SOMA FACİASININ GERÇEK SORUMLULARI YARGILANMALIDIR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Kocaeli Şubesi

Ülkemizin en büyük maden felaketi olan Soma Faciasının sekizinci yıldönümünde KESK_DİSK_TMMOB_TTB olarak yapılan basın açıklamasıyla hayatını kaybedenler anıldı ve dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekildi.

Bundan tam 8 yıl önce bugün Soma’da, Soma AŞ ye ait kömür ocağında tarihimizin en vahim facialarından biri gerçekleşti. 5’i maden mühendisi olmak üzere tam 301 canımız, 301 maden emekçimiz kömür ocağında çıkan yangında yanarak, boğularak, zehirlenerek öldüler.

Soma’da hayatını kaybeden meslektaşlarımızı ve maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Soma Maden Faciası görünmez bir kaza değil, neoliberal anlayışın sonucu olarak kamu madenciliğinin yok edilmesinin, işçilerin sendikasızlaştırılmasının ve köleci çalışma sisteminin dayatılmasının, madencilik bilgi ve birikiminin yok sayılmasının, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliğinin, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucudur.

Maden şirketlerinin kârlarını artırabilmek için dayattığı çalışma koşullarının ve siyasi iktidarın emekçilerin hayatlarına değer vermeyen politikalarının bedeli Soma’da 301 madenci hayatlarıyla ödemiştir.

Aradan geçen 8 yıl içinde Soma Faciası sadece bir maden felaketinin değil, aynı zamanda bir hukuk felaketinin de adı haline gelmiştir. Dava süreci boyunca yaşananlar ve mahkemenin verdiği karar sonucunda, faciada kaybettiğimiz 301 madencinin acısı üzerine, adaletsizlik ve haksızlık duygusunun derin üzüntüsü da eklenmiştir.

Soma davası başladığında davadaki sanık sayısı 45 iken, 2021 yılında sonuçlanan davada, işveren Can Gürkan haricinde sanıklar; maden mühendisi, tekniker ve işçi olarak çalışan maden emekçileriydi.

45 sanıktan şirket sahibi ile birlikte 2 si kamu çalışanı 6’sı şirket çalışanı maden mühendisi ve 1’i maden teknikeri olmak üzere 10 kişi hapis cezası aldılar.

Kamu kurumlarının sorumluluğunu yok sayan, maden şirketin sahiplerinin suçunu hafifleten yargılama süreci sonunda sorumlulara adeta göstermelik cezalar verilmiş, iktidar tarafından çıkarılan infaz indirimiyle de sorumlular neredeyse hapis bile yatmadan serbest kalmıştır. Bugün Soma Faciasının sorumluları dışarıdayken, acılı ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, hukukun içinde bulunduğu içler acısı durumun göstergesidir.

Soma Davası, tıpkı Gezi Davası, Çorlu Tren Kazası Davası, 10 Ekim Davası gibi toplumun adalet duygusunu ve hukuka inancını zedeleyen bir biçimde sonuçlanmıştır. Soma Davası mutlaka yeniden görülmeli ve sorumlular hak ettikleri biçimde cezalandırılmalıdır.

Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi işçi cinayetlerinde yaşamını yitirmeye binlerce emekçi yaralanmaya devam etmektedir. İşçi cinayetlerini, yaralanmaları ve meslek hastalıklarını “işçinin kaderi”, “işin fıtratı” şeklinde ifade etmek ise bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır. Göz göre göre ölümle karşılaşmanın ne kader ne de fıtrat olmadığını çok iyi biliyoruz.

Soma’da yaşanan acı gerçeğin nedenleri ortadadır. Bugün ülkemizde uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimleri, çalışma koşullarının ağırlaşması; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırmanın yaygınlaşması; sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıtdışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırma, yasal düzenlemelerdeki yanlışlıklar yani düzenin kendisi işçi cinayetlerinin başlıca nedenidir.

Bu nedenler ile hesaplaşılmadığı ve bu nedenler görmez gelindiği sürece fabrikalarda, madenlerde, inşaatlarda ve tüm çalışma alanlarında yeni Somaların yaşanması kaçınılmazdır.

İşçilerimizi ölümden ve meslek hastalıklarından koruyamayan, işçi sağlığı alanını taşeronlaştıran, işçi sağlığı hizmetlerini niteliksizleştiren ve işyeri hekimlerini en ağır koşullarda çalışmaya mahkum eden bu düzen değişmelidir.

Onurlu yaşamak ve onurlu çalışmak için bu düzen değişmelidir.

Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin 301 madencinin ölümünü, siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız.

Bu doğrultuda büyük bir inanç ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. İnsanca yaşayacağımız, çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız bir toplumsal düzeni mutlaka kuracağız.

MURAT KÜREKCİ
TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri