Dönmek mi, Döndürmek mi?
Yayına Giriş Tarihi
Bildiğiniz üzere, araçların viraja girerken yaşadıkları ilk problem iç ve dış tekerleklerin virajda farklı yol almalarıdır. Bu sorun diferansiyelin geliştirilmesiyle çözülmüştür. Ancak tek problem bu değildir; sürücünün direksiyonu viraja uygun şekilde çeviriyor olmasına ve araçtaki diferansiyel sistemine rağmen, viraj yönüne dönen tekerleklerin aracı istenildiği gibi döndürmekte başarılı olamaması da mühendislere başka bir sorunu işaret etmiştir.
Dönmek mi, Döndürmek mi?
Aslında her ikisi de… Yani hem “dönmek”, hem de “döndürmek”ten söz edeceğiz. O halde öncelikle sözcüklerin anlamlarını araştırma yoluna gidelim. Bunun için de güvenilir bir kaynak olan TDK sözlüğüne göz atıyoruz. TDK ‘dönmek’ kelimesini, “Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek” olarak, ‘döndürmek’ kelimesini ise, “Dönmesini sağlamak” olarak açıklıyor. İki eylem de yazımızın konusunu oluşturuyor. O halde konuya dönelim…
Otomobil tarihi boyunca, araçların viraja girmesi kolay olmadı! İlk karşılaşılan problem, çekişin olduğu iç ve dış tekerleklerin, virajlarda farklı yol almaları sonucunda ortaya çıkan devir farklılıkları sorunsalı oldu. Mühendisler bu sorunu -bir başka yazının da konusu olabilecek- diferansiyelin geliştirilmesiyle çözüme kavuşturdular.
Mühendisleri virajlarda zorlayan bir başka sorun ise; sürücünün direksiyonu viraja uygun şekilde çeviriyor olmasına rağmen, viraj yönüne dönen tekerleklerin aracı istenildiği gibi döndürmekte başarılı olamamasıydı.
Sorun Neydi?
Üretilen ilk araçların direksiyon sisteminin, aracın viraja yönlenen tekerleklerinin eşit bir açıyla dönüş yaparak viraja girmesini sağlayan; β1= β2 olarak çalışan bir mekanizmaya sahip olması önemli bir sorundu. Mekanizma böyle çalışınca, O1 ve O2 gibi iki farklı dönme merkezi oluşuyordu. Bu iki ayrı merkez noktasının, R1 ve R2 yarıçaplı ve birbiriyle kesişen S1 ve S2 yollarını çizdikleri şekilden de açıkça görülmektedir. Bu da viraja giren aracın ön tekerleklerinin sürüklenmesi, aşınması ve viraj emniyetsizliği gibi ciddi sorunları doğurmaktaydı.
Bu sorunu, Rudolph ACKERMANN ve Charles JEANTAUD, birlikte geliştirdikleri direksiyon epürü sayesinde çözüme kavuşturdular.
Çözümün temel prensibi, viraja giren aracın tek bir dönme merkezini, yani ani dönme merkezini kullanmasıdır. Burada kullanılan mekanizma, aracın bir viraja girmesi durumunda virajın içerisindeki tekerleğin, dışındaki tekerleğe göre viraj içine doğru daha fazla bir açıyla dönmesini sağlayarak tek bir merkez noktası oluşturuyordu. Bu çözüm, virajda β1>β2’yi sağlıyordu.
Aynı zamanda bu, iki ön tekerleğin dik eksenlerinin kesişme noktası, arka tekerlekler eksen doğrultusu üzerine düşüyor ve böylece tek bir dönme merkezi (O) elde edilmiş oluyordu. Üstelik “O” merkezi, sadece ön tekerlekler için değil; aracın 4 tekerleği için de bir ortak dönüş merkezini oluşturuyordu. Böylece 4 tekerlek de birbirini kesmeyen 4 paralel çember çizerek problem tamamen çözüme kavuşturulmuş oldu.
Bu yazımızda, aracımızı döndürmek için tekerleklerin farklı açılarda dönmek zorunda olduğunu dile getirdik.
Gelecek yazımızda bu farklı dönme açılarının araç üzerinde hangi mekanizmayla ve nasıl sağlandığını irdeleyeceğiz.
Bir sonraki yazıda buluşmak umuduyla sevgi ve saygılarımla.
Ahmet Kurtlutepe – Makina Mühendisi
MMO İstanbul Şubesi Motorlu Araçlar Komisyonu Üyesi