SÖĞÜTLÜK DOĞAL KALSIN!
Yayına Giriş Tarihi
SÖĞÜTLÜĞE KIYMAYIN
Günümüzde yaşadığımız kürenin insan faaliyetleri nedeniyle giderek ısındığını artık bilmeyenimiz yok. Dünyamız bir iklim kriziyle karşı karşıya. Tüm bilimsel veriler yaşamsal kaynakların sınırlı olduğunu söylüyor. Bilim insanları; doğaya saygılı ve barışık bir hayatı seçmek zorunda olduğumuzu, aksi halde türlerin yok oluşuyla birlikte kendi sonumuzu da hazırladığımıza vurgu yapıyorlar.
Söğütlük kentimizin nadide ormanlık alanlarından biri. İçerisinde çiçekleri, böcekleri, kurtları, kuşları, sincaplarıyla birlikte kocaman bir dünya barındırıyor. Güçlü iş makinalarına sahip olmak, bize onların evlerini başlarına yıkma, habitatlarını yok etme hakkı vermiyor.
Bizler Edirne’de yaşayanlar olarak; Söğütlük içinde beton binalar, asfalt yollar için çalışan iş makinaları değil; kelebeklerin peşinde koşup oynayan çocuklar, gülüp şarkı söyleyen insanlar görmek, sabahın ilk ışıklarında bülbül sesi dinleyip, akşam serinliğinde Meriç nehri üzerinde gün batımını izlemek, betona değil, toprağa basıp, sonbaharda sararıp dökülmüş yaprakların üstünde yürümek istiyoruz.
Bizler, yetkililerin sağ duyu ile hareket edip, doğanın ve dahası kendi geleceğimizin hoyratça harcanmasına izin vermeyeceklerine inanmak istiyoruz. Ekolojik bir alan olmanın yanı sıra, aynı zamanda sosyal-kültürel-tarihsel bir emanet olan Söğütlüğün yok edilmesine göz yummayacaklarını bilmek istiyoruz. Edirne'mizi tüm güzellikleriyle birlikte el ele gelecek kuşaklara bırakmak istiyoruz.
İnsanın doğanın sahibi değil, onun bir parçası olduğunun bilinciyle sesimize kulak vereceğinize, ormanlık bir alanı betonarme bir parka çevirecek olan millet bahçesi projesinden vazgeçeceğinize inanıyoruz.