Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
annihilation |
yok oluş, yok ediş (i) |
anteroposterior |
Önden arkaya doğru giden, hem ön, hem de arka tarafta ilgisi olan (s) |
anti cracking layer |
çatlamayı önleyici tabaka (i) |
anti glare screen |
ışık kesici perde (i) |
anti knock additive |
vuruntu katkı maddesi (i) |
anti magnetic |
antimanyetik (s) |
anti noise |
gürültü kesici (s) |
anti noise screen |
gürültü önleyici (i) |
anti pollution |
kirlenme önleyici (s) |
anti skid |
kaymayı önleyici (s) |
anti vibration |
titreşim önleyici (s) |
antiadhesive |
yapışma önleyici (i) |
antibacterial |
antibakteriyel (s) |
antibiotic |
antibiyotik (s,i) |
Anti-blacklashGear |
bakınız .Gear (i) |
anti clockwise |
saat yönünün tersine (s,z) |
anti cavitation valve |
boşlumsuzluk valfi (i) |
anthracene |
Katrandan çıkarılan bir karbonhidrat (C14H10) (i) |
anthracene oil |
antrasen yağı (i) |
anthracite |
antrasit (i) |
anthracite coal |
antrasit kömürü (i) |
anthracite coal |
antrasit kömür (i) |
anthracometer |
Havadaki karbon dioksid miktarını ölçmekte kullanılan alet, antrakometre (i) |
anthracosis |
Akciğerlerde kömür tozu yerleşmesi, solunum yolu ile giren kömür tozlarının akciğerlere sızması (infiltration), madenciler ftizisi, antrakoz. (i) |
anthracotherapy |
Aktif karbon (carbo medicinalis) tedavisi (i) |
anthropoid |
insana benzeyen (s) |
anthropologist |
antropolog (i) |
anthropology |
antropoloji (i) |
anthropometric dummy |
deney mankeni (i) |
anti- |
karşıt anlamı veren ön ek ek |
anticathode |
Antikatod: a) Bir vakuum tübünde katod karşısında bulunan kısım. anod. b) Bir X ışını tübü veya Crookes tübünde anod hizmetini gören metalik levha (Katod ışınları bu hedef üzerinde odaklaşır ve buradan X ışınları yayılır) (i) |
anticathode |
antikatot (i) |
anticorrosive |
antikorozif (s) |
anticreep slide |
kemer ayar kızağı (i) |
anticus |
ad.v ön. önünde, (-e) |
anticyclone |
yüksek basınç bölgesi: Bağıl olarak yüksek barometrik basınca sahip alan. rüzgarlar kuzey yarıkürede merkezin etrafında saat yönünde, güney yarı kürede saatin ters yönünde döner. (i) |
anti-dim |
camları buhara karşı korumak için sıvı (i) |
antidrop valves |
hidrolik çekvalf (i) |
anti-exposure suit |
koruyucu elbise: Suya batma dahil olmak üzere, ıslak ve/veya soğuk ortama maruz kalınması durumunda soğuma veya diğer zararlı etkileri azaltmak üzere tasarlanmış kıyafet. (i) |
antifreeze |
don önleyici (s) |
antifreeze |
antifriz (i) |
antifreeze Solution |
Donma sıcaklığı düşük eriyik,donma sıcaklığı düşük çözelti (i) |
antifreezing compound |
Bir sıvıyı donmaktan koruyan alaşım (i) |
anti-freezing compound |
donmayı önleyen karışım, macun halinde antifriz (i) |
antifriction |
sürtünmesiz (s) |
anti-corrosive |
paslanmaya karşı korunmuş (s) |
anticorrosive |
pas önleyici (s) |
anticipate |
önceden tasarlanmış, düşünülmüş (f) |
anticipating control |
önceden sezme (algılama) yoluyla kontrol (i) |
anticipative system |
nedensel olmayan dizge (i) |