Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| aerodynamics |
Hareket halinde hava veya gazlar ilmi, aerodinamik (i) |
| aerodynamics |
hava dinamiği (i) |
| aerodyne |
havadan ağır hava vasıtaları: Uçuştaki kaldırma kuvvetini ağırlıklı olarak aerodinamik kuvvetlerden alan hava aracı. (i) |
| aeroelastic divergence |
aeroelastik ıraksama: Elastik yer değiştirmelerden kaynaklanan aerodinamik güçlerin veya çiftlerin değişim hızının elastik düzeltme güçleri veya çiftlerinin değişim hızını geçmesi sonucu ortaya çıkan aeroelastik kararsızlık. (i) |
| aeroelastic effect |
aeroelastik etki (i) |
| aeroelasticity |
aeroelastisite: Aerodinamik kuvvetler, eylemsizlik kuvvetleri ve elastik kuvvetlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan olguların ve elastik yapı-hava etkileşimlerinin incelendiği mekanik dal. (i) |
| aeroembolism |
hava vurgunu: Dolaşım sisteminde gaz kabarcıklarının bulunması. Genellikle basınç düşüklüğü (decompression) hastalığı ile eş anlamlı olarak kullanılır. (i) |
| aeroemphysema |
hava emfizemisi: Atmosferik basınçtaki düşüş sonucunda bağ dokularda veya ara düzlemlerde gösterilebilir serbest gaz bulunması. (i) |
| Aero-engine |
Havalı motor. Bir uçağın pistonlu makine tipindeki güç ünitesi. Son zamanlarda bunlar gas türbi- ni tipi olarak yapılmaktadır (i) |
| aerofoil |
kanat kesidi: Bir akışkan içinde hareket ettiğinde, en az sürükleme ile hareket yönüne dik aerodinamik taşıma kuvveti üretmek üzere şekil verilmiş cisim. (i) |
| aerofoil blade |
aerofoil kanat (i) |
| aerofoil lift |
yükseltici kuvvet (i) |
| aerofoil profile |
aerodinamik profil: Bir kanat kesitinin dış çevresi. (i) |
| aeronautical pilotage chart |
hava pilotaj çizelgesi. Birincil olarak temas uçuşu için tasarlanmış olan hava çizelgesi. (i) |
| aeronautical station |
havacılık istasyonu:Yerde, bir gemide, veya bir uydu üzerinde olabilen havacılık hizmetindeki seyyar haberleşme istasyonu. (i) |
| aerostatics |
hava statiği (i) |
| aerostatics |
aerostatik (i) |
| Aerotaxis |
Havaya yönelim, aerotaksi (i) |
| Aero-thermodynamic heating |
aero termodinamik ısınma (i) |
| aerothermoelasticity |
hava-ısı elastik yapı etkileşimi: Çoğunlukla yüksek hızlardaki manevralar sırasında bir uçak yapısının aerodinamik kuvvetler, ısıl etkiler ve elastik tepkilerinin etkileşimi. (i) |
| aero-tow flight |
havada yedekte çekme: Bir planörün bir uçak tarafından çekildiği uçuş. (i) |
| aero-turbine |
rüzgar enerjisi üretici, hava türbini (i) |
| aesthetic |
estetik (s) |
| aesthetic value |
nefaset (bir inşaat kaleminin hoş görüntü ve memnuniyet verme performansı bakımından değeri) (i) |
| aether |
esir (i) |
| aether |
eter (i) |
| af- |
f önünde isim ön eki ek |
| affect |
1. Heyecan, teessür, 2. afekt (Freud): Evvelce yaşanmış bir olayın uyandırdığı ruhi kompleksi anlatmak için kullanılan deyim (i) |
| aerostat |
havadan hafif hava vasıtaları: Esas olarak havanın kaldırma kuvveti etkisiyle yüzebilen hava aracı. (i) |
| Aerospace-engineering |
Ucak mühendisliği (i) |
| aeronautical topographic chart |
havacılık topoğrafya çizelgesi: Yeryüzünün yüzeyindeki özelliklerin gösterimi, birincil olarak görsel veya radar seyrüseferine yardımcı olması amacıyla tasarlanmıştır, seçili araziyi, kültürel, hidrografik özellikleri ve destekleyici havacılık bilgileriyle birlikte gösterir. (i) |
| aeronautics |
havacılık (i) |
| aeronautics |
uçakcılık: Hava taşıtı tasarlama, inşaa etme ve işletme bilimi ve sanatı. Daha dar bir kapsamda hava aracı çalıştırma bilimi veya sanatı. (i) |
| aeropause |
üst havaküre tabakası: Üst havakürenin belirsiz sınırları içinde bir bölge, havakürenin daha yoğun kısmı ile dış uzay arasında sınır veya geçiş bölgesi olarak görülmektedir. (i) |
| aeroplane |
Uçak:Taşıma kuvvetlerini, pervane veya jet itkisi ile yüksek hızda ilerleyerek aerodinamik etkileşimle sağlayan, havadan ağır taşıt. (i) |
| aeroplane flight manual |
uçuş el kitabı: Uçuşa elverişlilik sertifikası ile ilişkilendirilmiş, uçağın hangi sınırlar içinde uçuşa elverişli sayılabileceğini belirten ve uçağın güvenli şekilde çalıştırılabilmesi için uçuş ekibinin ihtiyaç duyacağı yönergeleri ve bilgileri içeren el kitabı. (i) |
| aerosinusitis |
hava sinuziti: Para-nazal sinüslerden birinin veya daha fazlasının atmosferik basınç yüzünden değişime uğraması ile ortaya çıkan iltihaplı durum. (i) |
| aeroslide |
havalı kızak (i) |
| aerosol |
sprey (i) |
| aerosol |
hava asıltısı: Çok küçük katı veya sıvı taneciklerin bir gaz içinde asılı durumda bulunması. (i) |
| aerosol |
aerosol (i) |
| aerospace |
hava-uzay sahası: Dünya'nın atmosfer zarfı ve üzerindeki uzayla ilgili olan veya buna dahil olan |
| aerospace medicine |
hava-uzay tıbbı: Tıbbın, geleneksel uçuş ve uzay uçuşunun insan organizması üzerindeki etkilerini ve ortaya çıkabilecek psikolojik veya patolojik bozuklukların azaltılması, önlenmesi veya iyileştirilmesini kapsayan uzmanlık dalı. (i) |
| affect |
etkilemek (f) |
| aerial |
anten (i) |
| aerial tower |
anten kulesi (i) |
| aerial triangulation |
fotogrametrik nirengi, havai nirengi (i) |
| aerial work |
hava çalışması: Uluslararası sivil havacılık anlaşması kapsamında olan hava taşıma işlemleri dışında kalmak koşuluyla, genellikle tarım, inşaat, fotoğraflama ve araştırma amacıyla hava araçları ile gerçekleştirilen uzman ticari havacılık etkinlikleri. (i) |
| aerie |
hava gibi (i) |
| Aeriel Tramway |
Vargel, havai tramvay. Yük taşımak için direkler monte edilmiş çelik halatlar üzerinde hareket eden vagon (i) |