III. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONGRESİ ADANA'DA BAŞLADI...

Oda merkezi adına Adana Şubemiz tarafından gerçekleştirilen III.İş Sağlığı Ve Güvenliği Kongresi, Çukurova Üniversitesi Mithat ÖZSAN Amfisinde başladı.

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, 29.04.2005 tarihinde Adana‘da başlayan "III. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi"ni açış konuşmasında "mühendisliği ve bilimi dışlayan uygulamalarla, ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliğinin büyük yıkımlar yaşadığını ve ülkemizin, iş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olma konumunu sürdürdüğünü belirtti.

Oda Başkanı; "İş Sağlığı ve Güvenliği politikalarının ekseninde "önce insan" yaklaşımı bulunmalıdır. Çünkü insan yaşamı her şeyden değerlidir. "Önce insan" yaklaşımı benimsenirse, toplumsal yaşam da gerçekten insancıl bir temel ve çerçeveye ulaşacaktır. Bütün insanların hakkettiği budur" dedi.

III. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'nin Açılışında Oda Başkanımız Şunları Söyledi;

Oda Başkanı Emin KORAMAZ, bugün başlayıp, yarın sona erecek olan III. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'ni açarken, Oda çalışmalarına ilişkin bilgi verdikten sonra "bütün bu çalışmaların, harcanan bunca emeğin tek bir amacı vardır. Bu amaç, ülkemizin sanayileşmesi ve demokratikleşmesidir. Halkımızın mutlu bir yaşam sürmesidir. Örgütsel olarak üzerimize düşen sorumluğun yerine getirilmesidir" dedi.

Oda'nın kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili tüm dallarda olduğu gibi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda da geliştirici ve iyileştirici çalışmalara katkı ve katılımda bulunmayı en önemli görevlerinden biri olarak gördüğünü belirten KORAMAZ, İş Güvenliği alanında çalışacak üyelerin konularında yeterli bilgi ve deneyime sahip olması gerektiğini belirterek, lisans eğitiminin meslek içi eğitimlerle desteklenmesini, yaşam boyu eğitimi zorunlu gördüklerini söyledi. İş Güvenliği Mühendisliğine yönelik Meslek İçi Eğitim Programları ve eğitim kitapları hazırlandığını belirten KORAMAZ, Oda'nın hazırladığı İş Güvenliği Mühendis Yetkilendirme Yönetmeliğinin 7 Temmuz 2002 tarihinde Resmi Gazetede yayımlatarak yürürlüğe girdiğine değindikten sonra, bu yönetmelik uyarınca, MMO'nun Meslek İçi Eğitim Merkezleri kanalıyla, İş Güvenliği konusunda çalışacak üyelerin eğitilip belgelendirildiğini kaydetti.

KORAMAZ, bu faaliyetlerin yanında yanında, Oda'nın tekniğin gerektirdiği araç, gereç ve cihazları kullanarak uzman üyeleri ve teknik görevlilerince İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünde istenen periyodik kontrolleri de gerçekleştirdiğini söyledi. KORAMAZ, AB uyum mevzuatları çerçevesinde, İş Güvenliği konusunda yürütülen faaliyetler arasında TSE EN 45004 muayene kuruluşlarının belgelendirilmesi standardı kapsamında MMO'nun Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)'a aktedite ettirildiğini ve Oda'nın A tipi muayene kuruluşu olduğunu da belirtti.

Oda Başkanı, TMMOB ve bağlı meslek odalarının katkısı alınmaksızın hazırlanan ve 20 Ocak 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları İl Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik sonucu İş Sağlığı ve Güvenliği alanında telafisi güç zararların doğmasına yol açıldığını belirterek, bu anlayışın 4857 sayılı İş Yasası ile İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamalarında da sürdüğünü vurguladı.

Oda Başkanının konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kanunda, İş Güvenliği Mühendisliği yerine, "İş Güvenliği Uzmanı" gibi bir tanım getirilerek mühendislik ile teknik elemanlık birbiriyle eşdeğer tutulmuştur. Mühendislik disiplinleri Yönetmelikte sınırlanırken, teknik eleman tanımı ise oldukça geniş tutulmuş teknikerler mühendislerden daha ayrıcalıklı hale getirilmiştir.

"Bu Yönetmelikle Odalarından İş Güvenliği Belgesi almış olan mühendislerin hakları dahi gasp edilmiş, İş Güvenliği Uzmanlığı danışmanlık düzeyine indirilmiş, bir İş Güvenliği uzmanına 10 firma ile sözleşme yapma yetkisi tanınarak işyerlerinde İş Güvenliği Mühendisi istihdamının önüne geçilmiş, İş Güvenliği Mühendisliği şekli bir yapıya dönüştürülmüştür."

İlgili yönetmeliğin hazırlanmasında, kanunda zorunlu tutulmasına rağmen TMMOB'nin görüşlerinin alınmadığını belirten KORAMAZ, "Yine Bakanlıkça hazırlanan Yönetmelikte, İş Güvenliği ile ilgili Kurullarda TMMOB'ye yalnızca 1 temsili üyelik verilerek, yılda bir kez toplanacak bu yapılar da işlevsiz kılınmıştır" dedi.

Anılan Yönetmelikle yapılan ayrımcılığı örnekleyen Oda Başkanı, "Bakanlık çalışanlarına doğrudan İş Güvenliği Yetki Belgeleri verilirken, yıllarca özel ve kamu kesiminde İş Güvenliği alanında çalışan mühendisler ise eğitim ve sınava tabi tutulmaktadır. Özü itibarıyla bu Yönetmelik ile hedeflenen tek şey, İş Güvenliği Mühendisliğinin ticarileştirilmesi, Bakanlık bünyesinde çalışan müfettiş, mühendis ve teknik elemanlara emeklilik sonrası istihdam yaratılmasıdır dedi."

KORAMAZ, mühendisliği ve bilimi dışlayan bu tür uygulamalarla, ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliğinin büyük yıkımlar yaşadığını; bu ve benzeri uygulamalarla ülkemizin, "iş kazalarında Avrupa 1.'si ve dünya 3.'sü" olma konumunu sürdürdüğünü belirtti..

KORAMAZ, "2003 yılında gerçekleşen 76.668 iş kazasında 811 insan yaşamını yitirmiş, 1.596 insan sürekli işgöremez (sakat) duruma düşmüş, 440 insan da meslek hastalığına yakalanmıştır. Bu iş kazaları sonucu toplam 2.101.539 gün geçici iş görmezlik oluşmuş ve çalışanlar 105.532 günü hastanede geçirmişlerdir. Bu rakamların, 1 yılda 5.758 yıl değerinde iş kaybına yol açtığını" belirtti ve "Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamını sağlamak, çalışanları, çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak için Odamızın da içinde yer alacağı düzenleme ve uygulamalar ivedilikle yaşama geçirilmeli ve İş Güvenliği konusunda TMMOB'ye bağlı Meslek Odalarınca eğitilen, belgelendirilen ve denetlenen İş Güvenliği Mühendislerinin istihdam edilmesi zorunlu tutulmalıdır" dedi.

Oda Başkanı konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Dün, Uluslararası Çalışma Örgütü/ILO'nun ilan ettiği 28 Nisan "İşyerinde Sağlık ve Güvenlik Dünya Günü" idi. 4-10 Mayıs arası ise "İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası" olacak. Kongremizin bu anlamlı iki tarih arasında toplanmış olması, umarız ki toplumsal duyarlılıkları geliştirmeye katkıda bulunacaktır.

"Kongremizde, İş Sağlığı ve İş Güvenliği konularının bir dizi özgün yanlarını irdeleme fırsatı bulacak, konu hakkında ülkemizde yürütülen çalışmaları gözden geçirecek, gelecekte izlenmesi gereken politikaları oluşturmaya çalışacağız. Bu politikaların ekseninde "önce insan" yaklaşımı bulunmalıdır. Çünkü insan yaşamı her şeyden değerlidir. "Önce insan" yaklaşımı benimsenirse, toplumsal yaşam da gerçekten insancıl bir temel ve çerçeveye ulaşacaktır. Bütün insanların hakkettiği budur."