TÜRKİYE'DE KADIN MÜHENDİS OLMAK
Yayına Giriş Tarihi
Kadını ikinci sınıf olarak gören ve bunu gerek yasalar gerekse geleneksel yapıyı da kullanarak meşrulaştıran toplumsal yapılanma, kadının daha fazla ezilmesini, baskı altına alınmasını ve sömürülmesini beraberinde getirmektedir.Kadınlar her alanda olduğu gibi iş yaşamında da cinsiyet ayrımcılığına tabii tutulmaktadır.
Mühendislik erkek egemen bir meslek olarak görülerek ve mesleğin icrasında gerekli olduğu varsayılan kimi niteliklerin ,sadece erkeklere özgü nitelikler olduğu ve kadınlığın bu niteliklerle bağdaşmadığı önyargısına ulaşılmaktadır.
Uygulanan cinsiyet ayrımcı tutumlar nedeniyle özellikle mühendislik alanlarında çalışan kadın sayısı çok azdır. Diğer bakış açısı ile ise, her 100 kadından ancak 4'ünü üniversitede okutabilen bir toplumda yüksek okul bitirmiş ve meslek sahibi olmuş çok az sayıdaki kadının diğer kadınlara ve topluma karşı daha büyük bir görevi ve sorumluluğu vardır. Kadın Mühendisler olarak seslerimizi, aklımızı, eylemlerimizi ve çözümlerimizi Birleştirmeli, hep birlikte hareket etmeliyiz.
Kadın Mühendisin meslek yaşamında karşılaştığı ayrımcılığı 4 ana başlık altında toplamak mümkündür :
1-İşe girişte karşılaştığı problemler (kadınların belirli işlere yönlendirilmesi, neden mühendis olduğuna dair sorgulanması)
Üniversitelere giriş ve mezuniyette kadınlar erkeklerle eşit başarı göstererek aynı niteliklerle donanmalarına rağmen, iş arama sürecinde kadınlara eşit fırsatlar tanınmıyor. Bazı meslekler için "erkek adaylara açık" yada "tercihen bay" ayrımcılığına tabii tutulmak, biz kadın Mühendisler 'in işsizlik oranının neden bu denli yüksek olduğunun açık bir kanıtı değil midir?
2-Çalışma koşulları (ücret, izinler ve sosyal haklar, vb.)
Çalışan kadınların aynı işi yaptıkları halde erkeklerden daha az kazanıyor olmaları dikkat çekicidir. "Eşit işe eşit ücret" uygulaması hayata geçirilmelidir. Uzmanlık, liderlik, takım çalışması ve iletişim becerileri erkekler kadar gelişkin olmasına rağmen, kadınlar dünyanın her yerinde yükselmek için erkeklerden çok daha fazla çalışmak zorunda kalıyorlar.
Hamilelik ve çocuk sahibi olmanın toplumun devamlılığındaki değeri yok sayılarak, çalışma yaşamında kadınların aleyhine kullanılıyor. Özelleştirme uygulamalarıyla yoğunlaşan işten atılmalarda yine bu engeller kadın meslektaşlarımızın karşısına çıkarılmakta ve işten atılmalarda 'önceliğin' kadınlara verilmesine sebep olmaktadır.
3- Kariyer ve mesleki eğitim olanaklarından yararlanma
Kadın Mühendislerden Yöneticilik kademelerine ulaşanların sayısının az olmasının en önemli sebebi; cinsiyet ayrımcılığının eğitim alanına yansıması sonucu eğitimde fırsat eşitliğinden kadınlarımızın yararlanamaması,
•· En başta Kadınlarımızın yüzde 20'si okur-yazar değil.
•· Lise ve daha üstü eğitimli 15-24 yaş grubunda bulunan kadınların yüzde 39.6'sı işsiz
•· Ülkemizdeki kadınların yalnızca % 4'ü üniversite mezunudur.
Diğer en önemli sebep; Özel Sektör ve Sanayi Sektöründe çalışan Kadın Mühendislerimize yönetsel hiyerarşinin en üst kademeleri kapalıdır. Kadın Mühendislerden daha fazla zaman ve enerji istenmekte, çalışan kadınların eş ve annelik gibi görevleri de üstlenmesiyle, işgücüne katılımda, uzmanlaşmada ve yükselmede zorluklar yaşamaktadır.
3-İşyerlerinde özellikle kadınların daha fazla maruz kaldığı yıldırmalar (cinsel taciz, psikolojik baskı)
Çalışma hayatındaki kadınların en önemli sorunlarından biri de ayrımcılığın ve şiddetin bir türü olan cinsel taciz sorunudur. Günümüzde birçok iş yerinde yaşanan, birçok kadın çalışanın ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen, işyeri ortamında iş barışını tehlikeye sokan ciddi bir sorundur. Kadınların ne gibi haklara sahip olduklarını bilmemeleri, tacizi kanıtlama güçlüğü, işten atılma, yer değiştirme , sicilinin olumsuz etkilenmesi gibi korkular kadınları sindirmekte ve sessizlik girdabına sürüklemektedir.Bu nedenle de cinsel taciz sorunu çok sık yaşanan bir sorun değilmiş gibi kabul edilmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk kadın ve erkeğin toplumda yan yana eşit konumlandırılması gerekliliği üzerinde durmuştur. Kadına seçme seçilme hakkını vermiştir. İş yaşamında, sosyal alanda çok başarılı kadınlarımız var. Fırsat verilirse kadınlar her alanda çok başarılı işler yapacaklardır. Türk kadını yükseldikçe, Türkiye güçlenecektir.Ülkemizde, çağdaş, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir kadın politikasının yaşama geçirilmesinde Kadın Mühendislerin tarihsel bir rol üstleneceğine inanıyoruz.