklarının değerlendirilmesi ile ülkemizin enerjide yüzde 68 oranındaki dışa bağımlılığı ciddi ölçülerde azaltılabilecektir.

Güneş enerjisi ile tüm yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları, dünyanın enerji ve iklim değişikliği ile ilgili sorunları için dikkatlerini yönelttiği en önemli kaynaklardır.

Bildiğimiz üzere Türkiye’miz yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ve güneş enerjisi açısından önemli bir ülkedir. Bu nedenle bina tasarımları ve bölge planlarında güneş enerjisinden optimum faydayı sağlayan mimari çözümler ile güneş enerjili mimari pratiklerin yaygınlaştırılması gereklidir.

Bu noktada neoliberal ve dışa bağımlı ithal enerji politikalarından uzaklaşarak yerli ve yenilenebilir kaynak kullanımına ve yerli teknoloji üretimine öncelik veren, kamusal planlamayı, kamusal üretimi, kamusal hizmet ve denetimi esas alan kamucu/toplumcu demokratik bir enerji programına ülke olarak acil ihtiyaç duyduğumuzu belirtmek istiyorum.

Bu Demokratik Enerji Programına uygun olarak dışa bağımlılığın kırılması ve enerji maliyetlerinin azaltılması için:  

  • Yıllardan beri söylüyoruz: Sömürgen tekellere bırakılan başta enerji dâhil tüm kamusal üretim ve hizmetler piyasanın insafsızlığına bırakılmamalı; parçalanan, küçültülen, özel sektöre ve yabancı sermayeye peşkeş çekilen tüm eski kamu işletmeleri kamulaştırılmalı, millileştirilmeli ve özel olarak enerji alanı, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kamusal üretim-dağıtım-iletim tekeli olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
  • Enerji arz güvenliği açısından tek ülkeye bağımlılığın azaltılması gerekirken Rusya’ya bağımlılığı daha da artıracak olan Akkuyu Nükleer Santralının inşaatı durdurulmalı, proje iptal edilmelidir.
  • Halkın çıkarlarına öncelik veren katılımcı bir enerji yönetimi ile enerji antlaşmaları ülke çıkarları lehine düzenlenmelidir.
  • Elektrik enerjisi üretiminde ulusal–kamusal kaynaklar ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmelidir.
  • Enerjinin verimli kullanımı desteklenmelidir.
  • Ülke ölçeğinde meslek odalarının da her aşamasında aktif olarak içinde yer alacağı bir Master Plan hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.

Bunların gerçekleşmesi ve bağımsız, laik, demokratik, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını bir üst seviyeye taşıyarak başka bir Türkiye’ye ulaşmak için siyasi irade değişimi mutlaka gereklidir. Ülkede demokrasinin, halkın adaletinin, hukukun üstünlüğü ve egemenliğinin, vergi adaletinin sağlanması için; alınmasından vazgeçilen ve “vergi giderleri/harcamaları” diye adlandırılan sermayeye kaynak aktarımından ve iç borçlanma yoluyla vazgeçilen vergiyi borç alarak üstüne faiz verilmesi, arazi tahsisi, prim desteği ve diğer tüm teşviklerin kaldırılması için; emekçinin, emeklinin, yoksulların haklarını gözeten ve halkın yüzünü güldürecek bir yapının kurulması, ancak örgütlü bir mücadele sonunda halkın iktidarının tesisi ile mümkündür.

Meslek uzmanlık alanlarımızın ülkemizin ve halkımızın sorunlarıyla bağlantılı olmasından ve kamusal sorumluluklarımızdan hareketle bu bütüncül gerekliliğe önemle işaret ederek konuşmamı tamamlıyor; bir şenlik atmosferinde organize edilen etkinliğin başarılı geçmesini diliyor, bütün katılımcılara, katkıda bulunanlara, sanatçılarımıza, Mersin Şubemizin Yönetim Kurulu ve çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum."