AKP, TMMOB’Yİ NEDEN HEDEF ALIYOR-5: TMMOB İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 9 Aralık 2022 tarihli BirGün Gazetesi'ndeki köşesinde, TMMOB'nin neden hedef alındığı üzerine yazılarına devam etti.

Ülkemizde her yıl binlerce kişi işyerlerinde hayatını kaybediyor, on binlerce kişi ise iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaralanıyor ya da sakat kalıyor.

Türkiye, güncel verilere göre iş kazalarında en fazla insanın yaşamını yitirdiği ülkeler arasında Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. Yeterli önlemler alınmadığı için kazalar ve ölümler her yıl artıyor.
AKP’nin iktidarda bulunduğu son 20 yılda 30 binden fazla emekçi işyerlerinde yaşanan kazalarda hayatını kaybetmiştir.

Bu durum mevcut yasal düzenlemelerin iş kazalarını ve ölümlerini önlemekteki yetersizliğinin, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda köklü ve yapısal sorunlar olduğunun en açık göstergesidir.

Hepimiz biliyoruz. İş kazaları ve meslek hastalıklarının temelinde, sermayenin azami kar hırsı ve emek aleyhine politikalar yatmaktadır.

Ağır çalışma koşulları, kayıt dışı istihdam, taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma, denetimsizleştirme ve esnek istihdam politikaları iş kazaları ve meslek hastalıklarının sayısının artmasının asli nedenleridir.

Bu gerçekliğe karşın, mevcut yasal çerçeve, işçiyi korumak, iş güvenliğini sağlamak ve meslek hastalıklarını önlemekten çok sermaye kesimlerinin çıkarlarını gözeten konumda bulunmaktadır.

Ülkemiz ILO’ya 1932 yılında üye olmuş olmasına karşın, ILO tarafından kabul edilmiş sözleşmelerin neredeyse üçte ikisine henüz taraf değildir.

KANUNLAR İŞVERENDEN YANA

Siyasi iktidar ise mevzuatı ve çalışma koşullarını iyileştirici ve geliştirici adımlar atmaktan sürekli olarak kaçınmakta, insan hayatını değil, rantı odağına almakta; çalışandan değil, işverenden yana taraf olmaktadır.

Hal böyle olunca, devletin ve işverenin sorumluluğunda olması gereken pek çok şey İş Güvenliği Uzmanlarının omuzlarına yüklenmektedir.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında danışmanlık hizmeti olarak verilen hizmetler, yasaların da yol vermesi ile bir suçlu yaratma mekanizmasına dönüşmüştür.

İş güvenliği uzmanının verdiği raporları uygulamaya geçirmeyen, engelleyici ve önleyici çalışmaları yapmayan işverenler sorumluluktan kurtulurken, meslektaşlarımız hedef haline getirilmiştir. Mevcut haliyle yasa, işverenler açısından bir tür kalkan işlevi görmektedir.

İş güvenliği uzmanlarının tüm uyarılarına rağmen işverenlerin almadığı önlemler sonucu yaşanan ölüm, kaza gibi durumlarda dahi meslektaşlarımız günah keçisi ilan edilmekte, kazaların asli suçlusu olarak yargı önüne çıkartılmakta, hatta hapis cezaları verilebilmektedir.

Yapılması gereken şey, bu çarpıklığın düzeltilerek, işçi sağlığı ve iş güvenliğine kaynak ayırmayan, tedbirleri almaktan imtina eden, bu tedbirlere işgücü ve maliyet hesabıyla yaklaşan işverenlerin de yaşanan kazalardan ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulacağı bir işleyişe geçilmesidir.

ELVERİŞLİ KOŞULLARDA ÇALIŞMA HAKKI

“Elverişli koşullarda çalışma hakkı” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınmış bir haktır.

Emeğin yüzlerce yıllık mücadelesi sonucunda kazanılan bu hak, “işçi sağlığı ve iş güvenliği” adıyla tüm dünyada kabul edilen temel bir çalışma ilkesi halini almıştır.

Bu ilkeye göre, bir sosyal hukuk devletinin temel işlevi, güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak, çalışanların güvenlik, sağlık ve refahını sağlamak ve geliştirmektir.

Tüm yasal çerçeve ve çalışma yaşamı bu ana eksene oturtulmak zorundadır.

Gerçekleşen iş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğu hepimizin malumudur.

Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlar ile göz göre göre “geliyorum” demekte olan facialara son vermek mümkündür.

Bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. TMMOB, herkesin güvenli ortamlarda güvenceli biçimde çalışması için yürüttüğü mücadele nedeniyle AKP tarafından hedef alınmaktadır.