Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| thermal efficiency of a power plant |
güç santralinin ısıl verimi: Türbünden çıkan mil işinin aracı akışkana giren ısıya oranı olarak tanımlanır. (i) |
| thermal electric relay |
ısıl elektrik rölesi (i) |
| thermal energy |
ısıl enerji: İç enerjinin duyulur ve gizli biçimlerine denir. (i) |
| thermal energy |
termal enerji (i) |
| Thermal Environment |
Isı çevresi, termal çevre, termik çevre. (i) |
| thermal output |
ısı çıktısı (i) |
| textiform |
Ağ şeklinde örgüye sahip olan. (s) |
| texture segmentation |
doku bölütlemesi (i) |
| TFO |
bkz. thin flim oven (i) |
| thallium |
talyum (i) |
| thatch |
çatı örtüsü (i) |
| thaw |
erimek (f) |
| thaw |
don çözülmesi (i) |
| thaw |
eritmek (f) |
| thaw |
çözülme (i) |
| thaw |
çözülmek (f) |
| thaw |
erime (i) |
| thawing |
çözülme, karın çözülmesi (i) |
| thawing |
erime (i) |
| thawing of aggregate |
agreganın çözülmesi (i) |
| texture map |
doku eşlemi (i) |
| texture features |
doku öznitelikleri (i) |
| textile |
dokuma (i,s) |
| textile |
tekstil (s) |
| textile bearing |
dokuma sanayinde kullanılan tip yatak (i) |
| textile belt |
dokuma bant (i) |
| textile engineer |
tekstil mühendisi (i) |
| textiles |
mensucat (i) |
| textural |
Doku oluşumuna ait. (s) |
| textural |
dokusal (s) |
| Texture |
Dokunuş, örgü, terkip, yapı. Bir tezgahta takım tarafından işlenen bir parçanın işlemden sonraki yüzey yapısı (i) |
| texture |
Doku, nesiç. (i) |
| texture |
kumaş dokusu (i) |
| texture analysis |
doku çözümlemesi (i) |
| texture depth |
kaplamanın doku derinliği (i) |
| thawing test |
çözülme deneyi (i) |
| theater |
tiyatro (i) |
| theoretical maximum density |
maksimum teorik yoğunluk (toplu asfalt karışımının boşluksuz olduğu farz edildiği haldeki teorik özgül ağırlığı) (i) |
| theoretical physics |
kuramsal fizik (i) |
| theoretically |
kuramsal olarak (z) |
| theorist |
kuramcı (i) |
| theorize |
teori oluşturmak (f) |
| theory |
teori (i) |
| theory |
nazariye (i) |
| theory |
kuram (i) |
| theory of plasticity |
plastisite teorisi (i) |
| theory/ cell |
hücre kuramı (i) |
| theory/ Copernicus |
Kopernik kuramı (i) |
| theory/ Dalton atomic |
Dalton atom kuramı (i) |
| theory/ Lamarck evolution |
Lamarck kuramı (i) |