Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| structural change |
yapısal değişme (i) |
| structural clay |
inşaat killi toprağı (i) |
| structural damage |
yapısal hasar (i) |
| Structural Damping |
Çatma bir yapının toplam tesirinden kaynaklanan sönüm. (i) |
| structural deficiency |
yapısal yetersizlik, taşıma gücü yetersizliği (i) |
| strong oblique shocks |
kuvvetli eğik şoklar: Düz eğik şokların, en büyük sapma açısından daha düşük sapmalar için olası en büyük şok açı değerleridir. (i) |
| strong convergence |
güçlü yakınsaklık (i) |
| stroke |
strok, süpürme (i) |
| stroke |
uzanım(uçak tasarımında): İniş takımı dikmesinin hareket miktarı (Pistonlu motorda): Üst ölü nokta ile alt ölü nokta arasındaki uzunluktur ve pistonun bir yönde gidebileceği en uzun mesafedir. (i) |
| stroke |
kurs (i) |
| stroke |
vurmak (f) |
| stroke |
vuruş (i) |
| Stroke (ChargIng Stroke, Intake StrokeJ |
Emme zamanı. (i) |
| stroke determination |
uzanım boyu belirleme (i) |
| stroke limit |
strok sınırı (i) |
| stroke volume |
strok hacmi (i) |
| stroke width |
çomak kalınlığı (i) |
| strong |
kuvvetli (s) |
| strong |
güçlü (s) |
| strong |
sağlam (s) |
| structural design |
yapısal tasarım (i) |
| stress relaxation under constant load |
sabit yük altında gerilme gevşemesi (i) |
| stretch |
uzatmak (f) |
| stretch |
Germe, geriliş, gerginlik, zor. (i) |
| stretch |
gerinmek (f) |
| stretch |
germe (i) |
| Stretch Forming |
ince metal tabakanın erkek kalıp etrafına sarılması çekilerek uçlarının düzeltilmesi işlemi. Karmaşık ve zor şekil verme işlemi için Uygun ve hızlı bir metodtur. (i) |
| stretcher |
1. cephe taşı, hatıl 2. teskere, sedye 3.gerdirme cihazı (i) |
| stretching |
uzama, genleşme, germe, uzatma (i) |
| Strffness |
Rijitlik. (i) |
| stria |
(pl. Striae). Çizgi, şerit. (i) |
| striate(d) |
Çizgili, striatus. (s) |
| striation |
1. Müvazi ufak hatların tertibi |
| striatum |
Çizgili cisim, corpus stiratum. (i) |
| strict |
sıkı (s) |
| stretch |
germek, çekip uzatmak, uzamak, genleşmek (f) |
| stretch |
gerinmek, germek, uzamak, uzatmak (f) |
| stress relieving |
gerilim giderme (i) |
| stress tensor |
gerilme tansörü (i) |
| stress variations |
gerilme değişimleri, gerilme dalgalanmaları (i) |
| stress-deformation diagram |
gerilme-şekil değiştirme diyagramı, gerilme-deformasyon eğrisi (i) |
| stressed clay |
gerilme altındaki kil (i) |
| stressed skin |
gerilmeli (gergin) kaplama: Basıya çalışan iskelet üzerine giydirilmiş çekmeye çalışabilen yüzeyler, örneğin uçak gövde yapılarında olduğu gibi (i) |
| stresses due to friction |
sürtünme gerilmesi (i) |
| stresses, distribution of the |
bkz. distribution of the stresses (i) |
| stress-relieving joint |
genişleme derzleri, düşey sürekli derz, gerilme derzi (i) |
| stress-strain curve |
gerilme-birim deformasyon eğrisi (i) |
| stress-strain diagram |
gerilme-şekil değiştirme diyagramı, gerilme-deformasyon eğrisi (i) |
| stress-strain relation |
gerilme-deformasyon bağıntısı (i) |
| stretch |
germe (i) |