Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
axial |
eksenel (s) |
axes |
eksenler (i) |
award decision |
ihale kararı (i) |
award notification |
ihale kararının tebliği (i) |
award of contract |
ihalenin verilmesi (i) |
awareness |
farkına varma, varlığını farketme (i) |
AWGN |
toplanır beyaz Gauss gürültüsü (i) |
awl |
biz (i) |
awning |
tente (i) |
awning |
güneşlik tente (i) |
awry |
çarpık (s) |
ax |
balta (i) |
axanthopsia |
Sarı rengi ayıramama, sarı renk körlüğü (i) |
axcavator |
ekskavatör (i) |
axe |
balta (i) |
axial flow compressor |
eksenel akış sıkacı: Havanın, sırayla dönen ve sabit veya karşı dönen pala sıralarından eksenel olarak geçerek sıkıştırıldığı kompresör. (i) |
auxiliary equipment |
yardımcı donanım (i) |
auto update |
otomatik güncelleme (i) |
auto-decelaration |
otomatik yavaşlatma (i) |
auto-deceleration system |
otomatik yavaşlatma sistemi (i) |
autodiagnosis |
Kendi hastalığını teşhis, otodiyagnostik (i) |
auto-dial modem |
otomatik aramalı modem (i) |
auto-dim |
özdevimli görüntü karartma (i) |
auto-dim interval |
karartma için bekleme süresi (i) |
autoemission |
otoemisyon (i) |
autoerection (gyro) |
otomatik düzeltme: Yalpa çemberi sürtünmesinin serbest jiroskopun viril ekseninin, çerçevenin döndüğü eksen ile eşlenmesine neden olduğu süreç. (i) |
auto-feed |
otomatik beslemeli (s) |
autogenous |
Kendi kendine meydana gelen, endojen (s) |
autogenous ignition |
otojenik ateşleme (i) |
autogenous ignition temperature |
otojenik ateşleme sıcaklığı (i) |
Autogiro (Auotgyro) |
Herhangi bir güç kullanmadan, hava akımından enerji alan kaldırma rotorlu bir uçağın ticari markası (i) |
autocorrelation function |
özilinti işlevi (i) |
autocorrelation |
öz ilinti (i) |
auto, automatic, automatically |
özdevimli (s) |
autobiography |
otobiyografi (i) |
autobus |
otobüs (i) |
autocall |
otomatik çağırma (i) |
autocall |
otomatik çağırma (i) |
autochthonous |
1. Meydana geldiği yerde bulunan, asıl yerinde bulunan |
autocinesis |
istemli hareket (i) |
autoclasis ılma |
Kendi kendini tahrip etme, kendi içinden yıkma (i) |
autoclau |
otoklav (i) |
autoclave |
a) Yüksek basınçlı buhar kullanarak sterilizasyon yapan bir aygıt. b) Bir otoklavda yapılan sterilizasyon (i) |
auto-clean petrol strainer |
temizliği otomatik olarak yapan benzin filtresi (i) |
auto-coding |
otomatik kodlama (i) |
Auto-collimator |
Bakınız Optical Tooling (i) |
autohydrolysis |
Kendi kendini eritme, kendi kendine erime (i) |
autoignition |
kendiliğinden tutuşma: Duyulabilen bir motor gürültüsüne yol açan yakıtın erken tutuşmasıdır ve vuruntu adıyla bilinir. (i) |
automatic assembly |
otomatik kurgu (i) |
automatic barrier |
otomatik bariyer, otomatik engel, (ücret toplama sistemlerinde, araçların kontrollü giriş/çıkış işlemlerine izin verecek biçimde kolu otomatik açılıp kapanabilen düzenek) (i) |