Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
voltage meter |
voltmetre (i) |
voltage limiter |
gerilim sınırlayıcı (i) |
voltage foollower |
gerilim izleyici (i) |
voltage drop |
gerilim düşmesi (i) |
voltage drop |
gerilim düşümü (i) |
voltage doubler |
gerilim katlayıcı (i) |
voltage divider |
voltaj bölücüsü (i) |
voltage controlled oscillator |
gerilim denetimli salıngaç (i) |
voltage calibrator |
voltaj kalibratörü (i) |
voltage between phases |
evreler(fazlar)arası gerilim (i) |
voltage |
voltaj (i) |
voltage |
gerilim (i) |
Volt (V) |
Elektro motor kuvveti ve potansiyel farkı birimi. 1. watt güç kaybı esnasında sabit bir amper akım taşıyan bir kondaktörün üzerindeki iki nokta arasındaki potansiyel farkı. (i) |
volt |
volt (i) |
volominious |
hacimli (s) |
volition |
1. irade, ihtiyar |
volitant |
uçucu (s) |
volcenic rock |
volkanik kaya (i) |
volcano |
volkan (i) |
volcano |
volkan, yanardağ (i) |
volcanise |
lastiği sülfürle muamele ederek sertleştirmek, ısı ile pişirmek suretiyle lastik kaynağı yapmak, vulka-nize etmek (f) |
volcanic rock |
volkanik kayaç (yerin üstünde, ya da buraya çok yakın yerlerde ve basınçsız olarak çabucak katılaşmış püskürme kayaçlar) (i) |
volcanic earthquake |
yanardağ püskürtmesi ile ilgili olan deprem (i) |
volcanic clay |
volkanik kil (i) |
volcanic breccia |
volkanik breş (i) |
volcanic ash |
volkanik kül (i) |
volcanic activity |
volkanik aktivite (yanardağın patlaması, lav ve duman çıkarması gibi görülen olayların tümü) (i) |
volcanic |
volkanik (s) |
volatilization hardening |
buharlaşma sertleşmesi (i) |
volatilization |
Tebahhur etme, uçma. (i) |
volatility |
oynaklık (i) |
Volatile Organic Compound |
Düşük kaynama noktalı organik bileşen, uçucu organik bileşen. (i) |
volatile memory |
uçucu bellek (i) |
volatile matter |
uçucu madde (i) |
volatile |
uçucu (s) |
volatile |
buharlaşabilen (s) |
volatile |
(adj) buharlaşabilen, gaz haline gelebilen (s) |
volatile |
buharlaşma özelliği (i) |
voids, continuous |
bkz. continuous voids (i) |
voids in mineral aggregate |
agregalar arası boşluk (i) |
voids |
ara boşluklar, boşluklar (i) |
void water |
boşluk suyu (i) |
void space |
boşluk hacmi, boşlukların hacmi (i) |
void ratio-time curve |
boşluk oranı zaman eğrisi (i) |
void ratio-pressure curve |
boşluk oranıbasınç eğrisi (i) |
void ratio, critical |
bkz. critical void ratio (i) |
void ratio |
boşluk oranı (boşluk hacminin katı hacmine oranı) (i) |
void cement ratio |
çimento boşluk oranı (i) |
void area |
boş alan (i) |
void |
iptal etmek (f) |