Oda Bülteni: TEMMUZ 2019 - SAYI: 253

HALK KAZANDI, TOPLUMSAL VİCDAN VE ADALET KAZANDI, İKTİDAR KAYBETTİ!

İktidar, 31 Mart seçimlerinde hukuku ve halk iradesini tanımamasının ardından 23 Haziran’da yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde çok açık bir farkla kaybetti, halk kazandı. Halkın vicdanı ve adalet kazandı. Bu kazanım, iktidarın İstanbul seçimlerini Türkiye genel seçimleriyle denkleştirerek önemsemesinden ve aradaki açık farktan dolayı gerçekten de İstanbul ile sınırlı bir sonuç değildir. Bu sonuç, 2009 yerel seçimlerinde iktidarın gerilemesinin, 2013 Haziran’ındaki Gezi direnişinde yükselen itirazların, 7 Haziran 2015 seçimlerindeki yenilgisinin, 1 Kasım 2015 seçimlerindeki, şaibeli Anayasa referandumu ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki hukuk dışılıkların ardından iktidarın aldığı en ağır yenilgi; toplumsal muhalefetin de en önemli kazanımı olmuş; iktidara dur denilebileceğini, alt edilebileceğini göstermiştir.  
Cumhuriyetin kazanımlarını, demokrasiyi, laikliği, hukuku, kamuyu, ekonomiyi ve toplum içi ilişkileri her düzeyde tahrip eden iktidarın içine düştüğü bu durum, birçok yeni gelişmeye açıklık da yaratmıştır. Ancak şimdi dikkatli olunması gereken husus, geçmişten bugüne iktidar uygulamalarının en üst düzeyde sorumluluğunu taşıyan bazı temsilcilerinin sözde “yeni, ılımlı” bir imajla ortaya çıkarak yalnızca vitrin düzenlemeleriyle mevcut ekonomik sosyal politikaların devamını sağlamaya aday olmalarıdır. Bu noktada toplumsal muhalefetin bu rejime karşı çıkışının sürekliliğinin doğru bir şekilde sağlanması oldukça önemlidir. “Tek adam rejiminin” geriletilmesi çok önemli olmakla birlikte Türkiye’yi, “ılımlı İslam” diye diye emperyalizmle uyumlu ve siyasal İslamın egemenliğine sokan bir ekibin iç çelişkileri Türkiye’nin geleceğine yön verici önemde olmamalıdır. Yalnız bir kişi/kişilere itiraz düzeyinde değil, esasen emekçi halk lehine ekonomik sosyal politikalar, Cumhuriyetin kazanımları, laiklik, hukukun üstünlüğü, gerçek bir güçler ayrılığı, kamucu politikaların esas alınması gibi halkçı toplumcu temel bir paradigmanın güç kazanması gerekmektedir. Bağımsız, eşit, özgür, demokratik, kalkınmış bir Türkiye’ye ulaşmanın yolu ancak böylesi bir perspektifle mümkün olacaktır. Unutmayalım ki halk, başka bir Türkiye ve insanca bir yaşam özlemi içindedir.
Gezi direnişinden altı yıl sonra açılan bir Gezi davası daha başladı. Duruşmaya katıldık, katılmaya, izlemeye, arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanının söylediği gibi, “Gezi direnişi ve yargılanan arkadaşlarımız onurumuzdur”, “Gezi Türkiye’nin başına gelen en güzel şeydir”. Bu vesileyle Gezi direnişinin altıncı yılında direnişte yitirdiğimiz canlarımızı sevgiyle, saygıyla anıyoruz.
Geçen sayıda belirttiğimiz üzere 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Şubelerimiz yeni seçilen Belediye Başkanlarını ziyaret ederek yeni yöneticileri kutluyor ve yerel yönetimlerle işbirliği doğrultusunda yeni adımlar atıyorlar. 
Biz de OYK olarak Ankara Şube YK ile birlikte bir heyet oluşturarak Elmadağ, Çankaya ve Yenimahalle Belediye Başkanlarını ziyaretimizin ardından Mersin Büyükşehir Başkanını ziyaret ederek tebriklerimizi belirttik. Ziyaretlerde belediyeler ve Oda arasında kamu ve toplum yararı doğrultusunda yürütülecek işbirliğinin önemini dile getiriyoruz. Bu ziyaretlerimiz ilgili Şube yöneticileriyle birlikte sürecektir.
Türkiye’nin Enerji Görünümü Oda Raporumuzun sunumu Haziran 2019 tarihi itibarıyla güncellenmiştir ve internet sitemizde yer almaktadır.
Gerek kendisi ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının yönetimde bulunduğu dönemler, gerekse sonraki dönemlerde TMMOB’nin halkçı toplumcu, yurtsever mücadele çizgisinde büyük katkısı bulunan sevgili Teoman Öztürk’ü önümüzdeki günlerde anacağız. 
1973-1980 dönemi TMMOB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi sırasındaki yaklaşımlarıyla bizlere önemli bir mücadele perspektif ve geleneği devreden Teoman Öztürk’ü aramızdan ayrılışının 25. yılında sevgiyle, saygıyla anıyoruz. Onun “Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız” sözleri bizlere her zaman eşlik edecektir.  

Esenlik dileklerimizle.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu