Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
switched line |
anahtarlamalı hat (i) |
switcher |
anahtarlayıcı (i) |
switching variable, logic variable |
Boole değişkeni, mantıksal değişken (i) |
switch-off element |
devre kesme elemanı (i) |
switch-on element |
yol verme elemanı, açma elemanı (i) |
Swivel |
(a) Bir mekanizmada dönü harekatine müsade eden pim (mil) ve burç (b) Bir kinematik zincirde dönü hareketine müsaade eden gövde ve üzerinde burç yatak olan uzuv Ayrıca, pin. çivi, saplama, mihver, milli halka, fırdöndü, mil üzennde döner top. (i) |
swivel |
mafsal (i) |
swivel |
dönmek, salınmak (f) |
swivel |
bir mekanik mafsalda ara parça (i) |
swivel |
döner halka (i) |
swivel |
mil üzerinde dönmek (f) |
swivel adaptor |
mekanik mafsalda ara parça adaptörü (i) |
swivel angle |
dönme açısı (i) |
swivel angle |
salınım açısı (i) |
swivel arm |
salınım kolu (i) |
switching value |
anahtarlama değeri |
switching time |
anahtarlama süresi (i) |
switchgear |
anahtarlama (şalt) tesisleri (i) |
switching |
anahtarlama (i) |
switching center |
anahtarlama merkezi (i) |
switching command |
anahtarlama komutu (i) |
switching function |
anahtarlama işlevi (i) |
switching matrix |
anahtarlama matrisi (i) |
switching power |
anahtarlama gücü, devreye alma gücü (i) |
switching power supply |
anahtarlamalı (trafosuz) güç kaynağı (i) |
switching processor |
anahtarlama işlemcisi (i) |
switching rate |
anahtarlama hızı (i) |
switching signal |
anahtarlama sinyali (i) |
switching signalization |
anahtarlama imleşimi (sinyalleşmesi) (i) |
switching station |
kesici kabin (i) |
swivel arm |
dönebilen kol (i) |
synergetic |
sinergetik (s) |
synthesis |
sentez (i) |
synthesis |
terkip (i) |
synthesise |
sentezle birleştirmek (f) |
synthesize, to |
sentezlemek, bireştirmek (f) |
synthesizer |
sentezleyici, bireştirici (i) |
synthetic |
sentetik, yapay (s) |
synthetic |
sentetik, bireşimsel (s) |
synthetic |
suni (s) |
synthetic aperture |
sentetik açıklık (i) |
synthetic fiber |
sentetik lif (i) |
synthetic fuel |
sentetik yakıt (i) |
synthetic resin |
sentetik reçine (i) |
synthetic(al) |
Terkibi bileşim ait, sentetik. (s) |
synthesis |
birleştirme, birleşme, sentez (i) |
synthesis |
1. Elementlerini bir araya toplayarak bir maddeyi meydana getirme, terkibetme, kimyasal bileşim, sentez. (i) |
synergic |
Diğer bir şeyle aynı hedefe yönelik hareket, faaliyet veya etki gösteren, sinerjik. (i) |
synergism |
iki ayrı faktörün, örneğin iki ilacın, iki mikro- organizmanın veya iki adalenin, uyumlu bir şekilde, bir arada etki göstermesi. (i) |
synergist |
Diğer bir maded ile aynı yönde tesir eden. (s) |