Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
angle of bank |
yatış açısı veya yalpa açısı (i) |
angle of climb |
tırmanma açısı: Tırmanmakta olan bir aracın uçuş yolu ve yerel yatay arasındaki açı. (i) |
angle of loss |
yitim açısı (i) |
Angle of Obliquity |
Eş çalışan bir dişliçiftinde temas eden dişlerdeki etki kuvveti doğrultusunun ortak teğetten sapma açısı (i) |
angle of obliquity |
yatıklık açısı (i) |
angle of obliquity |
açısı/ sapma (i) |
angle of outlet |
açısı/ çıkış (i) |
angle of parallax |
paralaks açısı (i) |
angle of pitch |
hatve açısı (a) Bir hava aracı veya benzer gövdenin uzunlamasına gövde ekseni ile genellikle yatay düzlem olarak seçilen bir referans çizgisi veya düzlemi arasında, yandan görülen açı (uçak için yunuslama açısı). (b) Bir pervanede hatve açısı, 'pala açısı' ile aynı. (i) |
angle of polarization |
ucaylanma (polarma) açısı (i) |
angle of reflection |
açısı/ yansıma (i) |
angle of relief |
açısı/ boşalma (i) |
Angle of Relief(Clearance Angle) |
bir kesici takımın arka yüzü veya alt kısmı ile kesilen malzemenin yüzeyi arasındaki açı (i) |
angle of repose |
1. yatırılma açısı (yatayla, bir malzemenin, tabii işlemler etkisi süresinde elde ettiği maksimum meyil arasındaki açı) 2. tabii kayma açısı, şev 3. doğal şev (yığılma) açısı 4. zeminin doğal halde iken kaymadan durabildiği maksimum şev açısı (i) |
angle of roll |
yalpa açısı: Bir uçağın sağa, sola yatış açısı. (i) |
angle of intersection some |
(kesişme) açısı (bir yolun ardışık aliynmanları arasındaki iç açı) (i) |
angle of internal friction in degrees |
iç sürtünme açısı (toprağın kesme ve basınç gerilimi arasındaki ilgiyi veren eğrinin apsisle tanjantı arasındaki açı) (i) |
angle of depression |
baskı açısı: Yerel yatay ve alçalan bir çizgi arasında düşey düzlemdeki açı. (i) |
angle of descent |
iniş açısı: Alçalmakta olan bir aracın uçuş yolu ile yerel yatay arasındaki açı. (i) |
angle of discharge |
açısı/ boşaltma (i) |
angle of elevation |
yükselme açısı: Düşey düzlemde, yerel yatay ve bir yükselen çizgi arasındaki, bir gözlemciden bir nesneye olacak şekilde olan açı. (i) |
angle of flexure |
açısı/ bel verme (i) |
angle of friction |
sürtünme açısı(daneler arasındaki sürtünme açısı, iki dane arasındaki kaymaya karşı direnç gösteren kayma gerilmesinin maksimum değerinin, temas yüzeylerine dik gerilmeye oranı olan açı) (i) |
angle of Inclination |
Meğil açısı,eğim açısı (i) |
angle of ignition |
ateşleme açısı (i) |
angle of incidence |
geliş açısı (i) |
angle of incidence |
konum açısı, oturma açısı (a) Bir kanat profilinin veteri (genellikle geometrik veter) ve hava aracının uzunlamasına ekseni arasındaki hassas açı. Yatay kanat profilleri için simetri düzlemine paralel olan bir düzlemde, dikey kanat profilleri için yatay düzlemde ölçülür. 'hücum açısına bakın. (b) Dalgalarda: Yayılma yönü ve bir referans yüzeyine teğet olan düzlem arasındaki açı. (i) |
angle of incidence |
açısı/ düşme (i) |
angle of inclination |
eğim açısı (i) |
angle of internal friction |
iç sürtünme açısı (kayma dayanımı açısı, belirli kırılma gerilmesi koşulunu temsil eden noktada Mohr zarfına çizilen teğet ile normal gerilme ekseni arasındaki açı) (i) |
angle of rupture |
kırılma (kopma) açısı (i) |
amplifier gain |
yükselteç kazancı (i) |
amylum |
nişasta (i) |
-an |
ait olma anlamı veren ek ek |
anaerobe |
havasız yaşayabilen (i) |
anaerobic |
havasız ortam fermantasyonu (i) |
anaerobic fermentation |
havasız ortam (i) |
analog signal |
analog işaret (i) |
analog(ue) |
analog, sürekli (i) |
analogue |
kıyaslanabilen (s) |
analogue |
analog (i) |
analogue data |
analog veri (i) |
analogue digital |
analog dijital çevirici (i) |
analogue digital converter |
analog dijital (i) |
analogue display |
analog ekran (i) |
ampulla |
yuvarlak şişe (i) |
ampule |
ampul (i) |
amplifier noise |
yükselteç gürültüsü (i) |
amplify |
kuvvetlendirmek (f) |
amplify |
yükseltmek (f) |