"ERGONOMİ" TEMALI ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BAHAR KONFERANSLARI AÇILDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İzmir Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

11 Nisan 2009

Makina Mühendisleri Odası adına İzmir Şubesi yürütücülüğünde "Ergomoni" ana temasıyla düzenlenen V. Endüstri Mühendisliği Bahar Konferansları açılış töreni Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde yapıldı. Açılışta konuşan Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, ekonomik krizin doğru politikalarla yönetilmediğini, sanayi sektöründeki daralmanın % 35'lere ulaştığını ve bu durumdan mühendislerin ağır şekilde etkilendiklerini söyledi.

Makina Mühendisleri Odasının Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlediği "Ergonomi Konferansları" üretim ve hizmet sektörlerinde çalışanlar ve mühendislerin yoğun katılımıyla başladı. Konferansların açılış konuşmalarını MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya yaptılar.

Açılış oturumunda ise Türkiye‘yi 1968 yılında "ergonomi" kavramıyla tanıştıran Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok ve  bu alanda önemli çalışmalar gerçekleştiren Prof. Dr. Çağatay Güler‘in sunumları büyük ilgi gördü. (Fotoğrafta Prof. Dr. Çağatay Güler, MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet Özsakarya, MMO Başkanı Emin Koramaz, End. Müh. Seçkin Şişmanoğlu, Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok birlikte görülüyorlar.) 

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz‘ın konuşmasında şunları söyledi;

Değerli Konuklar,

Değerli Meslektaşlarım,

Değerli Basın Mensupları,

Hepinizi Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. "V. Endüstri İşletme Mühendisliği Bahar Konferansları"na hoş geldiniz.

Endüstri Mühendisliği eğitiminin ülkemizde 40. dünyada 100. yıldönümünde toplanan etkinliğimizin verimli geçmesini diliyorum.

Öncelikle sizlere Odamızda Endüstri ve İşletme Mühendislerine yönelik yürütülen çalışmalar hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum.

Bildiğiniz gibi Odamız bünyesinde,  Makina mühendislerinin yanı sıra Endüstri, İşletme, Uçak, Uçak Makinaları, Havacılık, Uzay, İmalat Sistem, Kağıt, Makina Teknik Metot, Matbaa, Sanayi, Sistem, Üretim Tekniği ve Mekatronik Mühendisliği disiplinleri de kapsanmaktadır.

1954 yılında kurulan Odamızın üye sayısı bugün 70 bini aşmıştır. Odamıza kayıtlı endüstri-işletme mühendislerinin sayısı 4.818‘e ulaşmış olup sayı itibarı ile odamıza kayıtlı ikinci büyük meslek disiplinini oluşturmaktadır.

Yönetmeliklerimiz uyarınca Odamızda Endüstri İşletme Mühendisliği alanındaki çalışmalar Endüstri İşletme Mühendisi Meslek Dalı Ana Komisyonu (EİM MEDAK) ve şube meslek dalı komisyonları aracılığıyla yürütülmektedir. Bu komisyonlarda görev alan üyeler şubelerimizde tüm endüstri işletme mühendislerinin katılımı ile yapılan seçimlerle belirlenmekte ve MEDAK bir anlamda özerk bir statüde hizmet verebilmektedir. MEDAK‘larımızın yürüttüğü çalışmaların yaygınlaştırılması ve niteliğinin artırılması siz Endüstri ve İşletme Mühendislerinin komisyon çalışmalarına verdiği/vereceği destekle doğrudan ilgilidir.

EİM MEDAK iki yıllık çalışma döneminde yürüttüğü çalışmaları Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayları ile tepe noktaya ulaştırmaktadır. Yedinci kurultayımız bu yılın Kasım ayında toplanacaktır. EİM Kurultayları Odamız için oldukça önemlidir. Çünkü bu kurultaylarda Odamıza üye bir meslek dalının ve meslektaşların sorunları ve talepleri doğrudan dile getirilmekte sonuç bildirgeleri Oda çalışma programlarının şekillenmesinde belirleyici bir özelliğe sahiptir.

Endüstri İşletme Mühendisi Yetki ve Sorumlulukları alanında yapılan çalışmalar MEDAK tarafından geçen yıl sonuçlandırılmış ve Yatırım Hizmetleri Yönetimi ile Stratejik Planlama Mühendis Yetkilendirme Yönetmelikleri Resmi Gazete‘de yayımlatılarak yürürlüğe girmiştir.

Meslek İçi Eğitim Merkezlerimizce endüstri işletme mühendislerine yönelik olarak düzenlenen kalite sağlama sistemleri, çevre güvenliği, istatistiksel süreç kontrolü, kalite planlaması, iç denetçi, 6 sigma, depo yönetimi, satın alma yönetimi, stok yönetimi, üretim kaynak planlaması, iş etüdü, yalın üretim, ergonomi, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerin yanı sıra biraz önce değindiğim iki alana ilişkin de eğitim programları devreye sokulmuştur.

Endüstri işletme mühendisi üyelerimize yönelik yayın çalışmalarına hız verilmesi kapsamında Endüstri Mühendisliği Sözlüğü‘nün kitaplaştırılması gerçekleştirilmiştir. Yeni yayın çalışmalarımız ise sürmektedir.

Endüstri İşletme Mühendisliğine yönelik merkezi etkinliklerin artırılması konusunda da önemli adımlar atılmıştır. Bu bağlamda İzmir Şubemiz tarafından gerçekleştirilen "Endüstri Mühendisliği Bahar Konferansları" içinde bulunduğumuz dönemde merkezi etkinlik takvimine alınmış ve ayrıca 9-11 Mayıs 2008 tarihlerinde yine İzmir Şube yürütücülüğünde "6 Sigma Yalın Konferansları" adı altında bir merkezi etkinlik düzenlenmiştir.

Değerli Meslektaşlarım,

Endüstri İşletme Mühendisleri, Odamız bünyesinde üç ayda bir yayınlanmakta olan Endüstri Mühendisliği Dergisi aracılığıyla, meslek alanlarıyla ilgili konularda birikimlerini aktarma ve tartışma olanakları bulmaktadırlar. 1989 Mayısından bu yana yayınlanan dergimiz, TÜBİTAK Mühendislik ve Temel Bilimler Veri Tabanına kabul edilmiş olup, çeşitli üniversitelerce "A Grubu" yayın kategorisinde yer almaktadır.

Süreç içerisinde dergimizin özellikle içerik ve yapısının akademik nitelikte oluşu, Odamız bünyesindeki çeşitli toplantılarda yapılan tartışmalarda dile getirilmiş, ancak derginin içerik ve yapısında bir değişikliğe gidilmeksizin tüm meslektaşlarımıza hitap edebilecek, uygulamaya yönelik başka bir yayın çıkarılması konusunda fikir birliğine varılmıştır.

Bu kapsamda 2007 Ekim ayından bu yana yayımlanan Endüstri ve İşletme Mühendisliği Bülteni‘nin elbirliği ile geliştirileceğine inanıyoruz.

Bu çalışmaların daha da geliştirilmesi ve mesleki çıkarlarımızın korunması, örgütsel yapımızın güçlendirilmesinden ve kolektif bir çalışmadan geçmektedir. Özellikle meslek içi eğitim faaliyetlerimizde öğretim üyelerimizin tam desteğini ve birikimlerini Odamızla paylaşmasını bekliyoruz. Oda çalışma gruplarında, komisyonlarda görev almanızı ve henüz Odamıza üye olmamış meslektaşlarımızı Oda çalışmalarına yönlendirmenizi istiyoruz.

Değerli Katılımcılar,

Türkiye‘de ergonomi alanındaki ilk bilimsel sunuş, 21 Şubat 1968 tarihinde, ergonominin Türkiye‘deki öncüsü ve Türk Ergonomi Derneği Kurucu Başkanı olan Prof. Dr. Sayın Ahmet Fahri ÖZOK tarafından Ankara‘da ve Odamızda düzenlenen konferansta yapılmıştır.

Ergonominin müfredata girmesi yine Sayın ÖZOK‘un 1969 yılında İTÜ Makina Fakültesindeki "Fabrika Organizasyonu" dersi ile gerçekleşmiştir.

Bu öncü çabalar ve üniversitelerimiz tarafından düzenlenen Ergonomi Kongrelerinde toplanan birikimler sonucunda bugün ortak bir terminoloji yaratıldığını söyleyebiliriz. Bu terminolojiye göre ergonomi şöyle tanımlanmaktadır:

"Ergonomi; insanın yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla işin ve işyerinin daha insanca olmasını sağlayarak çalışanın sağlığının korunması ve iş veriminin artırılmasına yönelik olarak günlük hayatta ve çalışma hayatında kullanılan her türlü araç ve gerecin insana uydurulmasına yönelik faaliyetler bütünüdür."

 

Dolayısıyla ergonomi, insancıllık, insan-iş ilişkisinde insanın temel alınması, pisiko ve sosyal süreçler, ekonomiklik, sağlık, işin sosyal uygunluğu, teknik-ekonomik rasyonalite v.b. parametrelerle birlikte tanımlanmaktadır.

Çalışma ortamının insanca koşullarla donatılması ve giderek her alanda yaşam kalitesinin iyileştirilmesinin sağlanması, ergonominin "olmazsa olmazı"dır.

İnsanın bedensel/fiziksel ve düşünsel gelişimi, ergonominin temelini oluşturmaktadır. "İnsanın işe uydurulması" değil, işin insana uydurulması, belirli bir disiplin içinde işin insana uyumlu kılınması ergonominin hareket noktasıdır. Üretkenlik, verimlilik v.b. gereklilikler bu temel yaklaşıma göre belirlenmek durumundadır. Ancak serbest piyasa, esnek istihdam, esnek üretim v.b. piyasa faktörleri insanı ikincilleştirmekte, sosyal olan her şeyi ortadan kaldırmaktadır.

Bu noktada ergonomi; insanı ezen, üretici potansiyel ve yeteneklerinden uzaklaştıran, ikincilleştiren ve yalnızca piyasanın bir unsuru olarak gören yaklaşımlara karşı temel bir bilimsel direnç oluşturmalıdır.

İş Yasalarından iş sağlığı ve güvenliği ile yasa ve mevzuatlara dek ergonomi çalışma ve sosyal yaşamımızın bütününe dek etkin kılınmak durumundadır. İş sağlığı ve güvenliği alanındaki temel sorunlara ergonomi alanından katkı konulması çok önemlidir.

Sevgili Meslektaşlarım,

Etkinliğimiz bir ekonomik kriz ortamında toplanmaktadır. Bu kriz, kapitalizme özgü yapısal sorunların yanı sıra özellikle soğuk savaş sonrasında tam bir aymazlıkla sürdürülen serbestleştirme ve neo liberal politikaların bir sonucudur.

Bu krizin sonucunda dünya ticareti son 80 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Dünya ekonomisi 2. Dünya Paylaşım Savaşından sonra ilk kez tüm dünya genelinde küçülmektedir.

Tüm geri bıraktırılmış ülkelerde olduğu gibi ülkemiz bu krizin sonuçlarını çok daha ağır yaşamaktadır. Ekonomideki genel daralmanın imalat sanayine, vergi gelirlerine, istihdama, tüketim ve yatırım harcamalarına yansıması devasa boyutlardadır.

Türkiye krizle birlikte, yani son altı ayda ekonominin küçülme/daralmasında dünya ikinciliği sırasına yerleşmiştir. 

Krizin en çok etkilediği alan imalat sanayidir ve buradaki gelişmeler mesleki çalışma alanlarımız içine girdiği için bizi fazlasıyla ilgilendirmektedir.

Merkez Bankasının imalat sanayi işyerlerinde yaptığı ankete göre son 3 ayda sanayi işyerlerinin % 68‘inde üretim, % 72‘sinde sipariş miktarı azalmış bulunmaktadır.

İmalat sanayi toplam üretiminde ise % 30‘lara varan bir düşüş söz konusudur. Toplam sanayi üretiminde ise bu rakam % 3 5‘lere çıkmaktadır.

Sanayide işsizlik oranı % 20‘lere ulaşmış olup bu durum üyelerimizi de kapsamaktadır.

Durumun vehameti önümüzdeki günlerde daha da dramatik yaşanmaya gebedir. Çünkü ülkemizde son 30 yıldır uygulanan neo liberal politikalarla kaynaklarımız ağırlıklı olarak hizmet ve finans sektörlerine aktarılmış, özelleştirmeler ve yatırımsızlık ile sanayi alt yapımız neredeyse dağıtılmıştır. Sanayide üretimin teşvik edilmemesi sonucunda özellikle ara malı ve yatırım malı üreten sektörler taşeronlaşmaya yönelmiş, ülke sanayisi ithalata bağımlı fason bir yapıya büründürülmüştür.

 

Bunun sonucunda sürekli artan ithalat giderleri, yüksek cari açık ve yüksek dış borç ile ekonomimizin küresel gelişmelere bağımlılığı daha da artmış, sürekli kriz tehdidi altında kırılgan bir yapıya ulaşılmıştır.

Sevgili Katılımcılar,

Küresel krize kendi birikmiş ekonomik sosyal bunalım öğeleriyle katılan Türkiye‘nin kaynaklarının yeni borç, faiz ödemeleri ile heba edilmesine dur demek gerekmektedir.

Öncelikle ve ivedilikle uluslararası finans kuruluşlarının güdümünde uygulanan üretimi, yatırımı, sanayiyi, bilimi, teknolojiyi, mühendisi ve toplumu dışlayan ekonomik sosyal politikalar terk edilmelidir.

Ülkemizin zengin kaynaklarını ülke, kamu ve toplum lehine değerlendirecek orta ve uzun vadeli yol haritaları çizilmeli,  her alanda ve tüm sektörlerde ulusal planlar oluşturulmalıdır.

Türkiye sanayinin istihdam yaratabilir bir duruma getirilebilmesi, ara mallar üretimine geçilmesi, sanayi KOBİ‘lerinin Ar-Ge ve inovasyonla özgün ürüne yönelebilmesi, ithal girdilerin en aza indirilerek daha yüksek katma değerli bir sektörel yapı değişimine gidilmesi, ancak bu şekilde olanaklıdır.

Ergonomi bilincinin oluşturulması da bir kamu politikası haline getirilmelidir. Bugün geriletilmiş olan sosyal devlet politikalarının yeniden egemen olmasıyla ergonomiye toplumsal ölçekte daha parlak bir gelecek biçebileceğiz.

Sözlerime son verirken, bildiri sunacak ve atölye çalışmalarında yer alacak değerli konuşmacılara, Düzenleme, Danışma ve Yürütme Kurulları ile Sekretaryaya, İzmir Şube Başkanı, Yönetim Kurulu ve çalışanlarına, Odamız Meslek Dalı Komisyonları ve Meslek Dalı Ana Komisyonunda görev alan Endüstri Mühendisi meslektaşlarımıza ve bütün delege ve izleyicilere içtenlikle teşekkür ediyorum.

"Her şey insan için" diyerek hepinize saygılar sunuyor, EİM Bahar Konferanslarımızın, ergonomiye ilişkin toplumsal bilinç oluşturmada katkılar sunmasını diliyorum.

Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya‘nın konuşması;

"Küresel krizin etkilerinin derinleşerek hissedildiği günümüzde umutlarımızı diri tutmak için her zamankinden daha çok çaba ve emek sarf etmek gerektiğinin altını çizerek başlamak istiyorum. 

Perşembe günkü gazetelerde; sanayimizin yalnızca Şubat ayında toplamda % 23.7 küçüldüğünü ve tarihi bir düşüşe imza attığını okuduk. Reel sektörümüzde Ağustos ayından bu yana hızlanarak devam eden daralma, hiçbir parlak demecin kapatamayacağı kadar açık olumsuz sonuçları ile yaşamımıza yansımaya başlamıştır.

Odamız bu sürecin, üretime dayalı doğru ekonomik politikalarla yönetilmesini talep etmektedir.  Yıllardır söylediğimiz, raporlarla ortaya koyduğumuz "Rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçme" zorunluluğuna ve bu yöndeki tüm taleplerimize siyasi iktidar kulaklarını tıkamıştır. Geldiğimiz noktada ise, hala konunun ciddiyetinin kavranamadığını ve köklü, uzun vadeli önlemlerin alınmadığını görmekteyiz.

Odamız, bir yandan uyarılarını yapmaya devam ederken, diğer yandan üretim sektörlerine uzmanlık alanından yapabileceği her türlü katkıyı ve desteği  sağlamaya çalışmaktadır.

Şubemiz bu süreçte, krizden etkilenerek işlerini kaybeden üyelerimizin yararlanabileceği ücretsiz eğitimler düzenlemektedir. Üyelerimize; iş arama süreçlerinde mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmelerini sağlayarak hem yeni iş olanakları hem de moral kazandırmayı istiyoruz.

Endüstri İşletme Mühendisliği Bahar Konferanslarımız da bu çabalarımızın ürünlerinden biri olma özelliğini taşımaktadır.

Bildiğiniz üzere Endüstri Mühendisi meslektaşlarımız Odamız çatısı altında kendi uzmanlık alanlarını geliştirmek amacıyla çok yönlü çalışmalarını yine kendi oluşturdukları komisyon ve çalışma grupları aracılığıyla sürdürmektedirler.

Endüstri Mühendisliği Bahar Konferansları, Şubemiz Endüstri Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu tarafından ilk kez 2001 yılında "REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ YARATMADA MALİYETLER" başlığıyla İzmir‘de düzenlenmiştir.

Sonraki yıllarda dört kez İzmir ölçeğinde başarıyla gerçekleştirilen konferanslarımızda sırasıyla "endüstri mühendisliğinde yeni ufuklar; hizmet sektörünün farlı alanlarındaki uygulamaları" , "kurumsal verimlilik ve sistem yaklaşımı" ve "proje yönetimi -süreç iyileştirme" ana konuları ele alınmıştır.

Konferansların gördüğü ilgi ve başarı nedeniyle, etkinliğimizden daha geniş bir üye kitlesinin yararlanması amacıyla Odamızın aldığı karar doğrultusunda konferanslarımızı bu yıl ikinci kez ulusal ölçekte düzenlemekteyiz.

Organizasyonu Odamız adına yine Şubemiz üstlenmiştir. Oldukça yoğun geçen hazırlık dönemi boyunca Sekreteryamız ve Yürütme Kurulumuz tüm  Türkiye‘de konuyla ilgili çok sayıda kişi, kurum ve kuruluşa etkin şekilde ulaşmıştır. Organizasyonun duyurusu sağlanmış, katılım ve destek istenmiştir.

Dün atölye çalışmalarımız %100 dolulukla gerçekleşmiştir. Konferanslarımızın da gün boyunca yoğun ilgi göreceğine inanıyorum.

Bu yoğun ilgide seçilen "Ergonomi" konusunun etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.

Endüstri Mühendisliği Uzmanlık alanının ana çalışma konularından biri olan ergonomi‘de henüz endüstri mühendisliği uzmanlığından yeterince yararlanılmamaktadır. İşletmelerde ve yaşanan, üretilen her alanda ERGONOMİ konusunda Endüstri Mühendislerinin yapabilecekleri çok kapsamlı çalışmalar vardır ancak bunlar henüz uygulama alanı bulamamaktadır.

Biz bu yılki konferanslarımızda öncelikle sanayi ve hizmet sektöründe ERGONOMİ‘nin önemine dikkat çekmeyi hedefledik.

Genel tanımı ile "Ergonomi; "iş" ile "insan" arasındaki uyumun sağlanması üzerine çalışan disiplinlerarası bir bilimdir.

İnsanın değişken koşullar altında hangi zorlamalara maruz kaldığını ve özel yeteneklerini en iyi nasıl kullanabileceğini bulmak ve araştırmak ergonominin görevidir.

Günümüzde giderek karmaşıklaşan üretim biçimlerinde insan-iş ilişkisini sadece fiziksel uyum boyutunda değerlendirmenin yeterli olmadığı fark edilmiştir.

Bu yüzden ergonominin amaç ve kapsamı için yapılan tanımlamalarda güvenlik, sağlık, konfor, performans, motivasyon, verimlilik terimleri yanında "insan yaşam kalitesini ve refahını artırmayı amaçlama" gibi insan odağını öne çıkaran yeni ifadeler yer almaya başlamıştır.

Bu bağlamda, konferanslarımızın amaçlarını buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum;

Öncelikle hepimizin ortak özlemi olduğuna inandığımız sanayileşen ve üreten bir toplum olma yolunda TÜM çalışanların çalışma koşullarını geliştirmeye yönelik ERGONOMİ‘nin önemine dikkat çekmeyi hedeflemekteyiz.

ERGONOMİ‘nin disiplinler arası bir alan olduğunun altını çizerek; endüstri mühendisliği meslek dalının bu alandaki uzmanlığından sanayi ve hizmet sektörlerinin etkin şekilde yararlanması bilincini uyandırmayı istiyoruz.

Ayrıca bu çalışmayı; önümüzdeki süreçte "ergonomi" alanında yapılabilecek yasal düzenlemelere sağlıklı görüş oluşturacak bilgi ve deneyimi Odamız çatısı altında biriktirmenin de önemli bir adımı olarak görüyoruz.

Etkinliğimizde, akademik bildiriler, atölye çalışmaları ve firma deneyim paylaşımları ve bir söyleşi yer almaktadır. Ayrıca sosyal etkinlikler kapsamında bir film gösterimi, "ergo-risk tüneli" ve bir karikatür sergisi de özenle hazırlanmıştır. Ben etkinliğimize katkı koyan tüm değerli konuşmacılarımıza, deneyimlerini  paylaşmayı kabul eden firmalara ve değerli karikatür sanatçımız Tan Oral‘a huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.

Bu organizasyonun hazırlanmasında emek veren düzenleme ve yürütme kurulumuza,  Endüstri Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonumuza ve konferans sekreteryasına teşekkür ediyorum.

Bu bilgi paylaşım platformuna zaman ayıran siz değerli delegelerimize ve konuklarımıza da içten teşekkürlerimizi sunuyorum.

Üreten, sanayileşen ve aydınlık bir Türkiye‘nin  yaratılmasında bilgi ve samimiyetle ortaya konulan her emeğin değerli olduğuna yürekten inanıyor; yararlanabileceğiniz bir etkinlik yaşamanız dileği ile hepinizi sevgi ve dostlukla selamlıyorum."