Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
blast |
patlatma, püskürtmek (bujileri temizlemek için özel aleti ile zımpara kumu püskürtmek) (f) |
blast |
ani rüzgar (i) |
blast |
patlama (f) |
blast |
yakmak (f) |
blast chamber |
yanma odası: Özellikle bir gaz türbin motoru, jet motoru veya roket motorunun yanma odası. (i) |
blast coil |
cebri hava akımlı serpantin (i) |
blast coil |
üflemeli serpantin (i) |
blast cooler |
cebri hava akımlı hava soğutucu (i) |
blast cooler |
üflemeli soğutucu (i) |
blast cooling |
üflemeli soğutma (i) |
blast |
patlama, hava basıncı, fışkırma: Sıkışmış gazların aniden ve hızlı bir şekilde boşalması. (i) |
Blasius integral laws |
Blasius tümlev yasaları (i) |
blanket |
battaniye (i) |
blanket |
şilte (i) |
blanket of graded gravel |
geçirimli tabaka, geçirimli örtü, filtre tabakası (i) |
blanket type thermal insulation |
şilte tipi ısı yalıtımı (i) |
blanket, drainage |
bkz. drainage blanket (i) |
blanket, grout |
bkz. grout blanket (i) |
blanket, impervious |
bkz. impervious blanket (i) |
blanketing |
(sinyal) ezme, örtme (i) |
Blanking |
ince metal plakada kesme veya delik delme işlemi (i) |
blanking |
silme, tıkama (i) |
blanking |
boşaltma (i) |
blanking level |
karartma düzeyi (i) |
blanks |
formlar (i) |
blast freezer |
cebri hava akımlı dondurma tesisatı (i) |
blast freezer |
üflemeli dondurucu (i) |
Blast-pipe |
Egzoz borusu, üfürme borusu, hava borusu, rüzgar borusu (i) |
blaze |
alevlendirmek (f) |
blaze |
etüt işlerinde arazide etütçüye veya araştırmacıya yol göstermek için geçici olarak konan işaret (i) |
blaze |
alev parlaması (i) |
blaze |
parlak alev (i) |
bleaching |
Ağarma, beyazlaşma (i) |
bleb |
Büyük kabarcık (i) |
bleed |
1. kanamak 2. boşaltmak, akıtmak, dizel motorlarının yakıt sisteminin havasını almak, fren hatlarından hidrolik sıvısını boşaltmak (f) |
bleed |
deşarj (i) |
bleed |
sızdırmak (f) |
bleed |
hava tahliyesi: Hava veya sıvı oksijen gibi bir akışkanın bir boru, depo veya benzeri ortamdan kaçmasına izin vermek. (i) |
bleed |
sızdırmak (f) |
bleed |
boşaltmak (f) |
blasting, wet sand |
bkz. wet sand blasting (i) |
blasting cap |
dinamit kapsülü, kapsül kutusu, patlatma fünyesi (i) |
blast freezing |
üflemeli dondurma (i) |
blast furnace |
eritme ocağı (i) |
blast furnace |
yüksek fırın (i) |
blast furnace gas |
yüksek fırın gazı (i) |
blast furnace slag |
yüksek fırın cürufu (i) |
blast gate damper |
üfleme çıkış kapağı (i) |
blast heater |
üflemeli ısıtıcı (i) |
blast heater |
üflemeli ısıtıcı (i) |