20 MART SAAT 20 DE, SAVAŞA VE İŞGALE DUR DE!!!

Emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla yapılan "20M20 - 20 MART SAAT 20 DE, SAVAŞA VE İŞGALE DUR DE" etkinliğine katılmak üzere saat 19,00‘dan itibaren Taksim Meydanı Gezi Parkını dolduran topluluk, 19:30‘dan itibaren ABD‘nin işgalini ve emperyalist saldırganlığı protesto eden, Irak halkıyla dayanışma ifade eden sloganlar atmaya başladı.

Emek ve meslek örgütü temsilcilerinin yani sıra, savaş karşıtları, siyasi parti temsilcileri ve gençlik gruplarından oluşan yaklaşık 3000 kişi, ellerimizde dövizler, meşaleler olmak üzere saat 20:00‘den itibaren, etkinliğin pankartı arkasında yürüyüşe geçti.

Işıklar ve ıslıklar saçan bir kortej halinde savaş karşıtı sloganlar ile Taksim‘den Dolmabahçe‘ye gelindiğinde, emek ve meslek örgütlerinin ortak metnini KESK Başkanı Ismail H. TOMBUL okudu.

Bundan tam 4 yıl önce, 20 Mart saat 20:00‘de "işgal güçleri" Irak‘a ilk bombayı attı. Onlar acı, gözyaşı ve ölümün ateşini yaktı; biz direnişin, isyanın hayatın ateşini yaktık. ABD ve İşgal Çetesi, devasa askeri gücün kazanacağını sandı. Yanıldılar. Onlar kaybettikçe, savaş ve işgal karşıtı güçler büyüdü. Bugün artık söyleyebiliriz ki, savaş karşıtlarının inadı, Irak Halkının direnişi, ABD‘nin devasa askeri makinesini siyasi anlamda yendi. Artık işgal ve savaş çetesinin hiçbir meşruiyeti kalmadı.

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi dahil tüm uluslararası hukuk normlarını çiğneyerek başlatılan bu savaşta, 1 milyon Iraklı hayatını kaybetti.
Şehirleriyle, barajlarıyla, alt yapı tesisleriyle tüm bir ülke yıkıldı.
Sokaklarında her gün bombaların patladığı, insanların yaşayacak bir yarınlarının olmadığı bir iç savaş ortamı Irak‘ın kaderi haline getirildi.

Dört yıl boyunca, Irak‘ta bombalanmayan, yıkılmayan yegâne yapılar, "petrol kuyuları" oldu. Savaş bezirgânları bir damla daha fazla petrol için yüz binlerce insanın kanını dökmekten çekinmedi.
Biraz daha petrol, biraz daha güç uğruna yapılan bu katliama bugüne değin sessiz kalmadık, bundan sonra da sessiz kalmayacağız.

Bu akşam, Türkiye‘nin her yerinde, savaşa "dur" demek için ellerinde meşaleleri, mumları ve fenerleriyle toplanmış insanlar "Savaşa ve İşgale Hayır" sloganlarını bir kez daha haykırarak, barış içinde bir dünyada, kardeşçe yaşama özlemlerini dile getiriyor.

Bizlerin bu çığlığı tüm dünyadan yankılanıyor. Dünyanın her yerinde savaş karşıtları işgale karşı seslerini yükseltiyor. Bizler, barbarlığın ve terörün dünyanın kaderini çizmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü bizler dünyanın ve insanlığın vicdanıyız.

Dünyanın her yanında yükselen bu barış çığlığı, elbette gözleri petrol karasıyla körleşenlerin kulaklarına da girecektir. İşledikleri büyük suçun ızdırabı, yakalarını bırakmayacaktır.

Onların yakalarını bizler de bırakmayacağız. Hepsinden birer birer hesap soracağız. Irak‘a dört yıl boyunca düşen her bombanın, atılan her füzenin, ateşlenen her silahın hesabını verecekler.

Yalanlarla başlayan savaş, giderek Irak‘ı ve tüm Ortadoğu‘yu içinde çıkılmaz bir bataklığa çevirmektedir. İşgal güçleri Irak‘ı derhal terk etmelidir.

Irak‘ta askeri bulunan ülkeler, derhal birliklerini geri çekmelidir.
Irak‘ın işgaline ortak olan ülkeler, Irak‘ın tüm savaş zararlarını tazmin etmelidir.
Başta Bush ve Blair olmak üzere, işgalci ülkelerin devlet başkanları savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır.

Sesimiz büyüdükçe ABD ve işgal güçleri kaybetmeye devam edecek. Bugün Türkiye‘nin her yerinde savaşa ve işgale karşı ışık yakanlar, 15 Şubat‘tan bu yana "Savaşa Dur De" sitesine girerek eyleme destek veren 200 bin kişi, dünyanın her yanında sokakları dolduran milyonlarca insan, barıştan yana seslerini birleştirdiği sürece, işgalciler değil halk kazanacak.
 

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Türk Tabipleri Birliği (TTB) Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO)