Sıra Kimde

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Bursa Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

11 Kasım 2011

Prof. Dr. Bursa ovasının zemininin jöle gibi olduğunu, Erciş zeminine çok benzediğini belirterek olası bir depremde benzeri bir akıbetin yaşanacağına dikkat çekti ve "Büyükşehir olup da deprem ve jeofizik bilgilerini kullanmayan en kötü şehir Bursa'dır" dedi.

Prof. Dr. Ercan "Bursa Büyükşehir Belediyesi Jeofizik bilimini göz ardı ediyor. Bursa bir ayıptır" diyerek vatandaşa eksik yer bilgisi verildiğini belirterek Bursa Büyükşehir Belediyesi için cinayete teşebbüsten Cumhuriyet Savcılarına suç duyurusunda bulundu.

Binalarda jeofizik taramanın şart olduğunu belirten Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç, bina tetkiklerinin deprem sigortası ve DASK tarafından karşılanması gerektiğine dikkat çekerek "Bunun vatandaşa yüklenmesi yanlıştır. Vatandaş, dairesine baktırdı, sorun çıkmadı, ya komşusu odaları birleştirmişse" diye konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Ercan Erciş'te altında fırın olan binaların yıkıldığına dikkat çekerek, betonun pişme nedeniyle mukavemetinin azaldığını ve çöktüğünü söyledi. Öte yandan Prof. Dr. Ahmet Ercan, yaşamını kaybedenlerin çoğunluğunun kapı dibinden çıkartıldığını belirterek "Güvenli olduğu için tercih edilen çelik kapılar depremde yamuluyor ve açılmıyor. Ayrıca konutlarda oda kapılarının açık bırakılmasını öneriyorum" dedi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası ( MMO) Bursa Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Bursa Şubesi ve Nilüfer Kent Konseyi tarafından ortaklaşa Uğur Mumcu Sahnesi`nde 12 Kasım Düzce Depremi`nin Yıldönümü nedeniyle "Sıra Kimde?" konulu panel düzenlendi. MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart`ın yönettiği panele İstanbul Teknik Üniversitesi`nden Prof. Dr. Ahmet Ercan, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi`nden Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç ve JFMO Bursa Şubesi Başkanı Murat Arabacı konuşmacı olarak katıldılar.  Panelin açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey; "Ülkemizde maalesef deprem oluyor ve kısa zaman sonra unutuluyor. İnsanları deprem değil, binalar öldürüyor. Türkiye`de artık hükümet ağırlığını koyarak bu yaraya karşı gereken önlemi almalı. Bina envanterleri çıkartılarak, güçlendirilmesi gereken yapı sahiplerine faizsiz uzun vadeli kredi vererek önlem almasını sağlamalı. Aslında zayıf binaların hepsi yıkılmalı ve insanlar güvenli binalara yerleştirilmeli. Genel idare bunları yaparken yerel idare de takibini yapmalı" dedi. "Bursa`da 7 büyüklüğünde deprem bekleniyor. Eğer depremi 1 saat önceden bilebilirsek, binlerce kişinin hayatını kurtarmış olacağız" diyen Başkan Bozbey, üstelik bu yatırımların maliyetlerinin de çok yüksek olmadığını bildirdi. Türk insanının ortalama unutma gün ortalamasının 29 olduğunu anımsatan Bozbey, "Ama ne olur, ne olur herkes depreme hazırlıklı olsun. Herkes evlerini kontrol ettirsin, masraflarından kıssın, güçlendirsin" diyerek kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

 

DEPREM SOSYAL BİR OLGUDUR!

Daha sonra söz alan CHP milletvekili Aykan Erdemir,  CHP`nin deprem bölgesinde her gün bir milletvekilini nöbetçi bıraktığını belirterek kendisinin de yörede çeşitli gözlemlerde bulunduğunu belirtti.  CHP`nin deprem bölgesine sekseninci yardım tır`ını gönderdiğini belirten Erdemir, depremin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğini ifade etti.

MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart ise, 17 Ağustos`un her yıldönümünde "Depremi unutmayacağız, unutturmayacağız" dediklerini belirterek "Depreme duyarlılığın artırılması için inatla bu tur etkinliklere devam edeceğiz" dedi. Ardından söz alan Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç ise Türkiye`de her 1,5 yılda bir büyük deprem olduğunu anımsatarak depremin sosyal bir olgu olduğuna dikkat çekti. Depremin teknik yanları da olduğunu ancak deprem sonrası hayatın durduğunu belirterek "Van`da eğitim, ekonomi durdu. Sosyal yaşamın adından bile söz edilemez. Aynı durum 1999 yılında da olmuştu" diye konuştu. Asıl olanın depremden etkilenmemek olduğunun altını çizen Büyüksaraç, Bursa Büyükşehir Belediyesinin TÜBİTAK ile Bursa fayları ve yumuşak zeminler üzerinde çalıştıklarını ancak yeterli olmadığını bildirdi. Vatandaşın yaşadığı binadaki durumu bilmek zorunda olduğunu anlatan Büyüksaraç, depremzedelerin çadırlarda yaşayamadığına dikkat çekti. Depremi önceden bilmenin de soruna çözüm getiremeyeceğini öne süren Büyüksaraç "önemli olanın kişinin yaşadığı ve çalıştığı ortamın güvenli olup olmadığıdır" diye konuştu.

 

ENKAZ ODAKLI HAZIRLIKTA BAŞARILIYIZ!

Marmara Depremi`nden buyana tüm hazırlıkların enkaz üzerine kurulduğunu Van depreminde gözlemlediğini anlatan Büyüksaraç, "Biz deprem olacak, binalar enkaza dönüşecek, oradan canlı nasıl kurtarırız konusunda uzmanlaşmışız. Oysa vatandaş enkazın altında kalmamalı. Afetin tanımı can ve mal kayıplarıdır. Biz binalarımızın güvenliğini tartışmalıyız. Van depreminde hükümet tedbir alacağını, güvensiz binaları yıkacaklarını söylediler. Hangi binayı yıkacaklar. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa merkezde 40 bin binanın yıkılması gerektiğini söylüyor. 320 bin binanın sekizde birini!  Bu 160 bin kişi demektir. Bu insanları nereye taşıyacaksınız? Çadıra mı? Konteynıra mı? Nereye? Bunun bir planlamasının yapılması gerekir" dedi. Deprem istatistiklerinde yıkılma oranlarının binde 4 ve 6 arasında değiştiğini söyleyen Büyüksaraç, Bursa bazında bunun da en fazla 200 bina yapacağını belirtti. Enkaz binaların önceden belirlenmesi gerektiğini belirten Büyüksaraç, "Yapı kalitesi, zemin ve kaçak yapı olup olmadığına bakılmalı. Yapılacak tarama rastgele olmamalı, önce 2000 öncesi binalar bakılmalı, daha sonra zeminlerle ilişkilendirilmeli. Bunların hızlıca taranıp, ardından daha güvenli binalara kadar gidilmesi gerek. Yapı jeofiziği bu saptamaları hızlandırıyor. Tam bir tarama söz konusu. Anne karnındaki bebeğin ultrasonla izlenmesi gibi, binalar da yapı radarları ile incelenebiliyor. Bina incelenmesi dendiğinde sadece karot alınması anlaşılıyor" diye konuştu.

 

BİNALARDA JEOFİZİK TARAMA ŞART

Betonarme yapılarda kolon kiriş ve demir donatının yeterli örülüp örülmediğinin incelenmesi gerektiğini belirten Büyüksaraç, yapı radarı ile bunların görülebildiğini ifade etti. Ayrıca kolon ve kirişlerin yüksek ses dalgası gönderilmesi yöntemiyle de durumlarının saptandığını anlatan Doç. Dr. Büyüksaraç, 5,6`lık Edremit depremi sonrasında Van`da oluşan yıkıma şaşırmamak gerektiğini söyledi. Binaların 7,2`lik depremle yorulduğunu dayanımlarının azaldığını ve yıkıldığını belirten Büyüksaraç, aynı durumun Bursa`daki bina stoku için de geçerli olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bursa`da da 2000 yılı öncesinde yapılan binalar bazı depremlere maruz kaldılar. Aslında her sarsıntı sonrasında zemin emniyet gerilmesinin gözden geçirilmesi gerekiyor." Sadece zemin gerçeğine bakılmasının da yeterli olmadığına dikkat çeken Büyüksaraç, bunun yapının düzey yöndeki etkisini ortaya çıkarttığını ancak yatak etkide yetersiz kaldığını ifade etti. Sarsıntı düzeylerinin belirlenip baskın titreşim metodunun yapıya uygulanması gerektiğini ifade eden Büyüksaraç, bu yöntemle taranan binaların durumların göre derecelendirilmesi ve belgelendirilmesi gerektiğini kaydetti.

 

DEPREM VERGİSİ YA DA DASK KARŞILASIN!

Bir binanın taramasının daire başına 600 liraya mal olduğunu söyleyen Doç. Dr. Büyüksaraç, deprem vergilerinin bu yönde kullanılabileceğini, yine deprem sonrası zararı karşılayacak olan DASK`ın depremin zararlarını azaltma noktasında devreye girebileceğine işaret etti. Vatandaşa tek başına "güvenliğini sağla" demenin yeterli olmadığını anlatan Büyüksaraç, "Komşusu odaları birleştirmişse ne yapacak? Bir devlet politikası olmalı. Bugünlerdeki hassasiyet geçtikten sonra, belediyelerde yine popülist politikalar devreye girecek. Depremin öncesine hazırlanmak lazım" dedi.

 

ERCİŞ VE BURSA OVASININ BENZERLİĞİ

Toplantıda söz alan JFMO Bursa Şubesi Başkanı Murat Arabacı ise Van`a gittiklerinde önce yıkımın az olmasına şaşırdıklarını, Erciş`e gittiklerinde ise yıkıma tanık olduklarını belirtti.

Erciş`in zeminini ve kat yüksekliği açısından yapılaşmayı Bursa`ya çok benzettiklerini söyleyen Arabacı, "Önce yıkılan Bayram Oteli`nde kalacaktır. Ancak Yrd. Doç. Oğuz Gündoğdu hocamız önce gidip baktı, gördükleri hoşuna gitmedi, Adapalas Oteli`ne geçti. Biz de Van temsilcisi olan arkadaşımızın evi sağlamdı orada kaldık. Ancak, öğrendik ki, 5,6 depreminde onun binası da ağır hasar almış ve çadırda barınıyorlarmış. Bursa Ovası`nın yapısı ile Erciş`in zemini çok benziyor. Her ikisinin de yer altı suları çok yüksek. Öte yandan Bursa`ya baktığınızda sanki fay adası gibi!" diye konuştu.

BURSA`NIN KIRIĞI BOL

Prof. Dr. Ö. Ahmet Ercan, bütün depremlerin yer altında oluşan gerginlik sonrası ortaya çıktığını belirterek, "Bursa`da iki tane önemli fay hattı var. Bunlardan biri Kuzey Anadolu diğeri ise Gemlik kırığı. Bursa kırığında meydana gelen depremler 6.7 civarındadır. Gemlik kırığında ise 6.4 en büyük değer bekliyoruz. Bursa`daki kırık boyları genellikle küçüktür ve parçalı olduğu için çok büyük deprem üretmezler. Bursa`da deprem beklenirse Yenişehir, Kestel, Bursa Ovası ve Mudanya dolaylarındadır. Bunlardan en olasısı Kestel`dir. Bursa çevresi fay hatlarıyla örülü olduğu için ve yer altı çökeltisine göre kendine yakın 200 kilometre  yakındaki depremlerden bile etkileniyor" diye konuştu.

 

KENTLERİMİZİ GÖMÜT YAPIYORUZ

"Kentlerimizi gömüt yapıyoruz" diyen Prof. Dr. Ercan, Bursa`nın kırığı bol bir şehir olduğunu ayrıca bunların da diri kırık olduğunu belirtti. Kuzey Anadolu Fayı`nın Düzce`den sonra gerginliği biriktirip sık sık boşaltan Sakarya koluna dikkat çeken Prof. Dr. Ercan, Sakarya Irmağı, Karasu, Gürsu, Uluabat, Altınoluk üzerinde bir yırtılma olabileceğini, yine 7,5 büyüklüğünde deprem üretebilecek olan Gönen fayının da Bursa`yı çok etkileyeceğini bildirdi.

 

PROF. DR. ERCAN`DAN SUÇ DUYURUSU

Bursa ovasının zemininin jöle gibi olduğunu ve bu yönüyle de Erciş zeminine çok benzediğini söyleyen Prof. Dr. Ercan, "Yıllardır Bursa için ovaya yapı yapmayın, diyorum. Kentin en güvenli yerleri dağ yamaçlarıdır. Ama ova hızla yapılaşıyor. Bunun bedelini Bursa canıyla ödeyecektir. Deprem yamaçlarla ova arasında çok farklı hissedilecektir. Ovada yıkım çok daha fazla olacaktır.  Zeminin sarsıntıyı büyütmesi söz konusudur. Görükle`de 4 kat, Samanlı ve Vakıf`ta 3 kat, Ağakö, Canbazlar, Yolçatı`da 2 kat, Aksungur, Küçük Yenice ve Kestel`de 1 kat büyüyecektir. Yiğitali, Hüseyinalan, Mürseller, Sarıalan, Doğancı gibi Uludağ yerleşimlerinde ise büyütme  olmayacaktır. Bursa`da yeni yerlerin yapılaşmaya açılmasından önce titreşimcik çalışması gerekir. Büyükşehir olup da deprem ve jeofizik bilgilerini kullanmayan en kötü şehir Bursa`dır. 10 yıldır biz Bursa`ya bu gerçeği söylüyoruz, başkanlar değişiyor, zihniyet değişmiyor.  Ama Bursa Büyükşehir Belediyesi Jeofizik bilimini göz ardı ediyor. Bursa bir ayıptır.  Bursa Büyükşehir Belediyesi için cinayete teşebbüsten Cumhuriyet Savcılarına suç duyurusunda bulunuyorum. Vatandaşa eksik yer bilgisi veriliyor. Bir şehirde bina yıkılıyorsa, bundan belediye sorumludur. Van`daki belediye jeofizik çalışmayı bu seneye kadar kabul etmedi. İnsanlar canlarıyla ödediler" dedi.

 

TÜRKİYE`Yİ ALKIŞLIYORUM!

Van`da kurtarma çalışmalarındaki büyük başarı elde edildiğini ve dünya ortalamasının çok üstüne çıkıldığını belirten Prof. Dr. Ercan, "Dünya ortalaması yüzde 17 iken yüzde 20`nin üzerinde canlı çıkartılmıştır. Edremit depreminde ise bu oran yüzde 76`ya çıkmıştır. Deprem sonrası hizmetlerde bir eksiklik görmüyorum. 5 bin çadır gerekiyordu, 47 bin çadır geldi" diye konuştu. "Türkiye`yi alkışlıyorum" diyen Prof. Dr. Ahmet Ercan depremin 1. Gününde 25 bin kişiye sıcak yemek dağıtıldığını söyledi. Prof. Dr. Ercan, üç yıl önce Van`da 7,3`lük bir deprem üretecek fay potansiyelinin olduğu yönünde bir çalışmayı yayınladığını, kırığın Van gölünün içinde olduğunu ve kuzeyde Muradiye`nin güneyinde de bir deprem beklediğini bildirdi. "Ben Van`da 7,3 deprem olacağını söylemiştim, ancak deprem sonrasında hiçbir yetkili aramadı, televizyon ve gazeteciler aradı sadece! Deprem oluyor, siyasiler deprem bölgesine gidiyor, ama yanlarında durumu anlatacak bir deprem uzmanı bile yok! Yazdığımız kitaba, bastığımız haritaya kimse bakmıyor. İşimiz Çok zor" dedi.

 

AMAN ALTINDA FIRIN OLMASIN!

Depremin önce bodrum, zemin ve birinci katı etkilediğini ve binanın buralardan çökmeye başladığını belirten Prof. Dr. Ercan, ev alacaklara dairelerinden ziyade buralara baktırmalarını önerdi. Asma katlı, çıkma katlı, çıkma balkonlu binaların depremde yıkıldığını belirten Prof. Dr. Ercan, alt katı boş bırakılıp garaj olarak kullanılan binaların da derhal uzman denetiminde perde duvar ile kapatılması gerektiğini bildirdi. Van depreminde tam donanımlı olan en iyi ekibin Jandarma olduğunu anlatan Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Hangi binaların yıkıldığını sorduğumuzda, altında fırın olan binalar olduğunu söylediler. Fırınların çok iyi yalıtılmış olması gerekir. Ama kimse yapmıyor. Fırın betonu pişiriyor, mukavemeti sıfırlıyor, bina depremde göçüyor. Altında fırın olan binalardan uzak durun!" diyerek uyardı.

 

ÇELİK KAPILARA DİKKAT!

Prof. Dr. Ercan Van Erciş depreminde yaşamını yitirenlerin büyük çoğunluğunun kapı diplerinde bulunduğuna dikkat çekerek "İnsanlar kapıya gitmişler. Ancak, hırsızdan korunma amacıyla yaptırılan çelik kapılar yamulmuş ve açamamışlar. Kapı dibinde hayat üçgeni de olmayınca, oracıkta yaşamlarını yitirmişler. Bir önerim var, evde yatarken, kapıları kapatmayın, sokak kapısı hariç! Kapalı kapılar depremde kilitleniyor ve bir daha açılmıyor" diye konuştu. Anadolu`nun ahşap evlerinin aslında birer deprem evi olduğunu söyleyen Prof.

 

HEP YOKSULLAR ÖLÜYOR

Dr. Ercan, çatkılı evlerin depremi sönümlediğini bildirdi. Depremin yoksulları öldürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Ercan "İnsanlar ne yapsın? Doğuda yıllık milli gelir 400 dolar, çamurla, taşla evini yapıyor. Ve hep yoksullar ölüyor. Siz hiç ünlü bir insanın depremde öldüğünü duydunuz mu? Onlar sağlam binalarda oturuyorlar!" dedi.

Van ve Erciş`in ne ilk ne de son olacağını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Bu ülkede daha çok cenaze kaldırılır" yorumunu yaptı. TOKİ`nin sağlam zeminde dayanıklı konutlar yaptığını belirten Prof. Dr. Ercan "Bir ev alacak olsam TOKİ`den alırım" diye konuştu.