27 KASIM 2010 TARİHİNDE TMMOB İKK KADIN KOMİSYONU KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR DEDİ
Yayına Giriş Tarihi
27 Kasım 2010 Tarihinde TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü " başlıklı basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından günün önemini anlatan film gösterimi yapıldı.
25 KASIM "KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ"
BASIN AÇIKLAMASI
Latin Amerika'da 1960'lı yıllarda Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatörlüğe karşı mücadele veren; ezilenlerin sembolü olan "Mirabel" kardeşlerin anısına 1999‘da 25 Kasım tarihi, Birleşmiş Milletler tarafından ‘Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü‘ olarak ilan edilmiştir.
Kadına karşı şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplumsal ve özel yaşamda baskı uygulanarak özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olan bir tür davranıştır ve en yaygın ve sık olarak rastlanılan kadının insan hakları ihlallerindendir.
Sebepleri ne olursa olsun, Türkiye'de ve Dünyanın bir çok yerinde kadınlar, sadece kadın oldukları için yaşamın her alanında, evlerinde, işyerlerinde, kamusal alanlarda kötü muamele görüyor, fiziksel ya da duygusal şiddetin kurbanı oluyor, mobbinge maruz kalıyor. Dünya genelinde her 3 kadından 1′i eşinden, erkek arkadaşından ya da aile bireylerinden; darp, yaralanma, zor kullanarak cinsel ilişkiye maruz kalmaktadır. Ne yazık ki bir çok kadın yaşadığı fiziki acılar ve psikolojik şiddet karşısında çocuklarına ve canlarına kast edilmedikçe çoğunlukla sessiz kalmakta ve yaşadıklarını saklamaktadırlar.
Ülkemizde erkeklerin sevgisi her gün 3 kadının canına mal oluyor!
Türkiye kadına yönelik şiddette dünya ikincisi. Kadın-erkek eşitliği sıralamasında ise 134 ülke arasında 129. sıradadır. Son 7 yılda Türkiye'de kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Her 3 kadından 2'si şiddete maruz kalıyor. Günde 3 kadın öldürülüyor. 2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadın öldürüldü. Her 5 kadından 1'i yaşamında en az bir kez tecavüze veya tecavüz girişimine maruz kalıyor.
Türkiye'de 3800 sığınma evinin bulunması gerekiyor. Ancak şu anda faaliyette olan sığınma evi sayısı 70 civarındadır.
Türkiye'de hemen hemen her gün intihar eden, dayak yiyen, namus gerekçe gösterilerek katledilen kadınlara ilişkin haberler gündemimizden hiç eksik olmuyor ve kadınların yaşamları dört duvar arasında, sokakta kolayca sona erdiriliyor ve gazetelerin 3. sayfalarında kayboluyor.
Küresel krizin ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçları en fazla kadınları etkilemekte ve kadınların yaşamına işsizlik, yoksulluk, şiddet olarak yansımaktadır. Kadınların çalışma yaşamı içerisinde erkek meslektaşlarının yaşadığı sorunların yanı sıra cins ayrımcılığından kaynaklanan sorunlara karşılaştığı bilinen bir gerçektir. Kadınlar sendikasız, sigortasız, güvencesiz bir biçimde çok düşük ücretlerle sağlıksız ortamlarda çalıştırılmakta ve sömürülmektedir. Şiddet ister toplumsal yaşamda meydana gelsin ister Devletler tarafından yapılmış ya da göz yumulmuş olsun yasal değildir ve bir insan hakkı ihlalidir.
Medyanın erkek cinsiyetçi yaklaşımları şiddetin meşrulaşmasına ve toplum tarafından kabul edilmesine yol açıyor. Kadına yönelik din, töre, namus ve feodal kültürden kaynaklanan her tülü şiddetin, kadın katliamlarının son bulması için Anayasadaki cinsiyetçi yaklaşımlar ayıklanmalı, şiddet içeren yayın ve diziler yasaklanmalıdır. Tecavüz, burjuva medya tarafından reyting malzemesi olarak pazarlanıyor, adeta teşvik ediliyor.
Kadınların kişisel gelişmesini önleyen ekonomik, geleneksel, sosyal ve politik engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılarak, kadının toplumsal yaşamını kısıtlayan çağdaş olmayan gelenek ve törelerle mücadele edilerek, eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması ile kadının her alanda daha aktif rol alması sağlanmalı, eşit işe eşit ücret uygulanmalıdır.
Kadınlara yönelik şiddetin engellenmesi hukuksal temelde yasaklayıcı tedbirler geliştirilmeli, kadın sığınma evleri yaygınlaştırılmalı, kadının yaşamın her alanında aktif ve eşit şekilde yer alması sağlanmalıdır.
Kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin ortadan kaldırılması ile ilgili uluslararası sözleşme ve protokollerin gereği siyasi iktidar tarafından vakit geçirilmeksizin yerine getirilmelidir.
TMMOB'lu kadınlar olarak Dünyada ve Ülkemizde kadına yönelik şiddeti kınıyor, cinsiyetçi bakış açısının karşısında olduğumuzu böylesi bir günün insanlığın gündeminden kaldırılması için mücadele içerisinde olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Saygılarımızla...
Adana TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu