Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
air leakage |
hava kaçağı (i) |
air line |
hava yolu (i) |
air load |
hava yükü (i) |
air lock |
hava cebi (i) |
air mass |
hava kütlesi (i) |
air mass flow |
hava kütlesi akışı: Bir motorun içinden akan toplam hava kütlesi. (i) |
air meter |
hava saati (i) |
air interdiction |
ayırma hava harekatı: Düşmanın potansiyelini dost güçlere karşı kullanılmadan yok etme, etkisiz hale getirme veya geciktirme amacıyla, dost güçlerin ateş ve hareket için her göreve katılmaları gerekmeyecek mesafeden gerçekleştirilen hava harekatları. (i) |
air intake oil cooler |
emme kanalı yağ soğutucusu: Bir hava kanalının girişine yerleştirilmiş olan yağ soğutucu. (i) |
air hardening |
havada sertleştirme (i) |
air heater |
hava ısıtıcısı (i) |
air heater battery |
ısıtıcı batarya (i) |
air heating |
hava ile ısıtma (i) |
Air Hoist |
Havalı kaldırma sistemi (i) |
air hole |
hava deliği (i) |
Air Horn |
Hava tüpü, hava lülesi, difuzör, havalı korna (i) |
air horn, carburetor |
bkz. carburetor air horn (i) |
air hose |
hava hortumu (i) |
air injection |
hava enjeksiyonu (i) |
air inlet |
hava girişi (i) |
air intake |
hava girişi (i) |
air intake |
hava alışı (i) |
air mileage unit (amu) |
uçuş mesafesi birimi: Sürekli ve otomatik olarak uçulan hava mesafesini türeterek bu işlevi diğer otomatik aletlere besleyen alet. (i) |
aileron flutter |
kanatçık çırpınması (i) |
Aid |
yardım, kurtarma (i) |
AISI |
bkz. American Iron and Steel Institute (i) |
AIPCR |
bkz. Association Internationale Permanente des Congress de la Route (i) |
AIAM |
bkz. Association of International Automobile Manufactures (i) |
ahead tangent |
yatay güzergahta kurbun çıkışındaki tanjant (i) |
ağır darbe |
pound (i) |
agriculture |
çiftçilik (i) |
agriculture |
ziraat (i) |
aid, assistance, help |
yardım (i) |
aileron |
kanatcık: Kanat gerisindeki aşağı yukarı dönen denetim elemanı. Genelde uçağa yalpa kumandası veren yüzey. (i) |
aileron |
flap (i) |
aileron flap |
kanatçık (i) |
aileron droop |
kanatçık sarkıklığı: Bir uçak veya planörün her iki tarafındaki kanatçıkların aynı anda aşağı veya yukarı sapması. (i) |
aileron deflection |
kanatçık dönmesi (i) |
aileron control power |
Kanatçık denetim gücü: roll momentinin kanatçık açısıyla değişimi, ?Cl/??a (i) |
aileron control |
kanatçık denetimi (i) |
aileron buzz |
kanatçık vızıltısı: Ses altından ses üstüne geçerken bir kanatçığın menteşesi etrafında sınırlı genlikle yaptığı salınım. (i) |
aileron angle |
kanatçık açısı: bkz. control surface angle. (i) |
aileron effectiveness |
kanatçık etkinliği (i) |
agriculture |
tarım (i) |
agricultural waste |
tarımsal artık (i) |
agravic state ağırlıksız durum: |
Bir çekim alanının kaldırılması veya olmaması sonucu ortaya çıkan durum. (i) |
agrammatism |
Sintaks (sözdizimi) afazisi (i) |
agraffe |
(Fr.) Çengel, agraf, kenet (i) |
agminated |
kümelenmiş, kümeli (s) |
agitator tank |
karıştırma tankı (i) |