TMMOB İŞLEVSİZ HALE GETİRİLMEK İSTENİYOR

 Bu yasa teklifi ile;

                        Meslek Odalarının, üyelerince hazırlanan projeler üzerinde denetim yapması yasaklanarak, Kamusal bir hizmet olan yapısal denetimin önemli bir ayağı ortadan kaldırılmıştır.

                        Mimarların teklif hakları yok sayılıp, emsalsiz bir hizmet daha yapılmıştır

                        Sayın Hüseyin ÇELİK` in söylemine göre bu yasayla Oda Ağalıklarına ve Keyfi İdarelerine son verilmiştir ve denetim işlemi vatandaştan zorla para almak olarak anlatılmıştır. Bu ve bunun gibi, Odaları engelledik dolayısıyla inşaat maliyetleri düştü işler çok hızlanacak algısı yaratacak şekilde toplum zekâsı ile alay eden beyanları dehşetle izliyoruz.

                        TMMOB`ye bağlı odalardaki işlemlerle ilgili olarak Vatandaşın cebinden hiçbir ücret çıkmaz. Bir dairenin satış fiyatının binde üçü civarındaki harçların muhatabı mimar ve mühendislerdir. İktidar partisi sözcüsünün ve Mühendis olan milletvekillerinin bu tür gerçek dışı beyanlarını şiddetle kınıyoruz. Feodal sömürü düzenine karşı yıllardır mücadele eden örgütler olarak ağalık yakıştırmasını da sahibine iade ediyoruz.

                        TMMOB bileşenlerinin yönetim kurulları, gönüllülük esası ile çalışırlar ve her hangi bir ücret almazlar, oda başkanları makam aracı kullanmaz, resmi plaka peşinde koşmazlar. Eğer TMMOB 'nin amacı para olsa idi; bu tasarıyı hazırlayan üst düzey bürokrat üyeleri ile milletvekili olan üyelerinin, odalarına olan borçlarını tahsil etmek için peşlerine düşerdi.

                        TMMOB de, Başkan takip eden kameraman, basın danışmanı iletişim danışmanı, sanat danışmanı ve özel şoför gibi kadrolar yoktur. Ancak,  Konferans salonları, Laboratuvarlar, Derslikler, Öğrenci Forum Alanları, Sergi Salonları ile mesleğe ve meslektaşa hizmet verilecek mekânlar vardır.

Özetle toplanan üye aidatları ile üretilen hizmet karşılığında tahsil edilen harçlar, mesleğin ve meslek mensubunun gelişimine yönelik ve eğitim ağırlıklı konular için harcanmaktadırlar.

                        Proje Denetimleri keyif için veya harç alınmak için değil, Anayasamızın 135. Maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmek için ve kamu yararı amacıyla yapılagelmiştir.

Yıllardır sürdürülen bu uygulama ile mesleki gelişim açısından üyelerimize, denetim hizmetini paylaşma açısından Belediyelerimize ve Yapı Denetim Kuruluşlarına, vergi kaybının önlenmesi açısından ise Maliyeye yardımcı olunmuş, oda mensupları arasındaki haksız rekabette önlenmiştir. Bundan dolayı da bugüne kadar oda üyelerinin tamamına yakını gönüllü olarak denetim yaptırmışlardır.

                        TMMOB`yi işlevsiz hale getirmeye kılıf hazırlamak için odaların asli faaliyetlerini, haraç toplamak gibi söylemlerle kamuoyuna yansıtma gayreti olayın saptırılmasıdır ve demokrasiye yakışmayan bir ayıptır.

            Yasanın gezi parkı direnişinin hemen sonrası çıkarılması çok ilginçtir. İleri demokrasi havarilerine şunu hatırlatmak isteriz. TMMOB 1954 yılında hangi hükümet zamanında kurularak yasal örgütlü güç haline gelmiştir "O zamanlarda kim başbakandı" Kendinize örnek aldığınız kişilerin kurdurmaya çalıştığı örgütü, sizin kapatmaya çalışmanızı mimarlar, mühendisler ve toplum unutacak mı sanıyorsunuz?

                        Resmi yetkililerin hiç bahsetmediği Mimarların ve Şehir Plancılarının tek mesleki kazanımları olan telif hakları` nın ortadan kaldırılması kabul edilecek gibi değildir.

Yapılan projeler her belediyenin oluşturacağı Estetik Komisyonlarda Değerlendirilerek özgün eser olup olmadıklarına karar vereceklerdir. Oysa ülkemizde öyle belediyeler var ki, bırakın Mimar kadrosunu, Teknik Personel bile bulunmamaktadır. Bu belediyeler nasıl ve ne şekilde karar verebilecekler, verilen kararlarda ne gibi kıstasları esas alacaklardır.

            Düşünün ki bu kurullar,  Mimar Sinan`ın bir binası hakkında özgündür veya değildir diye karar verecektir? Dünyada örneği olmayan böyle bir uygulamanın altından nasıl kalkılacaktır. Uluslararası sözleşmelerle belirlenmiş olan fikir ve sanat eserleri kanununu hiçe sayan bu değişiklikle, dünyanın gözünde küçük düşmekteyiz. Pek çok yabancı mimarlık örgütü, konuyla ilgili bakanlığa yazılar yazmıştır.

            Ülkemiz dünyanın göz bebeği olan bölgede gelişimini devam ettirmektedir. Yapılan iyi işlerin tamamıyle arkasında olduğumuzu, ama yanlışlarında karşısında durduğumuzu belirtmek gereklidir. Örneğin, yeni değiştirilen planlı alanlar tip imar yönetmeliği`nde bina yapımı ve arsa kullanımı konusundaki hükümlerinin "Türkiye İmar Mevzuatı tarihindeki en olumlu yönetmeliklerden birisidir" derken, aynı yönetmelik içerisindeki fikir ve sanat eserleri kanununu hiçe sayan fıkralarının da karşısında durmaktayız.

            Akademik odalar birliği gibi meslek örgütleri yapılanları iyisiyle, kötüsüyle teknik açıdan değerlendirerek topluma anlatacak ki iyi niyetli iktidarlar da onlardan güç alsın, ülkesini ileriye taşısın. Muhalefet yapıyor veya benden farklı düşünüyor diye bir kurumu yok etmek adına yapılan bu değişikliklerin, Türkiye`nin zararına olduğu anlaşılmalı, gelecek nesillere rahat hesap vermek için, yapılan bu hatadan bir an önce dönülerek, gerekli düzenleme yapılmalıdır.

            Bizi kapatmaya çalışanlar 40 yıldır aynı şeyleri konuştuğumuzu söylüyorlar. Doğrudur biz kırk yıldır haklı çıkmaktan yorulduk onlar yanlış yapmaktan bıkmadı. Biz, binalarımız sağlıksız yapılıyor, kentlerimiz yaşanmaz hale geldi, tarihi eserlerimiz talan ediliyor, derelerimiz kuruyor ormanlarımız tükeniyor dedikçe; onlar ama olsun yeni zenginlerimiz türüyor ülke kalkınacak diyorlar. Anlaşamadığımız nokta bu.

            S.İlker ÖZOKCU

            Eskişehir Akademik Odalar Dönem Sözcüsü