12 EYLÜL FAŞİZMİ SÜRÜYOR!
12 Eylül Faşizmi Sürüyor!
12 Eylül 1980 darbesi, IMF ile yapılan anlaşma ve 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarının ardından yapılarak hem ABD’nin “yeşil kuşak” projesine hizmet edildi hem de kapitalizmin neoliberal dönem uygulamalarına geçiş sağlandı. Emek ve demokrasi karşıtı bu faşist darbe örgütlü toplum yapılarını tasfiye etti, sermaye güçlerinin yüzünü güldürdü. Yüzbinlerce insan gözaltına alındı, işkence sistemli olarak uygulandı, idamlar yapıldı, milyonlarca insan 12 Eylül’ün izlerini taşıdı. “Türk-İslam sentezi” ile laikliğin tasfiyesinin ve bugünkü siyasal İslam rejiminin yolu açıldı. Bugünleri hazırlayan evrelerden biri de 2010 yılında, bilinçli olarak 12 Eylül darbesinin yıldönümünde yapılan Anayasa değişikliği referandumu oldu. Hatırlanacağı üzere 1961 Anayasasının aksine 1982 Anayasasında yürütme güçlendirilmişti. Yürütmeyi güçlendirip kuvvetler ayrılığını tamamen yok eden 2017 Anayasa değişikliği referandumu ile 12 Eylül’ün antidemokratik felsefesi doruğuna vardı.
12 Eylül faşizminin devamı olan süreç ve özellikle içinde bulunduğumuz dönemde; anayasa, hukuk, kamu idari yapısı, planlama-sanayileşme-kalkınma, mühendislik, eğitim, sağlık, enerji, ulaşım, tüm kamusal üretim ve hizmet alanları ile emek/çalışma koşullarında köklü değişiklikler yapıldı. Serbestleştirme-özelleştirmelerle büyük ölçekli kamusal üretim tasfiye edildi, sanayileşme süreci kesintiye uğratıldı, tarımsal üretim geriletildi, ithalata bağımlı fason üretim hakim oldu. Esnek/güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri ve sendikasızlaştırma yaygınlaştı, kıdem tazminatlarına el koymanın yolu açıldı, işsizlik ve yoksulluk boyutlandı. Rüşvet, yolsuzluk, kayırmacılık, rant politikaları ve her düzeyde yozlaşma hakim oldu.
Ancak halkımızın, emek ve demokrasi güçlerinin faşizm ve gericiliğe karşı mücadelesi hiç dinmedi. Mevcut durum, bütün emek ve demokrasi güçlerinin önüne birlikte direnme, kaybedilen her şeyi daha üst boyutlarda yeniden kazanma, emeğin ve bilimin aydınlatacağı başka bir Türkiye için mücadele görevini koymuştur. Toplumsal ihtiyaçlar doğrultusundaki kamucu politikaların hakim olduğu bağımsız, demokratik, laik, sanayileşmiş, kalkınmış, tam istihdamı sağlanmış barış içinde bir Türkiye’ye ancak böylece ulaşabileceğiz.
YUNUS YENER
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI