Şube Genel Kurulumuz Tamamlandı

Şube Genel Kurulumuz 23-24 Ocak 2010 tarihlerinde Şubemizde yapıldı. 1. Gün yapılan açılış konuşmaları, divan oluşturulması ve adayların belirlenmesinin ardından 2. gün yapılan seçimler ile Genel Kurul süreci tamamlanmış oldu.

Şube Başkanımız Atıf METE'nin Genel Kurulda yapmış olduğu açılış konuşması aşağıdadır.

Sayın Divan,

Sevgili Meslektaşlarım,

Değerli Konuklar,

Değerli basın emekçileri,

 

    Şubemizin 9.0lağan Genel Kuruluna hoş geldiniz. Sizleri Şube Yönetim Kurulumuz ve şahsım adına sevgi,  saygı ve dostlukla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken, Oda çalışmalarında görevi başında yitirdiğimiz tüm değerlerimizi ve sevgili Galip Akalın' Abimizi saygıyla anıyorum.

Şubemiz için ayrı bir yeri olan sevgili Suat Sezai Gürü'nün anısı ve mücadelesi "üreten, sanayileşen, hakça bölüşen, demokratik" bir Türkiye uğraşımızda her zaman bizimle olacaktır. Şubemizin bu günlere taşınmasında emeği geçen tüm yöneticilerimize de şükranlarımızı sunuyorum.

 

Ayrıca, Uğur Mumcu, Bahriye Uçok, Hirant Dink gibi demokrasiden, barıştan ve kardeşlikten yana fikirleri yüzünden katledilen aydınlarımızı da saygı ve özlemle anıyorum.

 

Sayın konuklar, değerli meslektaşlarım;

 

Bugün burada, Şubemizde son iki yılda yürütülen çalışmaları, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri ve bu gelişmelerin mesleğimiz, meslektaşlarımız, ülkemiz ve halkımız üzerindeki etkilerini değerlendireceğiz. Bu değerlendirmeler ışığında yeni dönem çalışma programının çerçevesini çizecek, geleceğe ilişkin izlenmesi gereken politikalarımızı oluşturacağız.

 

8.Dönem ve önceki dönemlerde yapılan tüm çalışmaların, harcanan emeklerin tek bir amacı vardır. Bu amaç ülkemizin sanayileşmesi ve demokratikleşmesi, halkımızın çağdaş ve mutlu bir yaşam sürmesidir. Üzerinde insanlarımızın bağımsız, özgür, barış içerisinde, ülke olanaklarını hakça bölüşerek refah içerisinde yaşadığı bir Türkiye' dir.

 

Değerli meslektaşlarım;

Ülkemiz bugün, Neo-liberalizm ya da küreselleşme olarak adlandırılan küresel kapitalizmin ekonomik,  siyasal,  sosyal politikalarının hiçbir kısıt ya da koşul olmaksızın uygulanmaya çalışıldığı bir talan alanı, emperyalizmin Ortadoğu politikalarının sonucu olarak bir yangın yeri, kendisine bu politikaları uygulama görevi yüklenmiş, kendisi de bu görevi seve seve üstlenmiş bir siyasal iktidar aracılığıyla yürütülen, siyasal İslama dayanan gericilik programının uygulama alanıdır.  

Küresel politikaların uygulanması ile emperyalizm ilişkisi dünyada sömürüye, işgallere, katliamlara, soykırımlara,  işsizlik, açlık, yoksulluk ve yolsuzluklara yol açmaktadır.

Emperyalizmin dünya halkları üzerindeki saldırısı artarak devam ederken, bu saldırılara karşı direnç gösteren halklar, kitlesel hareketler, mücadeleler etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Tüm dünyaya kapitalizmin alternatifinin olmadığı zorla kabul ettirilmeye çalışılsa da, gerçek olan emperyalist - kapitalist sistemin insanlığın yaşadığı sorunların kaynağı bir sömürü düzeni olduğudur. 

Ülkemizde yıllardan beri uygulanan üretimi, yatırımı dışlayan küreselleşmeci politikalar sonucunda krizler birbirini izlemiş, ülkemiz iç ve dış borç batağına sürüklenmiştir. Oluşturulan bütçelerin en az üçte biri faiz ödemelerine ayrılmakta, halkımızın en temel ihtiyaçları olan eğitim ve sağlık harcamalarına çok az kaynak ayrılmaktadır.

Gelir dağılımındaki eşitsizlik büyümüş, refah seviyesi düşmüş, yüzde13,4 oranındaki resmi işsizlik, gerçekte yüzde 25'lere ulaşmış, yoksulluk kronik bir sorun haline gelmiştir. 

Özellikle AKP'nin iktidara gelmesi ile 1980'lerden beri programın bir parçası olan kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi gerçekleştirildi. Ülkenin 1923'lerden bu yana kurmayı ve işletmeyi bir ölçüde başardığı, büyük ölçekli sanayi ve hizmet kuruluşları özelleştirildi. 

Küresel - emperyalist kapitalizmin talep ve dayatmalarıyla gerçekleşen bu ekonomik yapının, yaşamlarını sürdürmek için işgücünü satmaktan başka hiçbir olanağı olmayan emekçi sınıf ve tabakalara getirdiği ise en başta işsizlik, giderek aşağı çekilen ücretler ve artan çalışma süreleri oldu. Resmi rakamlarla toplam mühendis nüfusumuzun yüzde 25 mertebesindeki bir sayıyı, başka bir deyişle her dördümüzden birini, "boş" gezmeye ya da meslek dışı bir işte çalışmaya mahkûm eden işsizlik; çalışmak zorunda olan kesimler ve aynı zamanda özellikle genç mühendislerimiz için bir kâbusa dönüştü.

Giderek, ne olursa olsun bir iş sahibi olmak, ayrıcalıklı bir durum olarak görülmeye başlandı. İşsizliğin yarattığı bu baskı, iş saatlerinin uzatılması ve ücretlerin düşürülmesi için ortamı daha da uygun kıldı.  

Değerli meslektaşlarım,

Eğitimin, sağlığın özelleştirilmesinin ardından artık sıra karayollarının özelleştirilmesine gelmiştir. Temiz su, enerji gibi, halkın temel hakkı olması gereken kamu hizmetlerinin piyasaya açılarak ticarileştirilmesi halka zulüm boyutuna ulaşmıştır. 

TMMOB, MMO ve MMO Zonguldak Şubesi olarak karşı çıktığımız, küresel kapitalizme eklemlenmiş bir avuç işbirlikçinin çıkarları dışında ülkenin, emeğin ve halkın çıkarlarına yönelik hiçbir amacı taşımadığını söylediğimiz, Rant, Yolsuzluk, Sadaka Ekonomisi olarak adlandırılan, Türkiye'yi ithalat ve ucuz işgücü cennetine dönüştüren işte bu ekonomi politikalarıdır. 

Avrupa Birliği'ne uyum programlarınca dayatılan tarım politikaları sonucunda, tarımdan kopan fakat sanayi tarafından da emilemeyen milyonlarca köylü nüfusun kentlere akması sonrasında, işsizlik ve kent sorunlarının derinleşmesinin yanı sıra, artan yoksulluk ve sefalet, AKP iktidarınca seçimlerde bir oy aracına dönüştürüldü. Yoksullukla mücadele sorunu, dinci, gerici faaliyetin odağı cemaatlere, Deniz Feneri vb. derneklere havale edilerek yeni oy depoları yaratılmış, bu durum iktidarın en önemli örgütlenme aracı haline gelmiştir. 

Ülkemiz emekçileri de bu şartlar altında haklarını koruma ve geliştirme mücadelesini sürdürmüşlerdir. Geçtiğimiz yıl 1 Mayıs'ın yeniden tatil olması sağlanmış, bütün baskılara karşın emek ve demokrasi güçleri Taksim alanına yeniden çıkmıştır. IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye'de yaptığı toplantıya karşı protestolar gerçekleştirilmiş, KESK öncülüğünde gerçekleştirilen 25 Kasım grevi güçlü bir şekilde hayata geçmiştir. İzmir belediye işçileri, sağlık işçileri, İstanbul itfaiye işçileri, Esenyurt Belediyesi işçileri, Sinter Metal işçileri ve Tekel işçilerinin uzun soluklu direnişleri sonuçta kazanımlar olsa da olmasa da gelecek için umutları tazelemiştir. 1991'de madenci direnişi ile yakılan meşale şimdi Tekel işçilerinin direnişi ile devam etmekte, TMMOB, MMO ve Şubemiz de emek ve demokrasi mücadelesinde her zaman yerini almıştır, almaya da devam edecektir. 

Değerli meslektaşlarım,

Geçtiğimiz döneme Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından odamızın bağlı olduğu TMMOB ve diğer meslek birilikleri denetimden geçirilmiştir. Devlet Denetleme Kurulu'nun bu denetleme sonunda hazırladığı rapor ise ancak özeti basına sızdırıldıktan sonra öğrenilmiştir. Rapor TMMOB tarafından istendiğinde ise gizlilik bahanesiyle verilmemiştir. Özetten anlaşıldığı kadarıyla, İktidar,  birliğimizin emekten, halktan yana tutumundan rahatsız olarak bir saldırı hazırlığındadır.

Önümüzdeki dönemde birliğimizi işlevsizleştirecek, üyesinin, halkın çıkarlarını savunmaktan alıkoyacak, kamusal yaklaşımını yok edecek girişimlere karşı var gücümüzle mücadele etmeliyiz.  

Dün olduğu gibi önümüzdeki dönemde de; 

•      Her türlü emperyalist işgale,

•      ABD'nin ve tüm emperyalistlerin halkları birbirine kırdırma politikalarına,

•      ABD'nin genelde dünyadaki tüm emperyalist uygulamalarına ve özelde Ortadoğu'daki BOP( Büyük Ortadoğu Projesi ) vb. uygulamalarına, karşı durmaya,

•      1919'da Kurtuluş Savaşı ile başlayan ve Cumhuriyetimizin kurulması ile sonuçlanan, 68'lerde yeniden alevlenen, 78'lerde devam eden Emperyalizme karşı Bağımsız, Demokratik Türkiye mücadelesine meslek alanlarımızdan yola çıkarak ülke gerçeklerini sorgulayan tavrımızla, katkı ve destek vermeye,  

•      Ülkemizde Kürt sorununun barışçı ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için diğer emek, meslek örgütleri ve demokrasi güçleri ile birlikte ortak çaba harcamaya, 

•      Çatışma ortamına; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasi; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamı savunmaya, 

•      Türkiye'nin enerji politikalarına yön vermeye çalışan emperyalist enerji tekellerine, çevreye ve doğaya zararlı enerji kullanımını destekleyen nükleer çetelere karşı mücadele etmeye,  

•      Geleceğimiz olan gençliğimizin eğitim çarkları arasında ezilerek; hayata, kendine güvensiz ve yenik başlamasına, F tipi dershanelerin turnikelerinden geçirilip,  maddi açıdan soyulmasına ve zihninin hurafelerle doldurulmasına engel olmak için dershaneleri besleyen sınav sistemine karşı mücadeleye, 

•    Bilimin, mühendisliğin ve halkın çıkarlarının temel alındığı, planlamaya dayanan, insanca yaşanabilir bir Türkiye için mücadele etmeye,

MMO Zonguldak Şubesi olarak, geçmiş dönemlerde olduğu gibi gelecek dönemde de hiç kuşkusuz devam edecektir. 

Sonuç olarak;  TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK ve LAİK bir Türkiye'de;  kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve insanca  yaşam için,- Halkın Eğitim, Sağlık, İş, Sosyal Güvenlik, Barınma, Temiz su, Enerji ve Ulaşım, hakları için,
Demokratik kitle örgütleriyle dayanışarak mücadelenin önümüzdeki dönemde daha da önem kazandığını belirtmek isterim.  

  

Değerli arkadaşlar,

Ülkemizde ve dünyada olumsuz koşulların yaşandığı bu iki yıl boyunca, MMO Zonguldak Şubesi olarak mesleki bilgi birikimimizi kamuoyunun doğru bilgilenmesi için seferber ettik.

Yüreği ülkemiz ve halkımızdan yana atan tüm demokratik oluşumlarla birlikte İMF politikalarımn seçeneksiz olmadığını, başka bir Türkiye ve dünyanın mümkün olduğunu her platformda dile getirdik. Bu doğrultuda düzenlenen tüm etkinliklerde aktif görev üstlendik. Oda çalışma ilkeleri ışığında, birlikte karar alma, birlikte üretme ve birlikte yönetme anlayışı

ile mesleğin geliştirilmesi ve korunması, üreten, sanayileşen, demokratik bir Türkiye ve üzerinde insanların barış ve refah(gönenç) içinde yaşayacağı bir dünya için en doğrusunu ve en iyisini yapmaya çalıştık.

  

Değerli meslektaşlarım,

 

Çalışma dönemimiz boyunca Şubemizin WEB sayfası, Şube Bültenimiz ve cep telefonlarına gönderdiğimiz SMS mesajları ile Şube çalışmalarını siz üyelerimizle ve kamuoyu ile paylaştık. Ayrıca 8.Dönem Çalışma Raporumuzu da Şube web sayfasına koyduk. İsteyen üyelerimiz oradan  da ulaşabilirler.

Şuana kadarki şube çalışmalarımızı gündemimizin 6. maddesinde Şube Sekreterimiz Sayın Birhan ŞAHİN'in yapacağı sunumla sizlerle paylaşacağız.

Ancak Ben, önemli gördüğüm ve gelecek dönemlere de ışık tutacağına inandığım bazı çalışmaları sizlerle,   konuklarımızIa  paylaşmak istiyorum.

 

Değerli meslektaşlarım,

 

Örgütlenme düzeyimizin ulaştığı son durum şu şekildedir.

Bildiğiniz gibi;

 

1954 yılından kurulan Odamız; bugün 18 Şube , 51 İl Temsilciliği, 37 İlçe Temsilciliği, 24 Mesleki Denetim Bürosu,1 Akredite Muayene Kuruluşu, 1 Asansör Onaylanmış Kuruluş,1Akredite Deney Laboratuvarı, 1  Kalibrasyon Laboratuvarı, 1 Akredite Personel Belgelendirme Kuruluşu ve 1500'e ulaşan İşyeri Temsilcilikleri ile ülke genelinde yaygın bir örgütlenme düzeyine ulaşmıştır. 1954'te 902 olan üye sayısı 2009'da 75.000'e ulaşmıştır.

 

            Ayrıca Odamızın Akreditasyon ve Onaylanmış Kuruluş çalışmaları sonucunda;

 

Odamız, Asansör Kontrol Merkezi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı adına Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından yapılan denetimler sonucunda başarılı bulunarak 95/16/AT Asansör Yönetmeliği kapsamında AB Komisyonu tarafından 19 Şubat 2008 tarihinde AB resmi sitesinde 2022 no'lu Onaylanmış Kuruluş olarak atandığını duyurmuştur. Böylece Asansör Kontrol Merkezimiz asansörlere CE işaretlemesi yapmak üzere Avrupa Birliği ve Türkiye'de  Onaylanmış Kuruluş olarak atanmış; Modül B,F, ve G kapsamında Türkiye'deki ilk ve tek yerli Onaylanmış Kuruluş olmuştur.

 

Böylece yerli asansör imalatçılarımız çok yüksek ücretlerle yurt dışı akreditasyon firmalarından CE Belgesi almak zorunluluğundan kurtulmuşlardır.

"Basınçlı Kaplar ve Kaldırma İletme Makinalarının Periyodik Kontrolleri ile Teknik Ölçüm ve Analizleri";

"Egzoz Gazı Emisyon Ölçümleri";

Meslek İçi Eğitim Merkezi kapsamında Üyelerimize verilen eğitimlerin programlamasını  yürütmek üzere Odamız bünyesinde kurulan Personel Belgelendirme  Kuruluşumuz TS EN ISO/IEC 17204 " Personel Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Genel Şartlar" standardı kapsamında ;

"Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği" TS EN ISO/IEC 17025 "DENEY VE KALİBRASYON LABORATUVARLARININ YETERLİLİĞİ İÇİN GENEL ŞARTLAR" standardı kapsamında Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite edilmiştir.

  

  

Değerli meslektaşlarım,

 

Meslek alanlarımıza giren konularda ülke politikalarının şekillenmesine katkıda bulunmak, görüş ve önerileri yetkililere iletmek, halkı ve kamuoyunu bilgilendirmek, üyelerimize, bilimsel ve teknik konulardaki gelişmeleri tanıtmak için Makina Mühendisleri Odası adına bu çalışma döneminde (2008-2009) Zonguldak Şube olarak onlarca etkinlik düzenledik.

 

Bu etkinliklerde sunulan bildiriler, panel konuşmaları ve sonuç bildirgeleri kitaplaştırılarak ilgililerin ve kamuoyunun kullanımına sunulmaktadır. Böylece bilim insanlarının ve uzmanların yoğun emek harcayarak oluşturduğu bilgi, erişilebilir ve ulaşabilir hale gelmekte, bilgi bu etkinliklerimizde paylaşılmakta paylaşıldıkça da değerlenmektedir.

 

Böylece bilim ve teknolojinin, sanayi ve toplumun kullanıma sunulmasının araçları yaratılmaktadır.

 

Bu kapsamda; Zonguldak'ta Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi ile birlikte bir ilki gerçekleştirdik.

 

TMMOB çalışma ilkeleri ışığında, birlikte üretme ilkesi ürünü olan ve Birlik çatısı altında farklı iki meslek disiplininin ortak çalışması sonucunda Maden ve Makina Mühendisleri Odalarının Zonguldak Şubeleri olarak 4-6 Kasım 2009 tarihlerinde Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde "Türkiye 2. Maden Makinaları Sempozyum ve Sergisi"ni gerçekleştirdik.

 

Birincisi Kütahya'da düzenlenen bu sempozyumun ikincisinin,  160 yıllık kömür madenciliği geçmişine sahip, çeşitli maden makinaları ile techizatının üretilmesi ve geliştirilmesinde öncülük etmiş olan Zonguldak'ta düzenlenmesini çok anlamlı ve yararlı olduğuna inanıyoruz.

 Başarılı, amacına ulaşan bir sempozyum oldu. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu tip ortak çalışmaların önümüzdeki dönemde de devam ettirilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

Her defasında içerik ve niteliğini yükselterek sektör tarafından da ciddi bir etkinlik olarak kabul edilen ve kurumsal bir yapıya ulaştırdığımız  Demir-Çelik kongrelerinin beşincisini 2010 Ekim yada Kasım ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

  

Değerli arkadaşlar,

 

Yrd.Doç.Dr. Mustafa EYRİBOYUN'un başkanlığında Şube Enerji Komisyonu tarafından hazırlanan "Çatalağzı Termik Elektrik Santralının Atık Isısı İle Bölgesel Isıtma İmkanları" konusunda ön çalışmayı yerel yönetim yetkilileri ve kamuoyu ile paylaştık. Bu ön çalışmanın projelendirilerek hayata geçirilmesi;  ısınma maliyetlerini azaltarak halkımızın  refah düzeyini  artıracak diğer yandan emisyonları azaltarak da halkımızın yaşam kalitesini artıracaktır. Ayrıca yerli kaynaklar kullanılarak ısınmada dışa bağımlı olmayacağız. 

Makina Mühendisleri Odası olarak, böyle bir sistemin kurulmasını ülkemizin ve bölgemizin geleceği için önermekteyiz.

 

Odamızın mesleki teknik etkinliklerinin yürütülmesine ilişkin ilkelerin temel hedeflerinden biri

"Meslek alanlarımıza ilişkin gelişmelerin ve yeniliklerin izlenmesi, üyelerimizin bu gelişmelerden yararlanmasının sağlanması" dır.  Bu ilke doğrultusunda Zonguldak Şubesi olarak geçen dönemde olduğu gibi bu çalışma döneminde de üyelerimizin çalışma alanlarını ilgilendiren etkinliklere (kongre, kurultay, sempozyum, fuar, vb.) katılmalarını sağladık. Bunun ileriki dönemlerde de sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.

 

7.Dönem çalışma programında belirttiğimiz ve sizlerle paylaştığımız gibi şubemizin ve temsilciklerimizin hizmet binası sorunlarını çözmüş bulunmaktayız. Şu anda tüm il ve ilçe temsilciliklerimiz kendi hizmet binalarında daha modern şartlarda çalışmalarını sürdürmektedir. Şube hizmet binamızı, tüm ihtiyaçlarımıza yanıt verebilecek şekilde  modern hale getirerek 18 Nısan 2009 tarihinde, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Emin KORAMAZ'ın da katıldığı törenle hizmete açtık. Şube Konferans Salonumuzu, emek ve demokrasi mücadelemizde birlikte olduğumuz demokratik kitle örgütlerinin kullanımına da açtık. Böylece bir boşluğu doldurmuş olduk.  

 

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ile ortak etkinliklerimiz nedeniyle oda-üniversite ve makine bölümü öğrencilerimizle olan ilişkiler  geliştirilmektedir.  Yönetim Kurulu  olarak Makina Bölümü öğrencilerimizi çok önemsiyoruz. Her öğrenim yılında Hazırlık bölümünde iken Öğrencilerimizle "Oda çalışmalarını tanıtma ve tanışma" etkinliği, Mezun olan genç meslektaşlarımıza da "Mesleğe hoş geldin" etkinliklerini geleneksel hale getirdik. Bu etkinlikleri, geleceğimize sahip çıkmak açısından çok önemsiyoruz.

Ayrıca, etkinlik alanlarımızdaki belediyelerle yapılan ortak çalışmalar ve protokollerle oda- yerel yönetim ilişkileri, Şubemiz ile diğer meslek örgütleri ve sendikalarla ortak etkinlikler düzenlenerek örgütsel ilişkiler geliştirilmektedir.

  

Tüm bu etkinliklerin yanı sıra; demokrasi, insan hakları, kamunun tasfiyesi ve özelleştirmeler, savaş ve şiddet, çalışanların ekonomik ve özlük hakları, meslek alanlarımızı da saran issizlik, yoksulluk, mesleki alanda yaşanan sorunlar karşısında örgütlü mücadelemizin gücüne inanıyor ve üreterek büyüyen, paylaşarak gelişen bir ülkede, insanca ve barış içinde yaşamak için odamıza sahip çıkalım diyoruz.

 

Yeni bir çalışma dönemine girerken 8. Dönem Şube Yönetim Kurulu olarak ; 

Örgütümüze egemen olan; 

•·         Emeği en yüce değer sayan,

•·         Bilimsel düşünceyi rehber edinen,

•·         Çağdaş ve demokratikleşmeden yana olan,

•·         Düşünce ve inançlara saygılı, hoşgörülü ve sevecen olan,

•·         Doğrulardan yana ve haksızlıkların karşısında olan,

•·         Gerçekleri söylemekten ve yanlışlıkları eleştirmekten çekinmeyen,

•·         Ülke sorunları ile yakından ilgilenen ve çözüm yolları arayan,

•·         Ülke ve halkın çıkarlarını kendi çıkarının üstünde tutan,

•·         Zorluk ve yoksunluklarla savaşmaktan yılmayan,

•·         Ayrılıkları değil, buluşma noktalarını öne çıkaran, 

•·         Farklı duruş noktalarında ama yan yana olan,

 

Mevcut anlayışların yeni başarılarla sürdürülmesini diliyoruz.

 

Değerli meslektaşlarımız,

 

Sözlerimi tamamlarken,

Bu dönem şube çalışmalarında emeği geçen, katkı koyan ve destek veren herkese 8.Dönem Şube Yönetim Kurulu olarak teşekkür eder, 9.Dönem Şube Genel Kurulu'nda,  Şube organlarında görev alacak tüm arkadaşlara başarılar dileriz. Genel Kurulumuzun verimli geçmesini diliyor, saygılar sunuyorum.

 

                                                                                                                   Atıf METE

                                                                                                                   8.Dönem

                                                                                                   Şube Yönetim Kurulu Başkanı