Kaynak Teknolojisi VII. Ulusal Kongre ve Sergisi Ankara'da Gerçekleştirildi

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Odamız tarafından 13-14 Kasım tarihlerinde yedincisi düzenlenen Kaynak Teknolojisi Ulusal Kongre ve Sergisi, Ankara'da, Milli Kütüphane Şura Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmaları MMO Ankara Şube Başkanı Prof Dr.Müfit GÜLGEÇ, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI tarafından yapıldı.

Odamız Ankara Şube Başkanı Prof.Dr.Müfit GÜLGEÇ, açılışta yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

"Ülkemiz ve sanayimiz açısından çok önemli olan bu kongrenin yedincisi için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Çok disiplinli bir alan olan Kaynak Teknolojisi konusunda düzenlene gelmekte olan bu kongrelerde, ilgili tüm mühendislik branşlarının bir araya gelerek, sektör ile ilgili gelişmeleri ve sorunları paylaşmaları sağlanmaktadır. Amacı, aynı konuda dağınık olarak yürütülen çalışmaları bir araya toplayarak, ülke yararına sonuçlar almayı hedefleyen Makina Mühendisleri Odası, bu kongreyi geleneksel hale getirmiş bulunmaktadır.

Gemi yapım, enerji ve telekomünikasyon altyapısı, makina imalat, otomotiv gibi birçok sektöre girdi sağlayan Kaynak Teknolojisi uygulamaları, ülkemiz sanayileşmesi ile birlikte paralel bir hızda artmıştır. Sektörde, dünyadaki gelişmelere paralel olarak, oldukça önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu kapsamda, üretim teknolojisindeki ilerlemelerin yanı sıra; kontrol yöntemleri, kalite güvence sistemleri, eğitim ve belgelendirme konularında da yeniliklerle karşılaşılmaktadır.

Ülkemizde bu alanda gözlenen çok yönlü eksiklikler, ulusal bir politikamızın geliştirilmemiş olması ve buna uygun yasal düzenlemelerin henüz yaşama geçirilememesi, personel ve eğitim eksikliği, akreditasyon konusundaki sıkıntılar, eğitim ve danışmanlık hizmetleri için kuruluşların nitel ve nicel yetersizliği, bu parametrelerin sanayide uygulanabilirliğini zorlaştırmakta ve bu nedenle sanayimizde büyük ölçekte zorluklar yaşanmaktadır.

Değerli Katılımcılar
Ülkemizde, kalite anlayışının yerleşmeye başlamış olması, kaynak teknolojisi uygulamalarında da daha kaliteli üretim gereğini gündeme getirmiştir. Kaynak teknolojisi, gelişen sanayimize önemli girdiler sağlayan alanların başında gelmektedir. Özellikle uluslararası boyutun önemli ölçüde gelişmesi, birtakım zorunlulukları da beraberinde getirmektedir. Bunların en başında gelen; kaynak tekniği alanında çalışan personelin eğitimi ve belgelendirilmesidir. Uluslararası rekabetin artmasıyla, söz konusu eğitim ve belgelendirmenin yine uluslararası tanınırlıkta olması gerekmektedir.

Tam da bu noktada, kongrenin ana teması "Eğitim ve Belgelendirme" olarak belirlenmiş olup, konu özelinde, ülkemizdeki durum yansıtılarak, yaşanan sorunlar ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturulması hedeflenmiştir.
Bilindiği üzere alana yönelik çalışmalar yürüten Makina Mühendisleri Odası gelenekselleşen Kaynak Teknolojisi Kongreleri aracılığı ile söz konusu deneyim ve birikimlerini kamuoyu ile paylaşmaktadır. Bu çerçevede Makina Mühendisleri Odası, özellikle eğitim ve belgelendirme konusunda alanda yürütülen faaliyetlerde düzenleyici ve yönlendirici konumunu güçlendirme ve çalışmalarını konunun tarafları ile paylaşma amacındadır. Alanda deneyim kazanmış, edindikleri bilgilerle teknolojiyi geliştirme becerisine ulaşmış, çalışmaları ile kaynak sektörünün gelişimine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlar ile, bu alanda bilgi, hizmet ve ürün talep eden ülkemizin her yerindeki kamu ve özel sektör yetkili ve ilgililerinin bir araya getirilerek, yaşanan sorunların tartışılarak olası çözüm önerilerinin oluşturulması, bu Kongre ile hedeflenmiştir.

Bu amaçlar doğrultusunda; konunun uzmanları ve akademisyenler tarafından hazırlanan 25 bildiri, kongre kapsamında düzenlenen 6 oturum halinde katılımcılara sunulacaktır. Bildiri sunumlarının yanı sıra; "Kaynak Teknolojilerinde Eğitim ve Standardizasyonun Uluslararası Boyutu ve Türkiye" başlıklı açılış oturumu, "Kaynak Gözetim Personelinin Eğitim ve Belgelendirilmesi" konu başlıklı panel ve "Kaynak Teknolojisi Uygulamalarında Sektör Sorunları" konulu anket sonuçlarının sunulacağı bir oturum, kongre kapsamında düzenlenmiştir. Kongrenin ardından yayımlanacak olan sonuç bildirgesi kamuoyuna ayrıca sunulacaktır.

Kongremizin düzenlenmesinde emeği geçen, düzenleme, yürütme, danışmanlar kurullarına, panelimize katılan ve kongremizde bildiri sunan değerli bilim insanlarına, kamu ve sektör yetkililerine, kongre sekreterimize, şube çalışanlarımıza, bize destek veren tüm kurum ve kuruluşlara, bu kongrenin yapılmasına destek veren Sayın Oda Başkanımız Emin KORAMAZ'ın şahsında Makina Mühendisleri Odası Merkez Yönetim Kurulumuza, Şube Yönetim Kurulumuz adına teşekkür eder; kongremizin meslektaşlarımıza, ülkemize, yeni açılımlar ve kazanımlar getireceği inancı ile hepinize saygılar sunuyorum."

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ da konuklar ve katılımcıları selamladıktan sonra şöyle konuştu:

42. Dönem merkezi Oda etkinlikleri tamamlanıyor, TMMOB Sanayi Kongresi Aralık ayında yapılacak

"Bugün 18 Şubesi, 100'ü aşan il-ilçe temsilciliği, mesleki denetim büroları ile ülke düzeyinde 75 bini aşan mühendis üyeyi temsil eden Odamız, taşıdığı toplumsal sorumluluğun bilincindedir. Mesleğimizin her geçen gün gelişen etkinlik alanında tüm üyelerimizi kapsayacak çalışmalar gerçekleştirmek Odamızın en önemli hedefidir.
Bu kapsamda Odamız her çalışma döneminde enerjiden, tesisata, tekstil teknolojilerinden, iş güvenliğine, uçak ve havacılıktan, endüstri mühendisliğine, kaliteden, kaynağa, makina tasarımından, tıbbi cihaz teknolojilerine varana değin uzmanlık alanlarımızla ilgili bir dizi kongre, kurultay ve sempozyum düzenlemektedir.
2008-2010 Çalışma Dönemimizde de 12 ilimizde 20 adet kongre ve sempozyum düzenlemeyi çalışma programımıza almıştık. Bugüne değin bu etkinliklerin 18 tanesi gerçekleştirilmiş bulunmaktadır.

Önümüzdeki hafta Kocaeli'nde yapılacak olan VII. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı ile bu dönemki etkinliklerimiz tamamlanacak ve bütün bu etkinliklerin sonuçları, 1963'ten bu yana TMMOB adına iki yılda bir yapılan TMMOB Sanayi Kongresi'ne taşınacaktır.
11-12 Aralık 2009 tarihlerinde Ankara'da yine bu salonda gerçekleştirilecek olan TMMOB Sanayi Kongresi, "Dünya Ekonomik Krizi ve Türkiye Sanayinin Yeniden Yapılanması" ana teması ile toplanacaktır.

Bütün bu etkinliklerimiz, uzun dönemli yoğun çalışmaların ürünü olarak, ilgili uzman, akademisyen kadro ve sektör temsilcilerinin seferber edilmesiyle gerçekleşmektedir.
Konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşların davetli olduğu bu etkinlikler her şeyden önce bir bilgi paylaşımı ve yaşanan sorunlara çözüm üretme zeminidir.
Bu birleşik toplam emek, meslek alanlarımızın düzenlenmesi, mühendislik uygulamalarının geliştirilmesi, nihai planda ise ülkemizin sanayileşmesi, kalkınması ve demokratikleşmesini amaçlamaktadır.

Kaynak Teknolojisi Kongreleri kurumsallaştı
İlkini 1995 yılında gerçekleştirdiğimiz ve artık gelenekselleşerek yedincisi düzenlenen, ülkemizde kaynak teknolojisi alanında, kurumsal kimliğe kavuşmuş en kapsamlı platform olan Kaynak Mühendisliği Ulusal Kongrelerimiz de bu çerçevede işlev görmektedir.
Kongremizin bu niteliğe ulaşmasında, dünden bugüne emek ve katkı sunan herkese teşekkür ediyor, emeğinize sağlık diyorum.

Eğitim ve Belgelendirme sorun ve gereklilikleri sürüyor
Değerli Katılımcılar,
2007 yılında düzenlediğimiz VI. Kongremizin sonuç bildirgesinde altı çizilen en önemli husus, ülkemizde kaynak teknolojileri uygulama alanlarında hizmet sunan kişi ve kuruluşların eğitimi ve belgelendirilmesinde yaşanan sıkıntılar, bu alandaki mevzuat eksikliği, mevzuat karmaşası ve bu alanda yürütülecek faaliyetleri koordine edecek merkezi bir yapının olmaması konuları idi.

Aradan geçen 2 yıl içerisinde maalesef bu konuda önemli bir adım atılmamıştır. Kaynak tekniği alanında çalışan kaynakçı, eğitici teknik eleman ve mühendislerin eğitim ve belgelendirilmesindeki sorunlar hala devam etmektedir. Akreditasyon konusundaki sıkıntılar giderilememiş, eğitim ve danışmanlık hizmetleri verecek kuruluşların sayısı ve niteliği olması gereken düzeye çıkarılamamıştır.
Bu nedenle bu yılki kongremizin ana teması kaynak teknolojileri alanında "eğitim ve belgelendirme" olarak belirlenmiştir.
Kongremizde bu konuda dile getirilecek görüşlerin yaşanan sıkıntıların aşılmasında yol gösterici olmasını diliyorum.

Değerli Katılımcılar,
Kaynak teknolojisi alanında ulusal örgütlü bir yapının bugüne değin oluşturulamamış olması, sektörün sorunlarının en önemlileri arasındadır. Bu alanda gerekli düzenlemelerin yapılması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TÜRKAK, Odamız, KOSGEB, TSE, sektör dernekleri ve üniversiteler başta olmak üzere kurum ve kuruluşlar arasındaki işbirliği mutlaka yeterli düzeyde geliştirilmelidir.

MMO'nun Eğitim-Belgelendirme, Akreditasyon çalışmaları önemli bir altyapı oluşturuyor
Odamız özellikle eğitim ve belgelendirme konusunda ciddi bir alt yapıya sahiptir. Ülke genelinde 49 noktaya yayılan Meslek İçi Eğitim Merkezlerimizin (MİEM) bünyesinde, bugüne dek 24 konuda 2.300 civarında merkezi kurs açılmış, 47 bini aşkın üyemiz belgelendirilmiş ve on binlerce cihazın teknik ölçüm ve periyodik kontrolleri gerçekleştirilmiştir.
MİEM tarafından verilen belgelerin ulusal ve uluslararası tanınırlığı ve hizmetin niteliğinin yükseltilmesi için Oda merkezinde bir Personel Belgelendirme Kuruluşu da kurulmuş ve Türk Akreditasyon Kurumu/TÜRKAK tarafından akredite edilmiştir.
Diğer yandan yine TÜRKAK tarafından akredite edilen A Tipi Muayene Kuruluşumuz, "Basınçlı Kaplar ve Kaldırma İletme Makinalarının Periyodik Kontrolleri ile Teknik Ölçüm ve Analiz Hizmetleri" vermektedir.

MMO Eğitim ve Belgelendirme'de görev üstlenme çalışmalarına başladı
Odamızın eğitim-belgelendirme ve A Tipi Muayene Kuruluşu alt yapısına dayalı olarak Personel Belgelendirme Kuruluşumuzun, kaynak sektöründeki ara teknik personelin belgelendirilmesinde işlev üstlenmesine yönelik çalışmalara başladığımızı burada özellikle belirtmek isterim.

EN 287-1 standardı kapsamında çelik kaynakçısı, TS EN 13067 standardı kapsamında plastik kaynakçısı, TS EN ISO 9606-2 standardı kapsamında alüminyum kaynakçısı belgelendirmeleri yapmak için Personel Belgelendirme Kuruluşumuzun akreditasyon kapsamı genişletilecektir.
Odamız bu konudaki olanaklarını ve birikimini kaynak teknolojisi alanında hizmet sunan tüm kurum ve kuruluşlarla paylaşmaya hazırdır. İlgili tüm kurum ve kuruluşların da bu çabaya destek vermesi ve işbirliğine açık olmaları gerektiğine inanıyoruz.

Türkiye ekonomisi 1980 sonrasında bunalımlı bir yapıya dönüştürüldü
Değerli Katılımcılar,
Bildiğiniz üzere kongremiz dünya çapındaki ekonomik bunalım koşullarında toplanmaktadır. Bu noktada Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu duruma kısaca değinmek istiyorum.
Geçmişe baktığımızda, Türkiye'de 1963-1977 arasında uygulanan yatırımlara kaynak aktarımı, hızlı büyüme ve sanayileşmeye öncelik verilmesi gibi uzun erimli hedeflerin IMF güdümlü 24 Ocak kararları ile askıya alınması, Türkiye ekonomi tarihinde önemli bir dönüm noktasını oluşturmuştur.
Yıllar içinde birbiri ardına gelen IMF, Dünya Bankası, Gümrük Birliği, Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü anlaşmaları uyarınca Türkiye genelinde sübvansiyonlar büyük ölçüde kaldırılmıştır.

Büyük sanayi kuruluşları özelleştirme yoluyla tasfiye edilmiş, kaynak tahsisi piyasalara ve uluslararası finans kuruluşlarına borçlanmaya havale edilmiştir.
Üretim ve ihracat, ithal kaynaklara dayandırılmış, dayatılan uluslararası iş bölümü uyarınca sanayimiz fason ve taşeron üretime yönlendirilerek zayıflatılmıştır.
Üretim ve yatırımı dışlayan, para, finans, rant ve sıcak para hareketlerine bağımlı kılınan ekonomi ve sanayi politikaları, istihdamı dışlayan bir büyüme illüzyonuna dayandırılmış, ara mal üretimi azalmış, yatırım malları üretimi ise neredeyse rafa kaldırılmıştır.

Kriz makro ekonomik göstergelere yansıdı
Değerli Katılımcılar,
Bu politikaların biriktirdiği olumsuzluklar özellikle, 2001 krizi ve içinde bulunduğumuz büyük krizde iyice yüzeye çıkmış, dünya ölçeğindeki krizden en olumsuz etkilenen ülkelerin başında gelmemize neden olmuştur.
Sunulan pembe tablolara karşın krizle birlikte birçok işyeri kapanmış, sadece bir yıl içerisinde bir buçuk milyon kişi işsiz kalmıştır.

Tüm makro ekonomik göstergeler, tüketim, yatırım, ihracat, ithalat, GSYİH ve net dış kaynak alanlarında bariz gerilemeler yaşandığını göstermektedir.
2009 yılı sonu itibarıyla ekonomide yıllık küçülmenin % 6,5 oranını, bütçe açığının ise 63 milyar TL'yi bulacağı öngörülmektedir. İmalat sanayimizin 2009 ilk 6 aylık küçülme ortalaması % 14 olarak gerçekleşmiştir.
KOBİ'lerin krediye ulaşma olanakları (% 10) gerilemiş ama bankacılık sektörünün kârları ikinci çeyrekte % 92 artmıştır.
DPT'ye göre kriz, kişi başına gelirden 1.829 dolar götürmüştür ve bu düşüş 2010'da sürecektir.
2010-2012 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Plan'a göre, ülkemiz borç stoku 2009 ve 2012'de GSMH'nın % 47'sine ulaşacaktır.
Kısacası, ülkenin geleceği borçlarla çalınmış, harcanmış durumdadır.

En son açıklanan KOBİ'lere yönelik 2,5 milyar TL'lik kredi desteği ise 12 ay vadeli ve firma bazında 25 bin TL üst limitlidir. Bu, KOBİ'lerin en küçüklerine "öl" ya da "ne yaparsan yap" demekten başka bir anlama gelmemektedir. Çünkü bu tür işletmelerin yatırım ve işletme sermayesi için ucuz ve uzun vadeli krediye ihtiyaçları vardır. Pazarın daraldığı bir ortama "küçülmek" ya da "yeni bir alanda üretim yapmak" olanağından yoksundurlar.

Düze çıkmak olanaklı
Değerli Katılımcılar,
Her şeye karşın, geleceğimizi ellerimize almak ve öz kaynaklara dayalı bir kalkınma olanaklıdır. Söz konusu olumsuz gidişin nedeni olan dışa bağımlı politikalar terk edilmeli; IMF ve DB gibi uluslararası finans kuruluşlarının dayattıkları programlar reddedilmelidir.
Özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülmesi saplantısından vazgeçilmeli, ithalat politikaları gözden geçirilmeli, yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı, katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, devletin ekonomideki yönlendiriciliği artırılmalı ve net bir planlama/kalkınma yönelimi benimsenmelidir.
Ancak böylece düze çıkış gerçekleşecektir."
Oda Başkanı, konuşmasını kongreye emeği geçenler ve sergiye katılım sağlayan kuruluşlara teşekkür ederek tamamladı.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI ise şöyle konuştu:

"Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına saygıyla sevgiyle, dostlukla selamlıyorum.
Odamızın düzenlemiş bulunduğu 7. Kaynak Teknolojisi Kongresi'nde burada aranızda bulunmaktan büyük bir onur duyduğumu öncelikle belirtiyorum.
1995'de çalışmaları başlatılmış ve iki yıllık aralarla bugüne, yedincisine gelmiş Kaynak Teknolojisi Kongrelerimizin başlatıcılarına, sürdürücülerine, bugüne getirenlere, kongrelerimizde görüşlerini bizimle paylaşan bilim insanlarına, uzmanlara, kongrelerimizin başlangıcından bugüne görev almış Oda ve Şube Yöneticilerimize, kongrelerimizin gerçekleşmesinde görev alan oda ve şube çalışanı arkadaşlarıma ve katılımlarınızla bu etkinliğimizi geliştiren, büyüten siz kaynak mühendisi meslektaşlarıma en samimi duygularımla çok teşekkür ediyorum.

Kaynak Teknolojileri Kongrelerimiz; örgütümüzün, Makina Mühendisleri Odası örgütlülüğünün yüz akı bir etkinlikler dizisidir. Odamız şüphesiz sizlerden gelecek taleplerle bu diziyi devam ettirecektir. Ve işte bugün de düzenleme kararının alınışının on dördüncü yılında da bir aradayız.

Sevgili Arkadaşlar;
Hepimiz biliyoruz ki; mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek. Bu mesleğin uygulayıcılarının örgütü TMMOB'nin de şüphesiz görevleri ve sorumlulukları çok ağır.

Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve halkımıza olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan da üyelerimizin haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz.

Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısıyla bizi de buluyor.
İşte yaşamakta olduğumuz kapitalist küreselleşmenin kendi yarattığı küresel krizi!
Yoksulların daha fazla yoksullaştığı, siyasal yapıda pek çok değişimin gerçekleştiği süreç, kapitalist küreselleşmenin kriziyle karanlık yüzünü bir kez daha gösterdi. Neo-liberalizmin kurallarının değişmez olduğu öngörüsü sarsılırken krizden kurtulmak için sistemin taleplerine cevap vermenin de doğru olmadığı ortaya çıktı. Piyasanın inisiyatifine bırakılmış bir ekonomi sürekli kriz üretmekte, faturası da halkımıza, ücretliye, çalışana kesilmekte. Özellikle Türkiye gibi kendi kaynaklarını kullanamayan, emperyalizme bağımlı ülkeler bu krizden daha da fazla etkilenecek, etkileniyor da.

İşsizlik rekorları kırılıyor bu ülkede. Yoksulluk ve sefalet almış başını gidiyor. Üstüne üstlük, adaletsizliğin adaletsizlik olarak, açlığın açlık olarak sürüp gitmesini sağlamak için kapitalist küreselleşmenin bu düzenini korumaktan da utanmadan söz ediyorlar.
Onların sözlerinin tükendiğini son olarak geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yapılan IMF ve Dünya Bankası yıllık zirvesinde gördük. 'İstanbul Kararları' olarak adlandırılan kararlarında az gelişmiş ülkelerden daha fazla kaynağı emperyalist merkezlere taşımak dışında bir karar almadılar. Krizden çıkış için çareyi yine "sömürü katmerleştirmekte" buldular.  Dünyanın geleceği ile ilgili söyleyebildikleri tek şey; "önümüzdeki yıllarda işsizliğin ve yoksulluğun artacağı, yoksulluk nedeniyle savaşların yaşanabileceği, bebek ölümlerinin artacağı" oldu.
İçinden geçtiğimiz süreçten, kapitalizmin küresel krizinden, bizlerin de etkilenmemesi olanaksız. Türkiye'de ekonominin küçüldüğü; üretimin ve istihdamın gerilediği bir dönemde üretimin direkt içinde yer alan mühendis, mimar ve şehir plancılarının bu durumdan etkilenmemesi düşünülemez. Mühendis ve mimarların bu süreci durdurmak için; daha örgütlü, daha bütünleşmiş, daha etkin ve insana seslenen, bilimsel, mesleki, kültürel girdilerle zenginleştirilmiş daha politik bir tavra ihtiyacı bulunuyor.

Sevgili Arkadaşlar
TMMOB'nin sorumluluklarından biri de meslek alanlarımız üzerine gerçekleştirdiğimiz sempozyum ve kongre gibi etkinliklerle o alandaki sorunları ortaya koyarak çözüm önerilerini ortaya koymaktır. İşte bugün de burada kaynak teknolojisinde özellikle eğitim ve belgelendirmeyi konuşmak için bir aradayız.

Sevgili Arkadaşlar;
Kaynak teknolojisi, kaynak mühendisliği ve eğitim ve belgelendirilmesi üzerine birkaç tespiti burada sizlerle paylaşmak isterim:
Kaynak alanında "ulusal örgütlü bir yapının olmaması" ülke açısından bir olumsuzluktur. Özellikle bugün ülkemizde eğitimden, uygulamaya; tasarımdan yatırıma; veriden bilgiye kadar birçok alanda ülkemizde bir "Kaynak Kaosu"nun yaşandığını gözlenmektedir. Kaynak alanının kurumsallaştırılması bugün bir zorunluluk haline gelmiştir. Yetki sahibi ve Ar-Ge niteliğine de sahip, ilgili tüm kesimlerin katılımın sağlanacağı "Kaynak Teknolojileri Enstitüsü" oluşumu için yapılacak yasal bir düzenleme ülkemiz için gereklidir.
Kaynak Teknolojisi alanında çalışan kişi ve kuruluşların belgelendirilmesinde ülkemizde yıllardır büyük bir boşluk yaşandığı ve bu boşluk sonucunda birçok yabancı ülkenin standartlarına göre, bu ülkelere ait kuruluşlarca ya da bunların temsilcilerince belgelendirme işlemleri yürütüldüğü bir gerçektir. Herhangi bir kuruluşa ve/veya standarda bağlı olmaksızın yürütülen belgelendirme işlemlerinin azımsanamayacak ölçüdedir. Bu durum, kaynak teknolojisi gibi personel kalitesinin, dolayısıyla belgelendirmenin hayati öneme sahip olduğu bir alanda büyük sakıncalar doğurmaktadır. Yapılan belgelendirme işlemlerinin bir bölümünün kontrolsüz olması ve denetlenmesinin de mümkün olmaması ulusal örgütlü bir yapının olmamasının sonucudur.

Kaynak Teknolojileri uygulamalarında sektörde ürün ve hizmet üretiminde kalitenin artırılmasına yönelik Kaynak Mühendisi, Kaynak Teknikeri, Kaynakçı, v.b. teknik personelin sürekli eğitimi ve belgelendirilmesi önemli ve gereklidir. Bu konuda Odamız, diğer ilgili meslek disiplinlerinin örgütlü yapıları, Sektör Kuruluşları ve Üniversitelerin ortaklaşa üretme geleneğini oluşturması hepimizin önünde bir görev olarak durmaktadır.
Şu an üç üniversite bünyesinde bulunan Kaynak Araştırma, Eğitim ve Uygulama Merkezlerinin kaynak teknolojileri alanındaki gereksinimler doğrultusunda ortaklaşa bir örgütlülük yapısı oluşumuna katkı vermeleri alanın düzenlenmesinde önemli bir işlev görecektir.
Kaynak teknolojisi alanındaki Türkçe yayın sayısının artırılması, ortak dil birliği yaratılmasına katkı sağlayacaktır. Kaynak mühendislerimizin, kaynak teknikerlerinin ve kaynakçıların gereksinimlerine yönelik özgün, çeviri ve süreli yayınların kazandırılmasının ilgili her kesim tarafından desteklenmesi önümüzde bir görev olarak durmaktadır. Bu konuda Odamızın her türlü çabayı göstereceğini biliyorum.

Kongremizin alanın düzenlenmesine önemli katkısı olacağı inancıyla hepinize saygılar sunuyorum."

Kongre boyunca, kaynak teknolojilerinde eğitim ve standardizasyonun uluslararası boyutu ve Türkiye, kaynak tekniği ve tahribatsız muayene personeli eğitimi ve belgelendirilmesi, kaynak çalışanları için sağlık gözetim programı önerisi gibi konuları içeren 9 oturumda 26 bildiri sunulacak.

Kongrede ayrıca, Kaynak Teknolojisi Uygulamalarında Sektör Sorunları Anketi'nin değerlendirmesi yapılacak ve Kaynak Gözetim Personelinin Eğitim ve Belgelendirmesi konulu bir panel düzenlenecek. İki gün sürecek etkinlik boyunca sektörden firmaların katıldığı bir de sergi düzenleniyor.