TAKSİM DAYANIŞMASI DAVASI İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Ankara Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

16 Haziran 2014

Aralarında TMMOB'ye bağlı Odaların İstanbul şube yöneticilerinin de yer aldığı Taksim Dayanışması davasının ilk duruşması 12 Haziran 2014 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi 33. Asliye Ceza Mahkemesi görüldü.

Dava öncesi Adliye önünde, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, DİSK Başkanı Kani Beko, TTB Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan, KESK Dönem Sözcüsü Fadime Kavak ve Taksim Dayanışmasından Hüseyin Demirdizen konuştu. Taksim Dayanışması adına ortak açıklama TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı tarafından yapıldı.

Davayı, Oda Yönetim Kurulu ve Istanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Adana  Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte, Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Eniş'de izledi.

Yargılanan Taksim Dayanışması üyelerinin savunma yapmalarının ardından dava 21 Ekim 2014 tarihine ertelendi.

ASIL YARGILANMASI GEREKENLER ANKARA'DA HÜKÜMET EDENLERDİR

TAKSİM DAYANIŞMASI YARGILANAMAZ

Dünyanın gözü önünde gerçekleşen ve hükümetin yasal haklarını kullanan biz vatandaşlara karşı kullandığı resmi şiddet sonucu bugüne kadar 12 insanımız öldü, onlarca insanımız kör edildi, yüzlercesi yaralandı, gözaltına alındı, dövüldü. Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra davanın mahiyetine geçmek gerekir ki hak ve hukuk ortaya çıkabilsin. Kim kimi yargılayacak? "Kim haklı, kim mağdur, kim yetki ve görevleri dışına çıkarak hukuku çiğnemiş?" görülsün.

Bilindiği üzere iktidarın Taksim'de yapmak istediği düzenleme Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası'nın açtığı dava üzerine mahkeme kararıyla durdurulmuş, Taksim Dayanışması'nın toplumsal direnişinin meşruiyeti, yargı kararıyla teyit edilmişti. Ancak 08.07.2013 tarihinde İstanbul Valisi, Emniyet Müdürü ve Belediye Başkanı tarafından açılan Taksim Gezi Parkı'na giderek ilgili mahkeme kararını açıklamak isteyen Taksim Dayanışması engellenmiş, polis yine halka saldırmış ve Dayanışma'yı oluşturan emek, meslek, kitle örgütleri, siyasi parti temsilci ve yöneticilerinden çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Haklarında iki kez iddianame düzenlenen ancak bu iddianameler iki kez mahkemeden dönünce hazırlanan üçüncü bir iddianame uyarınca Taksim Dayanışması temsilcisi 26 arkadaşımız hakkında dava açılmış bulunmaktadır.

İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nce açılan davada İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2. Başkanı Mücella Yapıcı, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, HDP Başkan Yardımcısı Ender İmrek ve HDK Üyesi Haluk Ağabeyoğlu, "suç işlemek için örgüt kurmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtara rağmen dağılmama", "halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma" ile suçlanıyor, haklarında 5 ile 13 yıl arasında hapis cezaları isteniyor. Diğer 21 arkadaşımız TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Süleyman Solmaz, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi II. Başkanı Mehmet Sabri Orcan, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Üyesi Sabiha Sezi Zaman, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinden Cansu Yapıcı, Kamil Tekerek, Aral Demircan, Mustafa Aytaç, Barış Akar, Ercüment Akdeniz, Erdem Ateş, Erkan Baş, Hakan Dilmeç, Hakan Çelikkaya, Haluk Yüksel, İsmail Sürücüoğlu, Metin Toprak, Murat Sezgin, Ongun Yücel, Öner Yakasız ve Volkan Özer hakkında ise Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten, 6 aydan 3 yıla kadar hapis isteniyor.

TMMOB'ye bağlı Odalarımız ve DİSK, KESK, TTB'nin bileşenlerinden olduğu Taksim Dayanışması TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin çağrısıyla bir araya gelen meslek örgütleri, dernekler, platformlar ve siyasi partilerden, temsilcilerinden oluşmaktadır. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nda planlanan rant projelerinin hukuk tanımazlığını ortaya koyacak ve bu konuyla ilgili kamuoyunu bilinçlendirecek bir dayanışma olarak Taksim Dayanışması'nın kurulmasına ve sekreteryasının TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından yürütülmesine karar verilmiştir. Bu tarihte yayımlanan deklarasyon metni,http://taksimdayanisma.org/page/8 katılan bileşenlerin listesi ve dayanışma web sitemizde yer almaktadır.

Deklarasyon metninde şöyle dedik: Çağdaş ve demokrat bir ülkede kabul edilemez karar mekanizmaları, Taksim Projesi ile tekrar karşımıza çıkmıştır. Bilimsel, teknik ve demokratik süreçler çalıştırılmadan kamuoyuna sunulan meydan düzenlemesinin geri dönülmez yanlışlara yol açacak olması bizleri bir araya getirmiş ve Taksim Meydanı'na sahip çıkmamızı gerektirmiştir.

Taksim Dayanışması, kentlerimizin tarihi, kültürel kimliğini ve toplumsal belleğimizi oluşturan ve koruma altına alınmış en önemli kentsel ve kamusal alanlarımızdan olan Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nın ortadan kaldırılmasını öngören projelere karşı, meşru mücadelesinde bütün güçleriyle yer almaya devam edecektir.

Öte yandan hangi mantık Taksim Dayanışması'nı suç örgütü ilan etmekte, hangi hukuk böylesi bir garabete imza atabilmektedir? Bu nasıl bir suç örgütüdür ki Taksim Dayanışması'nın kuruluşundan itibaren düzenlediği tüm toplantılar ve etkinlikler, açık çağrıyla duyurulmuş ve asla kapalı kapılar ardında yapılmamıştır.

Taksim Dayanışması; kentlerimizin tarihini, kültürel kimliğini ve toplumsal belleğimizi oluşturan, koruma altına alınmış kentsel ve kamusal alanlarının ortadan kaldırılmasını öngören projelere karşı kurulmuştur.

Taksim Dayanışması;  kentimize dünya mirası niteliği kazandıran tüm değerleri; kentsel topografya, peyzaj, siluet, tarihi, kültürel mimari miras alanlarını; bu değerleri korumak ve geleceğe aktarmakla görevli olan yerel ve merkezi otoriteler tarafından ulusal ve uluslararası bilim ve meslek çevrelerinden gelen bütün uyarılara rağmen tepeden inme kararlarla yok etme girişimlerine karşı hukukun üstünlüğünü, bilimi ve toplum ve kamu yararını savunmak için kurulmuştur.

Taksim Dayanışması; Taksim Meydanı ile Gezi Parkı'na ilişkin yapılan düzenleme çalışmalarında katılımcılığı, çağdaş planlama anlayışını, bilimi ve koruma ilkelerini reddeden, kamusal alanları yalnızca rant alanı gören anlayışa karşı mücadelede güç birliği oluşturmak amacıyla oluşturulmuştur.

Taksim Dayanışması; olası hukuk dışı müdahalelere karşı Gezi Parkı'nda nöbet tutarken 27 Mayıs 2013 tarihinde uygulanan şiddet karşısında yaşam değerlerini savunmak amacıyla kamusal alanlarda demokratik haklarını savunmak amacıyla vicdani tepkilerini gösteren yurttaşların haklı taleplerine sahip çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir.

İnsan Hakları Beyannamesi'nde ve Anayasamızda tanımlanan kamusal-toplumsal haklarımızı savunmak amacıyla gösterdiğimiz barışçıl tepkiler hep şiddetle, acımasızca bastırılmaya, toplumsal yaşamımız nefret söylemiyle ayrıştırılmaya çalışılmış ve bu süreçte 12 kişi öldürülmüş, onlarca kişi gözünü kaybetmiş ve binlerce yaralanma olayı yaşanmıştır.

Ancak, polisin uyguladığı şiddet ile yaşamını kaybedenler, yaralanmalar ve mağduriyetlerle ilgili ciddi bir soruşturulma halen açılmamıştır. Kamuoyunun baskısı ile açılan davalarda ise deliller karartılmaya, davaların ilerlemesi engellenmeye çalışılmaktadır.

Söyledik, söylemeye devam edeceğiz;

Anayasal hakların kullanılmasını engellemek suretiyle toplumu baskı altına almak isteyen bu davada yargılanan taraf "bu hırsızlık, yolsuzluk, yalan ve talan iktidarı" olacaktır.  Savcı kararıyla dinlendiği belli olan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in söylediği üzere "Gezi'yi sermayeye peşkeş çekerek, şiddet emri bizzat başbakan tarafından verilmiştir. Bu demokratik ve yasal eyleme yapılan saldırıdan dolayı yargılanması gereken kişi, meydanlarda bıkmadan usanmadan "Geziciler" diye bağıran R. Tayyip Erdoğan'dır ve hükümet üyeleridir, validir, emniyet müdürüdür, emniyet mensuplarıdır. Çünkü, halka acımasızca saldıran onlardır. Ve tarih önünde er ya da geç yargılanacaklardır.

Direniş Sürüyor, Dayanışma Büyüyor!

TAKSİM DAYANIŞMASI