DAHA İYİ YARINLAR İÇİN DOĞAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ !...

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Gaziantep Şubesi

DAHA İYİ YARINLAR İÇİN DOĞAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ !...

Bugün 5 Haziran 2020,

Bundan tam 48 yıl önce 1972 yılında, Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran, DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ olarak ilan edilmiştir.

Bu gün ise her zamankinden farklı olarak, çevre sorunlarına ve doğanın tahribatına insanlığın bakış açısını ve yaklaşımını değiştirmesi gerektiği farklı bir süreci yaşıyoruz. Yaşadığımız pandemi, insan ve çevre ilişkisi ile doğanın dengesinin ne denli iç içe olduğunu göstermiştir. Dünya üzerindeki her sistemin bir dengeye sahip olduğu ve bozulan dengenin ise yeniden bir düzene gelmesi için yıkıcı ya da yapıcı çözümlerinin olduğu bir gerçektir. Yıkıcı değil de yapıcı çözümlerin hayata geçirilmesi ise insanlığın elindedir.

Tüm dünyada bu gün, Covid - 19 salgını, insanlığa zor günler yaşatmaktadır. Salgın halen yaşamı tehdit etmeye, dünya ekonomisini baskılamaya ve çevre üzerinde de derin bir etki yaratmaya devam etmektedir.

Salgınının görülmeye başlaması ve hızla yayılması üzerine, insanların evlerine kapanması, toplu taşıma ve özel araç kullanımının azalması, birçok işyerinin kapanması, fabrikaların üretim kapasitesini düşürmesi, endüstriyel faaliyetlerin azalması ve dolayısı ile fosil yakıt kullanımında büyük oranda düşüş yaşanması, hava kalitesinin olumlu yönde iyileşmesine neden olmuştur. Hava kalitesindeki iyileşmenin yanında doğal yaşam manzaralarının da görülmeye başlaması, doğanın kendini yenilemeye başladığının göstergesidir. Pandemi sürecinde, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok bitki ve hayvan türünün tekrar çoğalmaya başlaması, kendilerine yeni yaşam alanları yaratması ve kendi doğal dengelerini tekrar oluşturmaya başlaması, bunun yanında özellikle hava kalitesinde sıkıntı olan büyükşehirlerde dahi ciddi oranda iyileşme görülmesi; insan ve doğa ilişkisini gözlemlememiz gerektiğini açıkça göstermiştir.

Kısacası Covid-19 krizinin sosyal, ekonomik ve çevresel etkileri, gelecekte çevre, doğa kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için hangi derslerin alınması gerektiğini insanlığa göstermiştir.

Artık, çevre ve doğa tahribatının, iklim değişikliği ile birleşerek günümüzün en önemli sorunları arasında yer aldığının görülmesi gerekmektedir. Bu duruma kapitalizmin sömürü ve azami kâr güdüsü ile yürütülen doğa ve kentsel-kırsal alanlar üzerindeki rant talanının yol açtığının, sanayi, tarım, ulaşım, enerji, maden, orman, mera ve çayırlar, kıyılar, doğal kaynaklar, yeraltı-yerüstü su kaynakları gibi birçok alanda izlenen yanlış politikalar olduğunun görülmesi gerekmektedir. Endüstriyel ve nükleer atık ve kirliliğin, su kaynaklarının yanlış ve aşırı kullanımının, ormansızlaşmanın, tarımda verimliliğin ve ürün çeşitliliğinin azalmasının, çarpık - sağlıksız kentleşmenin, ranta dayalı imar ve yapılaşmanın, doğal, kültürel, tarihi değerlerin yok edilmesinin, yanlış enerji politikalarının, hidroelektrik, termik, nükleer santral yapım çalışmalarının yol açtığı tahribat ve hava kirliliğinin olduğunun görülmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, gelecek nesillere iyi bir çevre ve doğa bırakmak için bu kirlenmeleri mutlaka önlemek, yeşil alanları, çevreyi ve doğayı koruyup çoğaltmak gereklidir. Daha iyi yarınlar için doğamıza sahip çıkmalıyız. Bu duyarsızlık ve doğa tahripleri devam ederse, kuşkusuz kaybedilen geleceğimizi geri getirmemiz mümkün olmayacaktır.

Aykut KOCALAR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Başkanı