Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| apogee |
füze yörüngesinin en yüksek noktası: Bir füze veya uydu yörüngesinin kontroldeki cisim veya cisimlerin çekim alanının merkezinden en uzak noktası. (i) |
| aplomb |
düşeylik (i) |
| aphalt, sand |
bkz. sand asphalt (i) |
| aphelion |
güneş yörüngede en uzakta (i) |
| aphetic |
ışıksız (s) |
| API |
bkz. American Petroleum Institute (i) |
| API |
bkz. application programing interface (i) |
| API (American Petrol Institute) degree |
(Amerikan Petrol Enstitüsü) API standardı (i) |
| API (American Petrol Institute) standard |
(Amerikan Petrol Enstitüsü) API standardı (i) |
| apiece |
parça başına (z) |
| apparatus |
aygıt (i) |
| apparatus |
takım, alet (i) |
| apparent density |
görünür yoğunluk (i) |
| apparent dip |
görünür eğim (i) |
| apparent elastic limit |
görünür elastik limit (i) |
| apparent gas constant |
görünür gaz sabiti: Bir karışım için, evrensel gaz sabitinin karışımın görünür mol kütlesine bölünmesiyle elde edilir. (i) |
| apparent horizon |
görünen ufuk: Yer/deniz ve gökyüzü arasında görünen ayrım çizgisi. (i) |
| apparent mass |
görünen kütle (i) |
| apparent motion |
göreli devinim (i) |
| apparent porosity |
görünür porozite, görünür gözeneklilik (i) |
| apparent cohesion |
görünür kohezyon (i) |
| apparent angle of friction |
görünür sürtünme açısı (i) |
| apparent |
açık, görünür, kolay anlaşılır (s) |
| apparatus |
aygıt (i) |
| apparatus |
cihaz (i) |
| apparatus |
aparat (i) |
| apparatus dew point |
cihaz çiğ noktası (i) |
| apparatus dew point |
cihaz çiğ noktası (i) |
| apparatus, blain air permeability |
bkz. blaine air permeability apparatus (i) |
| apparatus, device |
aygıt (i) |
| apparatus, vicat |
bkz. vicat apparatus (i) |
| apparent power |
görünen güç (i) |
| anti-torque |
antitork (s) |
| antiwear |
aşınma önleyici (s) |
| antixenic |
Yabancı maddeye karşı koyan, antiksenik (s) |
| anti-yaw ailerons |
sapma önleyici kanatçık: Aşağı indirildiği zaman kanat ile düz bir üst yüzey sağlayan, ama yukarı çıkartıldığı zaman alt yüzeyin altına çıkan ve böylece aşağı yönelen kanadın sürüklemesini arttıran kanatçıklar. Ayrıca 'frise kanatçıkları' olarak da bilinir. (i) |
| antonym |
zıt anlamlı sözcük (i) |
| antonym |
zıt anlamlı sözcük (i) |
| antonyms |
karşıt anlamlılar (i) |
| antropology |
insan bilimi (i) |
| antrorse |
Öne ve yukarıya dönük, bükülmüş (s) |
| anti-virus |
antiviral |
| anti-virus software |
virüs-önler yazılım (i) |
| anti-viral utility |
virüs-önler program (i) |
| anti-torque devices |
antitork aracı (i) |
| anti-torque rotor |
kuyruk döneçi: Birincil işlevi rotorlu taşıtın ana rotorunun tork tepkisini dengelemek ve yön (sapma) denetimi sağlamak olan döneç. (i) |
| Anti-torque Rotor |
Ters burulma rotoru (i) |
| antivibration |
titreşim önleyici (s) |
| Anti-vibration |
Bakınız Vibration ve Mounting (s) |
| antivibration |
titreşim önleyici (i) |